Ferg traduction Français
190 traduction parallèle
Bu durum tabii yıllardır Nerio Winch'in sağ kolu olarak çalışan Ann Ferguson'un işini daha da zorlaştırıyor.
Une situation délicate pour Ann Ferg uson, son bras droit depuis des années.
Ferguson'un ofisinden geliyor.
Direct du bureau de Ferg uson.
Her şeyi Ferguson ayarladı.
Ferg uson a tout organisé.
Siz hikâyedeki kötü adamdınız. Ama hikâyeyi Ferguson yazmıştı.
Vous êtes le méchant de l'histoire, mais Ferg uson l'a écrite.
Bu tehdit olmazsa Ferguson Genel Kurulu tüm gücü kendisine vermeye ikna edemez.
Sans cette menace, Ferg uson n'obtiendra pas les pleins pouvoirs à l'assemblée.
Ferguson gibiler bizden nefret ediyor.
Les gens comme Ferg uson nous méprisent.
Dinle, telefonuna mesajlar bırakıyorum.
Ferg, c'est moi, Frankie.
Vic 4 kere aradı... Ferg'gönderip göndermediğini merak ediyor. Öğle yemeğini onaylaması gerekiyor.
Vic a appelé 4 fois demandant quand tu lui enverrais Ferg et Cady voulait confirmer le déjeuner.
Ferg elemanları bugün için giydirdi mi?
Est ce que Ferg est habillé pour le mauvais temps aujourd'hui?
Seninle birlikte geleceğim Ferg.
Je viens avec toi, Ferg
Ferg, hala burada mısın?
- Ferg, pourquoi es tu encore ici?
Ferg birkaç fotoğraf çekiyor.
J'ai Ferg qui fait quelques photos.
Vic, Ferg ben herşeyi kontrol altına almaya çalışıyorduk
Vic, Ferg et et moi même avons essayer de tout gérer,
Kilitle onu, Ferg.
Libère-le, Ferg.
- Şikayet ediyor değilim, ama bu sabah Ferg'in olması gerekmiyor muydu?
Pas que je me plaigne, mais Ferg n'est pas supposé être préposé aux appels ce matin?
Ferg'i değil.
Ce n'est pas Ferg.
- Ferg, ne yapıyorsun?
Ferg, qu'est-ce-que tu es en train de faire?
- Ferg, maktul, en son eniştesinin Tacoma'sı ile görülmüş.
Ferg, la victime a été vue en dernier dans la Tacoma de son beau-frère.
- Merhaba, Ferg.
Salut, Ferg.
- Ferg çıktı.
Ferg part.
- Pekala, Ferg.
Parfait, Ferg.
- Ferg, oraya gitmeyi asla düşünme.
Ferg, ne pense même pas à y aller.
- Ferg, iyi misin?
Ferg, tu vas bien?
- Yardımcı, Ferg'e yardım et.
Branch, aide Ferg.
- Ferg.
Ferg.
- Ferg, Ruby'nin avukatla anlaşmasına yardım et.
Ferg, aide Ruby avec cet avocat.
- Ferg, iz sürmenin sessiz bir yolculuk olduğunun farkında mısın?
Ferg, tu réalises que traquer quelqu'un est un long voyage solitaire?
- Ferg, taş toplamıyoruz.
Ferg, nous ne collectons pas les cailloux.
- Onu nerede bulduğunu söylemiştin, Ferg?
Tu dis que tu l'as trouvé où, Ferg?
- Henry ve Ferg'in bebeğe rastladıkları yerdeki sundurmada buldum.
Je l'ai trouvée dans la grange où Henry et Ferg ont trouvé le bébé.
- Ferg, ofisimde su bardağı var.
Ferg, il y a un verre d'eau dans mon bureau.
- Ferg seninle konuşmak istiyor.
Ferg veut vous parler.
Ne vardı, Ferg?
Quoi de neuf, Ferg?
- Çok haklısın, Ferg.
T'as raison Ferg.
- Ferg, haydi.
Ferg, viens ici.
- Ferg, Julia Sublette'nin mazeretini kontrol etmeni istiyorum.
Ferg, je veux que tu vérifies l'alibi de Julia Sublette.
- Ferg, Julia Sublette'yi hastanede yakala, telefonunu al.
Ferg, déniche Julia Sublette à l'hôpital, appelle-la au téléphone.
Ferg, yabani atını tamir ettirmiş.
Euh, Ferg a réparé ton Bronco.
Vic, Ferg ve senin olay yerini kayda almanızı istiyorum.
Vic, Ferg et toi devez délimiter la scène du crime.
- Ferg, sana her hangi bir şey söylememiştim.
Ferg, je n'envisageais pas de dire quoique ce soit.
- Ben Ferg- - Yardımcı Ferguson.
Je suis Ferg... adjoint Ferguson.
- Ferg aradı.
Ferg a laissé un message.
- Ama Ferg'miz var.
Mais on a Ferg.
- Ne için, Ferg?
Pour quoi, Ferg?
- O sana tam olarak ne söyledi, Ferg?
Qu'est ce que ce mec t'a dit exactement Ferg?
- Ve Ferg nereye gideceğini ona söyledi.
Et Ferg lui a dit où aller.
- Ferguson adına çalışıyor.
Elle travaille pour Ferg uson.
- Evet, Ferg.
Salut Ferg.
- Günaydın, Ferg!
Bonjour, Ferg!
Ferg, şuna bak.
Hé, Ferg, regarde ça.
Freg, arabayla buluşma yerine.
Ferg, au cinéma plein air.