Emre traduction Français
946 traduction parallèle
Listedeki herkes ya emre cevap verirdi, Ya da savaş mahkemesi ile yüzleşirdi. "
"doit retourner à son commandement à défaut d'être jugé en cour martiale."
Tüm inzibata : Listede ki herkesi emre cevap verme ve savaş mahkemesinin... hükümleri doğrultusunda bilgilendirmekle görevlendirildiniz.
Vous devez avertir les officiers et les hommes de cette liste de se rapporter à leur commandement sans délai sous peine de cour martiale :
Karım saraydan ayrılmayacak. Bir sonraki emre kadar tutuklu kalacak.
Jusqu'à nouvel ordre, ma femme est ma prisonnière.
Belki burada şu özel emre saygı gösterilmeyebilinir.
Peut-être que ce commandement n'est pas respecté par ici.
Bir sonraki emre kadar imtiyazlar kaldırıldı.
Privilèges suspendus jusqu'à nouvel ordre.
İkinize gelirsek... Rütbelerinizi, sadece emre itaatsizlikten değil... aptallığınız yüzünden de elinizden almalıyım.
Quant à vous deux, je devrais retirer vos galons, pas seulement pour insubordination mais pour votre imbécillité.
Karl Marsen, emre itaatsizlikten.
Karl Marsen, pour insubordination.
Bütün sahil bataryaları alarma geçsin, yeni bir emre kadar 24 saat gözlenecek. Bütün yön bulma istasyonlarını uyarın
Avis à toutes les batteries côtières et aux arsenaux.
Yeni bir emre kadar burası kapatılmıştır.
La maison est fermée jusqu'à nouvel ordre!
- Korktuğunu söylemek ve emre itaat etmemek için haklı mı?
- D'avoir peur et de refuser d'exécuter un ordre?
"Reich Koruyucusuna karşı korkakça işlenen cinayete misilleme olarak... verilen emre göre şayet katil teslim olmazsa... bugün saat 2 : 00'den itibaren her 24 saat yerine... her 2 saatte bir infaz yapılacaktır."
Les exécutions auront lieu toutes les 2 heures, et non toutes les 24... À moins que l'assassin ne se rende. La Caille Dorée
OPERA İKİNCİ BİR EMRE KADAR KAPALI KALACAKTIR Opera ne kadar süre kapalı kalacak, Müfettiş?
L'opéra sera fermé jusqu'à nouvel ordre combien de temps restera-t-il fermé?
Emre karşı mı geliyorsun?
Tu pourrais te remuer un peu?
Bir sonraki emre kadar bu insanları sizin sorumluluğunuza bırakıyorum.
Je vous tiendrai responsable de ces gens jusqu'à nouvel avis.
Bir sonraki emre kadar avluda talim iptal edildi!
Plus de promenade dans la cour jusqu'â nouvel ordre!
Bir sonraki emre kadar avluda talim iptal edildi!
La promenade est suspendue jusqu'â nouvel ordre! Oui!
Evet, bir sonraki emre kadar!
Jusqu'à nouvel ordre!
Bu emre bağlı olarak, alayın komutasını birliğine dönen Yüzbaşı Kirby York'tan alıyorum.
Je viens relever le capitaine York, qui réintègre ses troupes.
Bu emre uyacaksın.
Tu accepteras celui-ci.
- Yazılı emre gerek yok, efendim.
- Pas besoin d'ordre écrit.
Bu bar bu geçe ve bir dahaki emre kadar kapalı.
Le bar est fermé jusqu'à nouvel ordre.
Eğer orduda hizmet etmiş olsaydınız en son verilen emre en önce itaat etmeniz gerektiğiniz bilirdiniz.
Si vous aviez servi dans l'armée, vous sauriez qu'en cas d'ordres contradictoires, on obéit au plus récent.
Emre itaatsizlikte ısrar ve düşman karşısında birliğini kötü yönetim.
Pour désobéissance et lâcheté en présence de l'ennemi.
Kearny bu emre itaat etmedi.
Lex ne l'a pas fait.
Romalı bir askerin verilen emre uymasına sen suç mu diyorsun?
Tu maintiens que c'est un crime pour un soldat romain d'obéir aux ordres?
Bu gemi gelen emre rağmen savaşa gitmemiş olabilirdi.
Ce navire aurait pu passer à côté d'une mission de combat.
Billy, sen daha iyi biliyorsun. Eğer red edersem emre itaatsizlikten mahkemeye verilirim.
Si je refuse de décoller, ils me relèveront de mon commandement et me feront passer en conseil de guerre.
5. emre sığınıyorum.
Je plaide le 5ème commandement.
Bir dahaki emre kadar yerinizden kıpırdamayın.
Restez en position.
Yeni bir emre kadar onu orada tutun.
Enfermez-le la-bas jusqu'a nouvel ordre.
İkinci bir emre kadar herkes tabanca taşıyacak.
Et jusqu'a nouvel ordre, vous resterez tous armes.
Bu emre itaat etmeyeceğim.
Je refuse d'obéir.
Ona söyle ikinci bir emre kadar orada kalsın.
Dites-lui de rester où il est jusqu'à nouvel ordre.
Üç, emre itaatsizlik ve diğerlerini de itaatsizliğe teşvik.
2 ) Menaces. 3 ) Refus d'obtempérer et incitation à l'insubordination.
Birlikler isyan ediyor, ilerlemeyi reddediyorlar Yeni bir emre kadar ateş edin.
Les troupes se mutinent, elles refusent d'avancer. Tirez, c'est un ordre.
Onlara saldırmaları emredilmişti Onların görevi bu emre uymaktı.
Ils avaient ordre d'attaquer. Leur devoir les obligeait à obéir.
Bir sonraki emre kadar birliğinize dönebilirsiniz. Evet efendim.
Rejoignez votre commandement jusqu'à nouvel ordre.
Daha önemlisi, ikinci bir emre kadar telefonla görüşmeyecek.
Ne le laissez téléphoner à personne.
Seni emre itaatsizlikten içeri attırabilirim.
J'ai supporté votre insubordination plus souvent qu'à mon tour.
İkinci bir emre kadar karargâhtan asla ayrılmayacaksın.
Vous avez interdiction de quitter vos quartiers jusqu'à nouvel ordre.
Bu emre karşı geleni askeri mahkemeye gönderebilirler.
On risque le tribunal militaire si on désobéit.
Sadece ona durması için... seslendim ama emre itaat etmedi.
Je lui ai crié d'arrêter et il n'a pas obéi. C'est tout.
Ben Matt olsam o emre uymazdım.
si j'étais Matt je ne remplirais pas ce mandat.
Şiddet kullanımı emre itaatsizlik olarak görülecektir.
Sinon tu seras jugé.
Emre itaatsizlik ve üstlerine küfür!
On ne peut pas nier l'insulte envers un supérieur.
Asya Filosu Komutanlığı'ndan aldığımız emre göre karşılaştığımız tüm düşman gemilerini batıracağız veya yok edeceğiz.
Ordre reçu : "Couler ou détruire à vue tout bâtiment ennemi."
Aldığım emre göre, alt tarafı küçük bir temizlik olacaktı.
J'avais ordre de t'aider pour une opération de nettoyage.
Az önce aldığım emre göre, teslim olmak için 45 dakika süreniz var.
On m'a donné l'ordre de vous dire que vous avez 45 mn pour vous rendre.
Emre uy!
Obéis!
Bir sonraki emre kadar rahatsız edilmek istemediğini söyle.
Dites-leur de ne pas vous déranger jusqu'à nouvel ordre.
Daire başkanları emre itaat etmiyorlarmış...
L'obéissance. Certains chefs de service...