English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ G ] / Görebilirsin

Görebilirsin traduction Français

1,753 traduction parallèle
Hey, bu dinamik ikiliyi istediğin zaman gelip görebilirsin.
Hey, tu peux venir voir ce duo dynamique quand tu veux.
Sadece kendi hastanın dosyasını görebilirsin.
Pourquoi? Le directeur garde tous les dossiers.
Tatlım, anneni görebilirsin şimdi. Haydi git.
Ma puce, tu peux aller voir ta maman maintenant.
Şurada ışıkta durursan çizgiler olduğunu görebilirsin.
Je ne vois pas de stries. Si tu te tiens ici dans la lumière, tu peux voir qu'elle a des stries.
Bekle biraz, sabunu görebilirsin.
Oui mais attends, tu peux voir le savon.
İki farklı grup geliştiğini görebilirsin.
Il a tué au moins quatre personnes, à ma connaissance.
Bir yerde hava olup olmadığını görebilirsin. Boşluk gibi ama havanın kendisini göremezsin.
On voit les endroits où il y a de l'air, comme les cavités, mais pas l'air.
Sende görebilirsin, Kesinlikle değilim...
- Eh non? comme tu le vois.
Blöfümü görebilirsin.
Ah, ça c'est du bluff.
Eğer bu hareketleri kaydedersek bu şablonları görebilirsin.
Si t'enregistrais ces mouvements, tu verrais ces schémas.
Büyükanneni biz dönünce görebilirsin.
Tu verras grand-mère à notre retour.
Birazcık daha beklersen, onu görebilirsin.
Si tu attends un peu, tu pourras le voir.
Resim... onu gelecekte tekrar görebilirsin.
Le tableau... Tu pourras le voir dans le futur.
Şimdi sadece poposunu kabloda görebilirsin.
Maintenant on peut seulement voir des culs sur le cable.
öyle olsaydı, insanların isimlerini ve yaşam sürelerini görebilirdin. Ölüm defterine sahip olan kişinin yaşam süresini görebilirsin değil mi?
Quand quelqu'un possède un cahier, je ne peux voir que son nom, pas le temps qui lui reste.
Erkek kardeşinle henüz bir bebekken tanışabilirsin, onun büyümesini görebilirsin, ve onunla ihtiyacın olan zamanı geçirebilirsin. Onunla şu an aranızda olmayan bir ilişki kurabilirsin.
Tu peux rencontrer ton frêre alors qu'il n'était qu'un bébé, le voir grandir, et passer tout le temps que tu désires à ses côtés, et contruire la relation qui vous manque.
burda dik çene kemiği açısını görebilirsin.
Vous pouvez voir à quel point le plan de l'angle occlusal est énorme ici.
Böylece, çocuğunun da aynı şekilde acı çektiğini görebilirsin.
Pour que tu puisses voir tes enfants souffrir autant.
Parmaklarımı görebilirsin, Göremez misin? Hayır hayır.
Tu vois mes doigts, hein?
- Dış çizgileri görebilirsin.
On peut voir le contour.
Yapacak bir şey yok, saçını görebilirsin.
Je peux rien faire. On voit les cheveux.
Görebilirsin aslında Babam bir keresnide videoya çekmişti
Tu peux en fait. Mon père a tout filmé.
Orda gerçekten neler olduğunu hatırlamalısın, Matt ve bunu şimdi yapabilirsin Ne yaptığını görebilirsin
Vous pouvez voir ce que vous avez fait.
Jason, Sen onu görebilirsin ama O, seni göremez, bunu unutma.
Jason, souviens-toi que tu peux le voir mais qu'il ne peut pas.
Biraz daha araştırırsan onun her şeyi yapabileceğini görebilirsin.
Je suis très mécontente. C'est un revers. Mais ce n'est qu'une question de temps.
Ona bir şeyler içirirsen Betty gösterisi görebilirsin.
Un verre et c'est le festival de Betty.
Buraya bakarsan, babanın şirketteki kendi payından bir milyon dolarını emeklilik fonuna sattığını görebilirsin.
Si vous regardez ici, vous verrez que votre père a vendu un million de dollars de ses propres actions de la compagnie à l'assurance vieillesse
Nereye park ettiğimi unutsam bile yine de görebilirsin ; çünkü bu kamyon!
Même si j'avais oublié où je l'ai garé, je le verrais parce que c'est un camion!
Buradan bütün pencereleri görebilirsin.
On voit toutes les fenêtres d'ici.
Onu ne zaman görebilirsin? Öyle bir şeyin olma ihtimali var mı?
- Et tu le verrais où?
Sonra da Colorado'ya dönüp oğlunu görebilirsin.
Et vous pourrez retourner au Colorado voir votre fils.
Büyük arazi aracının minivanı zorla yoldan çıkardığını yoldaki izlerde görebilirsin.
Vous pouvez voir à quel endroit la camionnette lui est rentré dedans, pour la forcer à quitter la route?
Dediğini düşündüm "Bu karamaları her yerde görebilirsin" demiştin.
Il me semble que vous aviez dit que vous reconnaîtriez cette technique partout.
{ C : $ 9C8B7C } beni sadece sen görebilirsin.
Et maintenant que c'est toi qui l'utilises, tu es le seul à pouvoir me voir.
Açık bir günde, muhtemelen burdan Bahama'ları görebilirsin.
Par temps clair, on peut voir les Bahamas.
Kendi gözlerinle görebilirsin.
Vous verrez par vous même.
Parolayı mesajların içinde görebilirsin.
Les annonces ont été payées par un Kidwell Foods.
şimdi zayıf teğmenleri her zaman her yerde görebilirsin.
Non, on voit des lieutenants faibles tout le temps.
Kapıda bunu gösterirsen doğrudan beni görebilirsin.
Montrez-ça à la porte et vous pourrez voir comment faire.
Ama diğer taraftan, biri ölü diğeri yaşıyor ve o pantolonla müthiş gözüküyor zeki, yetenekli, Ona bakınca bunu görebilirsin onunla beraber ormana gidip erkeklerle takılabilir ve dişlerini eğelerle törpüleyebilirsin
Elle est à l'aise dans ses baskets, et elle a un cerveau et du talent, et quand on l'apparence qu'elle a et qu'on s'aventure dans la jungle qu'on se rapproche avec des gars qui aiguisent leurs dents avec des limes,
Yemekten sonra kendin görebilirsin. Ahh?
- Vous le saurez à la fin du repas.
Resmime ihtiyacın yok, ne zaman istersen beni görebilirsin.
Tu n'as pas besoin de ma photo quand tu peux me voir en personne.
Böyle çılgın bir kıyafeti sadece Hollywood filmlerinde görebilirsin...
On ne voit ça que dans les films.
Gerçekliğin asıl yapısına açılan bir kapı. İçinden geçince tüm Girdap'ı görebilirsin.
c'est un trou dans le tissu de la réalité, à travers lequel peut être vu le Vortex entier.
Annemi görebilirsin.
Tu pourrais la rencontrer.
Böylece yarını görebilirsin. "
"Quand mordu par l'insecte, seule la haine sauvera ta vie."
Bunu görebilirsin...
Vous voyez ça...
Hatta gün yüzünü bile görebilirsin.
Tu reverras peut-être le soleil.
Normal bir insanın 60 cm'den görebildiği bir şeyi sen 600 metreden görebilirsin.
Tu as une vision de 1000 / 20, c'est à dire que tu peux voir jusqu'à 1000 mètres quand les autres ont du mal à 20.
Bunu kendin de görebilirsin.
Tu peux vérifier. Le mot de passe est 5-1 8-05.
Bazen bu... küçük bir şeydir, ama bunu görebilirsin.
Au revoir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]