Diyeceğiz traduction Français
854 traduction parallèle
Üç deyince "Domino" diyeceğiz.
à trois.
"Lütfen, çavuş Himmelstoss, gidebilir miyiz?" diyeceğiz.
"Sergent Himmelstoss, on peut partir?"
Soho'ya elveda ve büyük şehre merhaba diyeceğiz.
Ce sera : "Au revoir Soho, et à nous les beaux quartiers".
Pek yakında hoşçakal diyeceğiz.
À la guerre. Nous dirons adieu.
- İnsanlara ne diyeceğiz?
- Que va-t-on dire à ces gens?
Düşman yaklaşınca şöyle diyeceğiz :
Quand l'ennemi approchera, on dira :
Joe, onlara ne diyeceğiz?
- Que faut-il dire?
Bu kez biz hoşça kalın diyeceğiz.
- Non. Cette fois, disons "au revoir".
- Frank'e ne diyeceğiz?
- Que va-t-on dire à Frank?
Ona Heathcliff ( Sertkaya ) diyeceğiz.
- Il va s'appeler Heathcliff.
Tamam o zaman, onlara şöyle diyeceğiz.
Bon, voilà ce qu'on va leur dire.
Robert adını ne demişti? - Ama sana yakında Bayan Bellinger diyeceğiz.
Quel est votre nom, future Lady Bellinger?
Buna ne diyeceğiz, biliyor musun?
Tu sais comment on va l'appeler?
- Bu plana Aziz Faith diyeceğiz.
Cela s'appellera Sainte-Foi.
Ama kısaca, sana Gus diyeceğiz.
- Mais on t'appellera Gus.
Yemekten sonra bir birimize iyi geceler diyeceğiz.
Après quoi, nous nous dirons bonne nuit.
Eh, Onu aldığımda tamamen kördü diyeceğiz, ve şimdi yarı yarıya iyi olduğunu.
Je dirai que j'étais aveugle des deux yeux et que vous m'en avez rendu un.
Ve o geri döndüğünde, İkimiz ona tebrikler diyeceğiz.
Quand il sera de retour, nous lui dirons :
Ve bizlerin çılgın olduğunu düşünenlere, diyeceğiz ki...
Si on vous dit que c'est de la folie, répondez :
Hoşça kal mı diyeceğiz?
Alors, c'est un adieu?
Alicia'yla o gemiye atlayacak ve pencereden şöyle bir bakıp her şeye elveda diyeceğiz.
Alicia et moi, on va embarquer. Et on va laisser tout ça derrière nous.
Sınırsız inancımaza evet diyeceğiz.
Et oui à notre foi débordante.
Ne diyeceğiz peki?
Pour lui dire quoi?
Tünellere Tom, Dick ve Harry diyeceğiz.
Tom, Dick et Harry.
Birileri gelirse onlara ne diyeceğiz?
Qu'est-ce qu'on dit, si quelqu'un vient?
Ne diyeceğiz onlara sayın başkan?
Que leur dirons-nous, M. le Président?
Biz ona "Kaynatılmış Yumurtayım." diyeceğiz.
- Si. Ca s'appellera "Oeuf poché".
Buna Elmalı Turta operasyonu diyeceğiz, kolay olacağından değil ama bu adayı üç büyük parçaya ayıracağımız için.
Opération "Gâteau", ainsi nommée, non parce qu'elle sera facile, mais parce que cette île va être découpée en trois tranches.
- Kasabada ne diyeceğiz?
- On dira quoi en ville?
O açıkça çok gelişmiş duyuya sahip... Drama mı diyeceğiz?
- Il a de manière évidente... un sens hautement développé de- - dirions-nous, du drame?
- Ne diyeceğiz?
- Pourquoi?
O halde sana John Russell diyeceğiz.
Alors, John Russell!
"Bizim için yaptığın planlardan ötürü sana teşekkür ederiz 2 Numara." diyeceğiz. Yeni bir konser salonu yapıldı. Ayrıca kütüphanedeki güzel freski ve elektronik saatleri unutmayalım.
Merci, cher numéro 2, pour les projets que vous avez élaborés, la salle de concert en construction, la superbe fresque de la bibliothèque et l'électrification des pendules.
Basına ne diyeceğiz?
La presse veut une déclaration.
Hav Hav Şekerler, onlara böyle diyeceğiz.
Les "Bonbons Woof", c'est ainsi que nous allons les appeler.
- Ne diyeceğiz?
- Qu'est-ce qu'on dit?
Bize kültür ve sanat soruları sorarlarsa ne diyeceğiz?
dis donc, S'il nous pose des questions sur les affaires culturelles qu'est-ce qu'on dit?
Tipik bir vaka. Ona Bay A diyeceğiz.
Un cas typique, nous l'appellerons monsieur A.
Herkese ne diyeceğiz?
Qu'est-ce qu'on va dire?
Purgatory'de inmediğinizi biliyoruz, diyeceğiz, bayım.
On dira que vous n'êtes pas descendu à Purgatory.
Onlara ne diyeceğiz?
Qu'allons nous dire aux McNalley's?
- Ona ne diyeceğiz?
- Comment allons-nous l'appeler?
Hoşçakal diyeceğiz.
Nous nous dirons adieu.
Ona kısaca ne diyeceğiz Jake? Ta mı?
Quel diminutif lui donner, Jake, Ta?
Şey diyeceğiz...
Voilà.
Sadece gidip orada diyeceğiz ki :
On va juste lui dire :
Onlara sadece : "Bir cinayet oldu, işte katil budur" diyeceğiz.
Nous dirons "Il y a eu crime et voici l'assassin."
Ulan size kaç kere çalmayın diyeceğiz?
Je vous ai dit d'arrêter!
Buna ne diyeceğiz?
Souper tardif ou petit déjeuner?
Sen nasılsın? Murphy ve Kelly'e artık dur diyeceğiz.
Salut l'éclopé.
- Ona ne diyeceğiz?
- On lui dit quoi?
diyeceğim 131
diyecektim 49
diyecek 78
diyecektin 16
diyeceksin 119
diyecekler 55
diyeceğim şu ki 17
diyecektim ki 23
diyeceğim ki 17
diyeceksiniz 34
diyecektim 49
diyecek 78
diyecektin 16
diyeceksin 119
diyecekler 55
diyeceğim şu ki 17
diyecektim ki 23
diyeceğim ki 17
diyeceksiniz 34