Eğer sen traduction Français
6,302 traduction parallèle
Eğer sen söylemezsen ben de söylemem.
Eh bien, je ne dirai rien si tu ne dis rien.
Suzanne, eğer sen yapmış olsaydın, bunu bilmez miydin?
Suzanne, si tu l'avais fait, tu le saurais, non?
Eğer sen yapmadıysan, Luis Cruz yapmadıysa, kim yaptı?
Si vous ne l'avez pas fait et Luis Cruz non plus, qui l'a fait?
Yani eğer, eğer sen bunu istiyorsan.
Enfin, je veux dire.. si c'est ce que vous voulez.
- Yani eğer sen mutluysan...
Je veux dire.. si vous êtes heureuse.
Eğer sen onların işini görürsen onlar da seninkini görecektir.
Si tu les aides, cela pourrait te ramener sur le terrain.
Bunun anlamı açığa çıktın demek ve eğer sen açığa çıktıysan okların bana çevrilmesi de an meselesidir.
Ce qui veut dire que vous êtes compromis, et si vous êtes compromis, alors c'est seulement une question de temps avant que vos traces ne mènent à moi.
Eğer sen biz lanetlenmeden önce Büyülü Orman'dan ayrıldıysan nasıl oluyor da Emma'yı bulup Storybrooke'a gelmen gerektiğini biliyorsun?
Si tu as quitté la Forêt enchantée avant la malédiction, comment as-tu su qu'il fallait trouver Emma et venir à Storybrooke?
Eğer sen de ölürsen, sonra ne olacak?
Et si tu meurs aussi, à quoi bon?
Bunu düşünemem, eğer sen...
Je ne peux pas réfléchir si tu es...
Sen onu daha önce gördün, eğer sen gitmek istersen...
Je veux dire, tu l'as vu la première, donc si tu veux...
Eğer sen dışarı çıkmaz istemezsen, senin için onu buraya ben getiririm.
Si tu ne veux pas sortir d'ici, je le ramènerai ici pour toi.
Karakter kağıdıma göre, eğer sen kabzayı sıvazlarken ben de aile yadigarı sihirli kılıcı sıvazlarsam, yerimizi gösterecek iki işaret ateşi çıkacak.
Selon la fiche de mon personnage, si je frotte la lame de l'épée magique de notre famille pendant que tu frottes la poignée, deux signaux de lumière révéleront nos emplacements à chacun de nous.
Eğer sen söylemezsen... ben söylerim.
Si tu ne lui dit pas, alors... je devrais le faire.
İlk olarak, ben yapmadığım bir şeyi söyleyeceğim. Eğer sen yaptıysan içeceksin.
D'abord je dis quelque chose que je n'ai jamais fait et si tu l'as fait, tu bois.
Eğer sen ölü taklidi yapsaydın ben kesinlikle harika bir konuşma yapardım.
Si tu prétendais être morte, je ferais un discours magnifique.
Eğer sen bir şeyler yapmazsan, ben yaparım.
Si tu ne fais rien, je m'en chargerai.
Eğer sen bir şeyler yapmazsan ben yaparım.
Si tu ne fais rien, je le ferai.
Söylediğim gibi bana yardım etmek için bir sebebin yok ama Klaus uzun zaman önce ölümü yenip tekrar dünyaya döndüğünü söylemişti. Eğer sen ya da ben amcama yardım edemezsek, o da edemez.
Comme je l'ai dit, je sais que tu n'as aucune raison de m'aider, mais Klaus m'a dit qu'il y a longtemps, on t'avait volé ta vie, si ni toi ou moi ne pouvons l'aider, la sienne aussi sera volée.
Eğer sen de onu görüyorsan...
Si tu l'as vu aussi...
Eğer sen öldürmezsen ben öldürürüm.
Si tu ne le tues pas, je le ferai.
Şimdi belki bu kıza bir yardım edersin ve bana bir şırınga daha verirsin. Eğer son kez bana iğne sokacak biri varsa o da sen ol bari.
Maintenant peut-être que tu peux aider une fille et me donner une seringue de plus, et si quelqu'un doit me planter une aiguille une dernière fois, autant que ce soit toi.
Senin var. Çünkü eğer öteki taraf giderse, orada tanıdığımız herkes buna sen de dâhilsin...
Tu as besoin de motivation car si l'autre côté s'en va, ceux qu'on connait ici, dont toi,
Eğer bu mesajları sistem üzerinden kontrol etmeye kalkarsak FBI yalan söylediğini anlar ve sen de işinden olursun.
Si on met ce message dans le système et que le FBI découvre que tu as menti, tu seras virée.
Ama eğer onu dövmek istiyorsan sen hemen başla,
Mais si tu veux lui en mettre une, alors vas-y.
Fakat eğer Tanrı varsa asıl kefaret ödemesi gereken o. Sen değil.
Mais s'Il existe, Il est le seul à pouvoir expier, pas toi.
V... Sen... Eğer çocukları önemsiyorsan...
Tu... si tu te soucies des enfants...
Eğer bir üç kağıt varsa, sen biliyorsundur.
S'il y avait eu des hélicoptères en l'air, tu l'aurais su.
Bu pisliğe çoktan dahil oldun Alan ve eğer ben bu bilginin kontrolünü kaybedersem sen de açığa çıkabilirsin.
Tu es déjà impliqué dans ce bordel, Alan, et si je perds le contrôle de l'information, tu peux être exposé.
Efsane ne der, bilirsin, Smith, eğer bir seks öğretmenine cevap veremeyeceği bir soru sorarsan sen de bir seks öğretmeni olursun.
Tu sais, Steve, la légende dit, que si tu réussis à moucher le professeur d'éducation sexuelle, Tu deviens le professeur d'éducation sexuelle.
Eğer bana bir şey olursa, ona sen bakacaksın. - Hadi ama.
Promettez-moi que si jamais elle est seule un jour, si je ne suis plus là, vous prendrez soin d'elle...
Eğer gerçekten Pamuk Prenses'sen neden onunla birliktesin?
Si vous êtes vraiment Blanche-Neige, que faites-vous avec elle?
Eğer o zavallı piçi sen öldürmezsen başkaları yapar.
Si tu ne tues pas ce pauvre bâtard, quelqu'un d'autre le fera.
Eğer bu, bu gece yatmak için söylediğin en büyük yalansa sen yine iyisin.
Si c'est le plus gros mensonge que tu as dit ce soir pour coucher, ça va.
Bu tür sen gitti gibi Birinin evine Ve komşumun bir musluk vardır, Eğer damlayan, biliyorum.
C'est comme si on allait chez son voisin qui avait un robinet qui fuyait sans arrêt.
Sen metan emisyonlarının azaltılması, atmosferdeki seviyesi iner Oldukça hızlı, yıl içinde, CO2 karşı Eğer emisyonlarını azaltmak eğer atmosfere Bir sinyal görmüyorum 100 yıl ya da öylesine bir atmosferde.
Réduisez les émissions de méthane, le niveau baisse vite, en quelques dizaines d'années, comparé au CO2. Si vous réduisez les émissions dans l'atmosphère, vous n'en verrez pas les effets avant 100 ans au moins.
Sürece yok gibi Doğru, aşağı anapara getir Eğer sürece, bir şey yatırım ise O anapara içine basmayın Senin asıl sen-ebil, yüksek kalır Potansiyel sonsuza dek faiz dışı yaşamak.
Tant que vous ne touchez pas au capital de départ, et que vous investissez, tant que le capital est là, et qu'il reste élevé, vous pouvez vivre indéfiniment des intérêts.
Eğer içeri yatırım tutmak mısınız onu süt vermek için Ya da sen onu tekrar elden Başka bir süt, ya da sığır sektörüne?
est-ce qu'on la garde pour produire du lait on la vend à une autre ferme laitière ou à l'industrie du bœuf?
Şu an fark yoksa Eğer boyun koyarak konum kesme blok... bilirsiniz..., sen daha iyi o kamera almak ve atmak.
Si vous ne réalisez pas dès maintenant que vous avez la tête sur le billot... Vous feriez mieux d'éteindre votre caméra et de la balancer.
Eğer yeterince derine dalsaydım, kim bilir ne tür hazineler saklıyorsundur sen.
Si je creuse assez profond, on ne peut pas dire quels trésors s'y cachent.
Eğer yapmazsan, Priscilla ve sen tehlikede olursun.
Si tu le fais pas, Priscilla et toi serez en danger.
Eğer kızımı alamazsam, sen öldün!
Si vous ne l'avez pas, vous êtes mort!
Sen kız kardeşini söylüyorsun daha iyi olurdu Eğer öldüyse?
Tu dis que ta soeur serait mieux si tu mourrais?
Eğer birleşirsek sen yaşayacaksın, fakat babam serbest kalacak.
Si nous nous alignons, alors vous vivrez mais mon père sera libéré
Eğer rahip ölürse, inan bana arkasından ilk gelen sen olursun.
Si le prêtre meurt, alors crois-moi, tu le suivras rapidement.
Eğer kurtlara zarar verecek olsaydım hedefim sen olurdun.
Si blesser les loups m'intéressait, vous seriez ma cible.
Eğer kurtlara savaş açacak olsaydım ilk öldüreceğim kişi sen olurdun.
Si je menais une guerre contre les loups, tu serais ma première victime.
Eğer onu rahat hissettirebilen sen isen öyle olsun.
C'était ton nom qu'elle appelait, et si tu peux lui accorder du réconfort, alors fais-le.
Eğer 15 iken, muhtemelen Sen 12 daha fazla gibi görünüyordu.
Quand tu avais 15 ans, tu devais avoir l'air d'en avoir 12.
Eğer istedim Evet, ama sen olabilir?
Oui, mais le pourriez-vous si vous le vouliez?
Sen seçmek isteyeceğim türden bir kızsın. Eğ... eğer bu tür şeyleri seçme şansımız olsaydı.
Tu es plus le genre de fille que j'aurais choisie d'avoir, si... si l'on pouvait choisir de telles choses.
eğer sen olmasaydın 25
señor 97
senor 39
señorita 20
senorita 19
señora 23
seni çok seviyorum 321
senatör 298
senator 30
seni seviyorum 4697
señor 97
senor 39
señorita 20
senorita 19
señora 23
seni çok seviyorum 321
senatör 298
senator 30
seni seviyorum 4697
sense 26
seni çok özledim 187
seni 1182
senpai 28
sensei 83
seni görmek istiyorum 81
sen nasılsın 397
sentinel 21
senin adın nedir 33
seni istiyorum 270
seni çok özledim 187
seni 1182
senpai 28
sensei 83
seni görmek istiyorum 81
sen nasılsın 397
sentinel 21
senin adın nedir 33
seni istiyorum 270
senden çok hoşlanıyorum 54
senin adın ne 311
senden hoşlanıyorum 151
seni anlamıyorum 181
senin 814
sence 570
seni seviyorum baba 42
seninle 184
seni gördüğüme sevindim 550
sen benimsin 132
senin adın ne 311
senden hoşlanıyorum 151
seni anlamıyorum 181
senin 814
sence 570
seni seviyorum baba 42
seninle 184
seni gördüğüme sevindim 550
sen benimsin 132