Gözlerinde traduction Français
1,384 traduction parallèle
O gözlerimin içine baktı. Gözlerinde esirim
Il m'a tenu le captif dans ses yeux
- Söylemesine gerek yok. Gözlerinde görebiliyorum.
- Pas besoin, je l'ai vu dans ses yeux.
Senin gözlerinde de görebiliyorum.
- Et je le vois dans les tiens.
Ateş! Gözlerinde ateşi gördüm.
J'ai vu une flamme dans ton regard.
Yapmak istediğini biliyorsun. Gözlerinde görebiliyorum.
Tu en as envie, je le vois dans tes yeux.
Ama en çok da gözlerinde.
Mais c'est surtout ses yeux.
Gözlerinde kendimi görüyorum.
Dans tes yeux, je me vois.
Biliyorum, annemin gözlerinde de gördüm.
Je l'ai vu dans les yeux de ma mère.
Onların gözlerinde, ben bir ölüydüm.
A leurs yeux, j'étais mort.
Bu gözlerinde var.
C'est dans les yeux.
Bunu söylemeyecek ama bunu gözlerinde görebiliyorum.
Elle ne dit rien, mais je le vois bien dans ses yeux!
Annem tatında bir tey görmüş olmalı. Onun da gözlerinde.
Maman a dit quelque chose sur ses cheveux... et sur ses yeux.
Gözlerinde ne çok renk var, Debra'm benim. "
Y a tellement de couleurs dans tes yeux, ma Deb ".
Özel Soruşturmalar ekibinin gözlerinde interseptör olduğuna dair bir söylenti benim bahsettiğim.
II y aurait des intercepteurs dans les yeux de membre de la brigade d'enquêtes spéciales.
Pippin'in gözlerinde yalan yoktu.
Les yeux de Pippin ne mentaient pas.
Biliyor musun, dün gece gözlerinde çok farklı bir şey vardı.
Hier soir, tu avais un regard différent.
İnanmak istemeyebilirsin, ancak bunu görebiliyorum gözlerinde.
Tu refuseras peut-être de le croire, mais je le vois... dans tes yeux.
Gözlerinde o eski bakış yoktu artık.
Plus d'électricité dans ses yeux.
Ve onun gözlerinde biz de ilk kez görürüz adamı.
Et nous aussi, à travers ses yeux à elle, on le voit pour la première fois.
Gece gelip, etrafa bir göz atarım. Gözlerinde bunu görüyorum.
Je reviens la nuit, je lis dans leurs yeux qu'ils savent que je sais.
Amanda beni aldatıyormuş. Bunu gözlerinde mi görmüş?
Amanda me trompe car il le lit dans ses yeux?
Anna'nın gözlerinde Adam'ın o güne kadar Polina'ya olan... aşkı yüzünden görmediği bir şey vardı.
" Ll y avait dans les yeux d'Anna, quelque chose qu'Adam, aveuglé par son amour pour Polina, n'avait jamais remarqué.
bunu o kıızn gözlerinde gördüm.
Tu sais enchanter une femme.
"Yakında bir yolculuk başlayacak." "Mükafatı diğerinin gözlerinde parlayacak."
" Un voyage est sur le point de débuter, dont la valeur se reflète dans le regard d'un autre.
Bunu gözlerinde görebiliyorum.
Ça se voit dans tes yeux.
Gözlerinde nefret olan biri?
Un psychopathe?
Gözlerinde lamba görüyorum.
Je vois des lampes dans tes yeux.
¤'Gözlerinde görebiliyorum. ¤'
¤'In your eyes I can see ¤'
Dünyanın bütün kötülükleri, onun gözlerinde.
Tout les malheurs du monde sont dans ses yeux.
Gözlerinde çok tuhaf bir bakış vardı.
Elle me regardait, avec un étrange regard.
Gözlerinde şeytani bir bakış var.
Il a un regard diabolique.
Bunu gözlerinde görebiliyorum.
Je le vois dans tes yeux.
Eğer o piçin gözlerinde bir milim bile bir caka görürsem seni öldürürüm, anladın mı?
Ce sale rouge me fixe encore une fois dans les yeux et je te tue, pigé?
Aşıkların gözlerinde rüzgarın sesini Gök gürültüsünü, ışıkları izlemek
Suivre le sifflement du vent Suivre le tonnerre Suivre les néons
- Gözlerinde hüzün var gibi.
Ses yeux ont l'air un peu tristes.
Buffy'ye Moboni'nin gücünün gözlerinde olduğunu söyleyin.
Dis à Buffy que le pouvoir de Moboni est dans ses yeux.
Gözlerinde.
Dans ses yeux.
Yüzünün her tarafında var ama gözlerinde yok.
Je ne me rappelle pas. Tu sais, c'est partout sur ton visage, mais tes yeux sont intacts.
Onun gözlerinde bakmak gördün mü?
Tu as vu le regard de Piper?
Biliyordum. Gözlerinde görebiliyorum Drew.
Sérieusement, il y a quelque chose qui vous déplaît chez lui?
Gözlerinde, gülüşlerinde. Güven verici tarafı anlamsızca da olsa herşeyin yoluna gireceğini düşünürken ve birden altınızdan halı kaydırılıveriyor.
La partie rassurante est ce qui vous fait penser que tout va bien se passer et puis boom...
Gözlerinde kimsesiz çocuklar gibi bir ifade var.
- L'enfant abandonné avec de grands yeux. - Merci.
Ben ne zaman sana baksam gözlerinde bunu görüyorum.
Chaque fois que tu me regardes, je le vois dans tes yeux.
Gözlerinde yıldızlar var.
Elle ne rêve que des étoiles.
Sana bakıyorlar ve gözlerinde sessiz bir nefret ve güven var.
Ils te regardent avec les yeux remplis de haine ou de confiance idiotes.
Görünüşe göre, gözlerinde küçük damar kanaması var. Genelde bir çeşit travmayla ilgilidir.
On peut remarquer des pétéchies sur son globe oculaire.
Görünüşe göre, gözlerinde küçük damar kanaması var.
On peut remarquer des pétéchies sur son globe oculaire. Généralement c'est une séquelle de traumatisme.
O buz gibi kalbinde sana yer olmayan adamı düşündüğünde, bir şevkat beliriyor siyah gözlerinde.
De la galerie des Rois Dites-moi ce que veut dire "Ce mot" "Anarkia" " " Tu es un possédé
Gözlerinde bir değişiklik fark ettin mi Joanne? - Hayır.
Des modifications dans les yeux?
# Gözlerinde mavi ay, kötü bir hayata doğmuşsun #
MAINTENANT PLUS QUE JAMAIS
Gözlerinde görebiliyorum.
Ça se voit dans ses yeux.
gözlerin 80
gözler 83
gözlerim 122
gözleri 78
gözlerini 24
gözlerini kapat 165
gözlerime bak 89
gözlerime inanamıyorum 72
gözlerimin içine bak 58
gözlerime 17
gözler 83
gözlerim 122
gözleri 78
gözlerini 24
gözlerini kapat 165
gözlerime bak 89
gözlerime inanamıyorum 72
gözlerimin içine bak 58
gözlerime 17