English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ E ] / Eğlenceli

Eğlenceli traduction Français

17,563 traduction parallèle
Bulmak daha eğlenceli.
C'est beaucoup plus drôle de le retrouver!
- Takılsak eğlenceli olurdu ama peki.
Ça aurait été sympa de trainer ensemble.
Böyle olduğunu düşünmek eğlenceli.
C'est marrant de le penser.
"Eğlenceli Hürmetkar Asya Tasvirlerini. destekleyen bir forum."
RESPECT DES ASIATIQUES DANS LE DIVERTISSEMENT "Un forum qui prône le respect des Asiatiques dans le divertissement."
Peki Gorillerin şortları eğlenceli.
Les gorilles en short, c'est amusant.
Dinle, bu benim içinde eğlenceli değil.
Ce n'est pas amusant pour moi.
Ellinin üstünde eğlenceli şey yaptım?
De garder la forme après 50 ans?
Bak, Jacqueline, bu gece eğlenceli geçti.
Jacqueline, c'était sympa, ce soir.
Etraftayken her zaman eğlenceli değilim.
Je ne suis pas toujours agréable à côtoyer.
Bu yüzden de eğlenceli olur dedim. Bize bir macera olur diyorum. En kötü ihtimal buradan komik bir anıyla ayrılırız.
C'est pour ça que j'ai pensé que ça pourrait être amusant... peut être même un peu aventureux, comme... dans le pire des scénarios, on repartira avec une histoire marrante à raconter.
Kyle çok eğlenceli gözüküyor.
- Le Kyle à l'air tellement bien.
Parti çok eğlenceli gidiyor Phil, ne desem boş!
La fête est réussie, que veux-tu!
Israr etmiyorum ama civardaysan bir şeyler içmek eğlenceli olurdu.
Pas de pression, mais si tu passes dans le coin, ça pourrait être sympa de boire un verre ensemble. "
Kulağa çok eğlenceli geliyor.
Ça me semble amusant!
Evet, eğlenceli olur. Öyle değil mi?
Ouais, ça peut être sympa, non?
Bence kariyerime eklemek istediğim bir şey değil, ama yine de eğlenceli.
Je n'en ferai pas ma carrière, mais ça me plaît.
Senin için de eğlenceli olmalı.
Il faudra que ça vous plaise.
Bu eğlenceli değil, tamam mı?
C'est pas drôle, OK?
Bu eğlenceli değil.
C'est pas drôle.
Bu davaların ne kadar eğlenceli olabildiğini unutmuşum.
J'avais oublié à quel point ces affaires pouvaient être amusantes..
Eğlenceli mi?
Amusant?
İnsanları öldürmek eğlenceli mi?
C'est amusant de tuer des gens?
Bu geceki ödeviniz biraz eğlenceli olsun istedim.
Le travail de ce soir va être juste un truc amusant.
Uçakta sohbet ederiz... sana benim eğlenceli hikayelerimi anlatırım...
On pourra parler dans l'avion, j'ai plein d'histoires à raconter.
Pekâlâ. Bu çok eğlenceli ama yoluma devam etmeliyim.
Bon, j'ai beau m'amuser, il faut que j'avance.
Yaz kamplarının eğlenceli olduğunu sanırdım.
Je pensais qu'un camp d'été c'était marrant.
- Tanrım. Eğlenceli tipler genelde nerelerde takılır?
Les intermittents du spectacle traînent où en général?
Hissettiklerinin çok azını ifade ediyor ve belki az da olsa bir duygu belirtisi gösterir diye izlemek seyirci için çok eğlenceli.
Il exprime peu ce qu'il ressent. C'est amusant pour le public de regarder pour voir s'il discerne une lueur quelque part.
Benim yaşımdaydı ve çok tatlı, eğlenceli ve çekici bir kadındı.
Elle avait mon âge, elle était gentille, drôle et séduisante.
Sadece ikimiz olacaktık biliyorum, ama yine de eğlenceli olacak.
Ça devait être entre nous, - mais ça restera amusant.
Çok çok eğlenceli bir geceydi.
C'était tellement, tellement, tellement sympa.
Çok eğlenceli!
C'est si drôle!
Bence oldukça eğlenceli, baksana poker oynuyorlar.
Je trouve ça très drôle... Ils jouent au poker.
- Çok eğlenceli.
Bordélique.
Eğlenceli, değil mi?
Amusant, non?
- Eğlenceli! Bir dene.
C'est marrant!
Ah evet, ulusal sağlık sigortası konuşmak yerine bu çok daha eğlenceli.
C'est plus divertissant que l'assurance maladie!
Katılıyorum ama bu genç kiteleye satacak eğlenceli salak bir kitap ki tam da bizim peşinde olduğumuz şey.
Je suis d'accord, mais c'est un livre bête et drôle qui se vendra auprès des jeunes, ce que nous recherchons.
Bu eğlenceli, ama J.D. Salinger'in bir zamanlar ev dediği yerde düşünbileceğimden emin değilim.
C'est divertissant, mais je ne suis pas sûr que ça ait sa place dans ce que J.D. Salinger appelle sa maison.
Kanal tedavisi kadar eğlenceli.
Aussi agréable qu'une dévitalisation.
Sonya eğlenceli olmamaya başladı.
Et puis ça ne l'était plus. Elle est complètement cinglée.
Bu eğlenceli olacak.
Ça devrait être drôle.
26 yaşındayken oynaşmak eğlenceli gelebilir sonra bir bakmışsın 39 yaşındasın, ve yeğeninden sana Hinge profili açmasını istiyorsun.
Ça parait cool à 26 ans mais vous en collectionnez assez ensemble et d'un coup vous avez 39 ans et vous demandez à votre nièce de vous créer un profile sur Hinge.
DJ Tanner olmanın ne kadar eğlenceli olduğunu bilemezsin.
Tu images pas à quel point je m'éclate en étant DJ Tanner.
Bu eğlenceli olacak!
Tu vois?
Bu küçük kaçamak ne kadar eğlenceli olsa da sona erdi. İlişkimiz bitti.
On s'est amusés avec cette petite aventure, mais nous deux, c'est terminé.
Eğlenceli biriydi.
Elle était amusante.
Artık eğlenceli biri olamıyor.
Il n'est plus joyeux.
Eglenceli Amerikan oyunu.
C'est un jeu américain!
Eğlenceli duruyor.
Ça me parait sympa.
Suna bir bak. Ne kadar da eglenceli, degil mi?
Quel jeu!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]