English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ H ] / Harikalar

Harikalar traduction Français

1,386 traduction parallèle
- Harikalar.
- Elles sont superbes.
"Harikalar yaratan birisi."
Il peut faire des miracles.
Harikalar yaratan birisi.
Il peut... faire des miracles.
- Vay canına, harikalar!
- Elles sont superbes.
Harikalar Diyarı burası!
C'est le pays des merveilles
Harikalar. - Contance mı? - Bir de kuzeni Lilly
Constance, et sa cousine Lilly.
Harikalar Diyarı.
Vous savez, avec le Roi Nome?
- Bence harikalar.
Vraiment magnifiques. - On peut s'asseoir dans...
Evet, Alice Harikalar Diyarında gibi.
Comme Alice au pays des merveilles...
Harikalar.
Ils assurent.
Bütün harikalarına rağmen Atlantis bile saldırıdan kurtulamayabilir.
On pourrait le démanteler. Bien sûr, - ça prendrait plus de temps.
Harikalar, etrafta takılırlar yemeği, şarabı severler, çok iyi aşçıdırlar.
Ils sont adorables. Ils aiment la bonne chère, le vin, ils cuisinent.
Harikalar.
Très bien.
Ve şimdi tabii ki, Arap dünyasında, televizyonun harikalarını keşfetmeye başladık. Çok sonra... Dünyanın diğer yerlerinden, çok daha sonra...
Et maintenant dans le monde Arabe, bien sûr, nous avons découvert les vertus de la télévision beaucoup... beaucoup plus tard que dans le reste du monde.
Tıp bilimi harikalar yaratabiliyor.
La médecine fait des miracles.
Bir haftada harikalar yaratılır.
- Avec ce chien, en une semaine, vous verrez ce qu'on en fera.
- Kendimi övmek istemem ama galiba patronlar sonunda muhasebede harikalar yarattığımı fark etmeye başladı.
Vraiment? Je n'ai vu aucun... Je veux pas trop m'avancer, mais je crois qu'on commence à reconnaître mon travail à la comptabilité.
Bir macera filmi yıldızının imajı için harikalar yaratacak bir şey bu.
Formidable pour l'image d'un héros de films d'action.
O iyi bir çocuk. Hem de kamera ile harikalar yaratıyor.
Elle n'est pas rentré chez elle la nuit derniere.
Kimsenin başını derde sokmak istemiyorum ama bir enjektör... motorlarımızda harikalar yaratacaktır.
Je ne veux créer d'ennuis à personne, mais un de ces injecteurs ferait des miracles pour nos moteurs.
Şu ayakkabılara. Harikalar ama hiçbir yerde kalmamış.
Ces bottes Ugg, elles sont super, mais je ne les trouve nulle part.
Harikalar anne.
Ils sont fantastiques.
Gerçekten harikalar.
Elles sont vraiment formidables.
Alice Harikalar Diyarında.
Alice au pays des merveilles.
Newport Grubu'nun ofisinde harikalar yaratmıştı.
Elle a fait un travail terrible au bureau de Newport.
Yarışta harikalar yarattık.
On a gagné 2 600 $ à l'OTB.
Harikalar.
Ils sont gagnants.
Bütün harikalarına rağmen Atlantis bile saldırıdan kurtulamayabilir.
Même Atlantis, malgré ses merveilles, pourrait ne pas survivre.
Sende harikalar yaratan terapistinden.
Il a fait de vraies merveilles avec toi!
- Sende harikalar yaratan terapist.
Il a fait de vraies merveilles avec toi.
Ve prenses sayesinde, Niagara hala büyülü harikalar diyarı, ticari gelişmelere rağmen.
Grâce à elle, le Niagara est resté un monde de merveilles malgré les siècles de développement commercial.
Evet, sonunda başladı. Yıllık büyük yeme yarışmamız "Yiyecek Harikalar Diyarı"
Et c'est parti pour la bombance, le concours annuel du plus gros mangeur.
Senin için harikalar yaratabilirim, bebeğim.
Je ferais des merveilles avec toi.
"Evet, bunların piyano olmadığı doğru," "ama ben bu ayrıcalıktan zevk alıyorum," "Bu mekanik harikalar üzerinde çalışabilme ayrıcalığından!"
C'est vrai, ce ne sont pas des pianos mais je suis ravi d'être admis à travailler sur ces merveilles mécaniques
Sana ne harikalar göstermeliyiz.
Toutes ces merveilles que nous vous montrerons!
Kanatlarınızın beş katı büyüklüğünde, güvercin yemeyi seven doğa harikaları.
Dix kilos de muscles bouffant du pigeon. Taille : 5 fois notre envergure.
Ben bir göz atmıştım. Harikalar. Çok yoğunlar.
J'ai parcouru : génial, dense.
Harikalar, değil mi?
Ne sont-ils pas charmants?
Adı Harikalar Diyarı.
C'est le pays des merveilles.
Haklıydı, Harikalar Diyarı'nı hatırlıyordum.
Il avait raison. Je me souvenais du pays des merveilles.
Yılda bir kez çocuklar bir oyun sahneler ve Alice Harikalar Diyarı'ndan farklı karakterler oynarlardı.
Une fois par an, les enfants font un spectacle et jouent différents personnages d'Alice in Wonderland.
Harikalar diyarındaki...
Au pays des merveilles.
Koç Roy harikalar yaratacak.
Coach Roy va faire des merveilles pour ce collège.
Hunter harikalar yaratıyor!
Hunter traverse le terrain à toute vitesse!
Ya da Lewis Carroll. "Alice Harikalar Diyarında" nın yazarı.
Ou Lewis Carroll avec Alice aux pays des merveilles.
Harikalar diyarı gibi detaylı bir fantezisi vardı. Ama Alice karakterinde tanıdığı bir kızdan esinlenmişti.
Le pays des merveilles est une création, mais Alice est inspirée d'une petite fille qu'il connaissait.
Temel olarak, müzik kaydı yapıyoruz. Ve benim Ibiza'da bir stüdyo açma önerim harikalar yarattı.
Nous nous occupons principalement de la gravure de musique et mon idée est l'ouverture d'un studio à Ibiza où nous avons eu des résultats fantastiques.
Mükemmel bir aşçıyım. Harikalar yaratırım.
Je cuisine très bien, je fais des merveilles avec n'importe quoi.
Müzik harikalar yaratır, değil mi Swami-ji?
La musique peut faire des miracles. N'est-ce pas Swami-ji?
Harikalar.
L'humeur est au beau fixe.
Gerçekten harikalar.
Elles sont superbes

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]