En iyi arkadaşım traduction Français
3,038 traduction parallèle
Şu hayattaki en iyi arkadaşım Barbara Harris, harika kadındır ama fena içicidir.
Vous voyez, ma meilleure amie, Barbara Harris, une femme extraordinaire, une grosse buveuse...
En iyi arkadaşımın babası ile en sevdiğim birbirlerinin boğazına sarılmakta ustalar.
Vont se sauter dessus.
O benim en iyi arkadaşım.
C'est mon meilleur pote.
O en iyi arkadaşım.
C'est mon meilleur ami.
Şarap ya da tavuk alır mısınız? Bakın, o videoda şu an benim için çok önemli olan en iyi arkadaşım tarafından, hayvanlar gibi becerilme görüntülerim var.
Cette vidéo de moi me faisant prendre par mon ami représente tout pour moi.
Bu en iyi arkadaşım Snot.
C'est mon meilleur ami, Snot.
En iyi arkadaşımın önünde beni utandırıyorsun.
Tu es me fais honte devant mon meilleur amis.
Umurumda bile değil. O benim en iyi arkadaşım ve onlardan önce bulmalıyız.
Je m'en fiche, c'est ma meilleure amie on doit la retrouver avant eux.
Evet, en iyi arkadaşım o benim.
Ouais, il est censé être mon meilleur ami.
Eski en iyi arkadaşım, yeni en iyi arkadaşım.
Mon ancienne meilleure amie et ma nouvelle meilleure amie.
Ama dün gece 1,5 saatimi New York Tİmes'dan yeni en iyi arkadaşım Victor'la telefonda geçirdim.
Mais j'ai passé une heure et demi au téléphone la nuit dernière avec mon nouveau meilleur ami Victor au New York Times.
Sen benim en iyi arkadaşımı ezdin.
Tu as tué ma meilleure amie.
Yani en iyi arkadaşımın yolun ortasında ezilmesi dışında mı?
Malgré le fait que ma meilleure amie a été tué sur la route?
Frank ve ben buralara birlikte geldik. O benim en iyi arkadaşım.
Frank est mon meilleur ami.
Babamın yaşadığını bana söylemediğin için mi yoksa annemmiş gibi davrandığın ya da en iyi arkadaşımla yattığın için mi?
De ne pas m'avoir dit que mon père était en vie, prétendre être ma mère, ou te taper mon meilleur ami?
Dan benim en iyi arkadaşım.
Dan est mon meilleur ami.
Bu benim en iyi arkadaşım, Oz.
Mon meilleur ami, Oz.
O benim en iyi arkadaşım.
- C'est ma meilleure amie.
Tom, 18 yaşımdan beri benim en iyi arkadaşım.
Tom, c'est mon meilleur ami depuis que j'ai 18 ans.
O benim en iyi arkadaşımın kızı. Bunu biliyorsun değil mi?
C'est Ia fille de mon meilleur ami.
- Az önce en iyi arkadaşım mı dedin sen?
- Je suis ton meilleur ami?
O benim en iyi arkadaşım.
Monsieur, c'est mon meilleur amie.
O benim en iyi arkadaşım.
Vous voyez, c'est mon meilleur ami.
Eski en iyi arkadaşım.
Mon ex-meilleur ami.
En iyi arkadaşım kanser olmuş.
Mon meilleur ami a un cancer.
Neredeyse en iyi arkadaşımın ölüyor olduğunu unutuyordum.
Juste de quoi oublier que mon meilleur ami est mourant.
En iyi arkadaşım kendini öldürmeye çalışıyor.
Mon meilleur ami tente de se suicider.
Hapse gireceğim işimi kaybediyorum, en iyi arkadaşımı kaybediyorum.
Je vais aller en prison, je vais perdre mon job, je vais perdre mon meilleur ami.
Senin için üzülüyorum, en iyi arkadaşım.
J'me sens mal pour toi, meilleur ami.
En iyi arkadaşım.
Meilleur ami.
Ama seni destekliyorum, en iyi arkadaşım.
Mais je te soutiens, meilleur ami, hmm?
Endişelenme en iyi arkadaşım, tamam mı?
Hey, ne t'inquiète pas, meilleur ami, hein?
İronik olarak, en iyi arkadaşım, Şükran Günü için evine gelip ona yemek yapmamı istedi.
Ironiquement mon amie Gwen m'a demandé de venir chez elle et de cuisiner le diner de Thanksgiving.
Pardon. Siz burada, en iyi arkadaşımın evinde tanıştınız. En iyi arkadaşım aracılığıyla.
Je suis désolée, vous vous êtes rencontré ici, dans la maison de ma meilleure amie grâce à ma meilleure amie?
Gwen, en iyi arkadaşım.
C'est Gwen, ma meilleure amie.
Lütfen! Bu, en iyi arkadaşımın iPad'i!
C'est l'iPad de mon meilleur ami!
Ama o benim en iyi arkadaşım.
Mais, c'est mon meilleur ami.
En iyi arkadaşım zor zamanlar geçiriyordu ve annemde numaram vardı,... eğer bir şeye ihtiyacı olursa beni arayacabilecekti.
Ma meilleur amie vivait un dur moment, et ma mère avait mon nuéro de portable, donc si elle avait besoin de quelque chose elle pourrait m'appeler.
Tipim bu işte. En iyi arkadaşım bu.
Ça c'est nous, c'est mon meilleur ami
Tek bildiğim en iyi arkadaşımı döndüğünden beri ilk defa gülerken gördüğüm ve bu çok iyi bir şey.
Tout ce que je sais c'est, j'ai vu mon meilleur ami rire pour la première fois depuis qu'il est revenu et c'est une très bonne chose.
En iyi arkadaşım öldü.
Mon meilleur ami est mort.
Shane'nin en iyi arkadaşıydım.
Le meilleur ami de Shane.
Ben en iyi arkadaşıyım.
C'est ma meilleure amie.
Ama yine de en iyi arkadaşım oldu.
Il est devenu mon meilleur ami.
Sanırım ortaokulda Adam ile ilişkiniz ciddileştiği an en iyi arkadaşın Melissa'yı sattığın zamanı unutmuşsun.
Je suppose que vous avez tout oublier à propos du 1er cyle secondaire. Quand tu as jeté Melissa comme meilleure amie. à la seconde ou Adam et toi c'est devenu sérieux.
Yani onun en iyi arkadaşıyım, o yüzden elbette ki endişelendim.
Je veux dire, je suis sa meilleur amie donc bien sûr que j'avais peur.
En iyi arkadaşınım diye benden özel muamele bekleme, tamam mı?
Ne t'attend pas à un traitement de faveur parce qu'on est meilleurs amis, huh?
Ben senin en iyi arkadaşınım.
Je suis ton meilleur ami.
Ben Rob'un 3 gündür en iyi arkadaşıyım.
Non, non.
Hep çocuklarımız en iyi arkadaş olsun isterdik.
On a toujours dit qu'on aurait des enfants qui seront "meilleurs amis pour le sexe".
- Onlar en iyi iki arkadaşım.
Je suis vos deux meilleurs amis.