Harika bir gün traduction Français
768 traduction parallèle
Harika bir gün değil mi?
Quelle belle journée!
- Izgara için harika bir gün.
- Beau temps pour votre pique-nique!
Söylememde bir sakınca yoksa, bugün bizim için harika bir gün.
C'est une grande joie, si vous me le permettez.
Harika bir gün.
Quelle journée magnifique!
Bugün harika bir gün.
C'est un jour merveilleux.
Harika bir gün, değil mi?
Il fait un temps splendide.
Oh, harika bir gün, değil mi?
Quelle journée superbe, Conn!
harika bir gün, değil mi?
Conn! Superbe journée, non?
- Harika bir gün.
- Très beau.
Harika bir gün.
C'est une superbe journée.
Bir işim yok, herkes bana karşı, zavallı babam bir hücrede oturuyor... ama harika bir gün.
Sans emploi, avec le monde entier contre moi... mon pauvre père en prison...
Harabeleri görmeye geldiyseniz kendinize harika bir gün seçmişsiniz.
Dites, si vous vous êtes arrêtés pour voir l'habitation de la falaise. vous avez bien choisi votre moment..
Düğün için ne harika bir gün
Quelle belle journée pour se marier.
- Harika bir gün değil mi? - Fevkalade!
Belle journée, hein?
- Harika bir gün.
Une merveilleuse journée.
Bu gün çok harika bir gün Billy bizi köşkünü görmeye götürmek istiyor.
Il fait un temps splendide! Billy veut nous emmener visiter sa villa.
Harika bir gün daha başlıyor.
Célébrons le jour naissant!
Düğün için harika bir gün.
Beau jour pour un mariage.
Harika bir gün.
C'est un grand jour,
- Çok iyi. - Bugün harika bir gün.
C'est aujourd'hui un grand jour.
Harika bir gün.
Il fait un temps magnifique.
Balık tutmak için harika bir gün.
C'est un temps à aller pêcher.
Harika bir gün Bay Binnacle.
Magnifique journée, M. Boussole.
Neredeyse harika bir gün olacaktı.
La journée avait si bien commencé.
Harika bir gün de!
Quelle journée radieuse!
Harika bir gün. iyi olacak.
Il fait beau.
Ne harika bir gün...
C'est un grand jour pour moi.. 2 aviateurs anglais..
Haversack! Tekne gezintisi için harika bir gün. Değil mi?
- Haversack, quel temps superbe!
Hava konusunda şanslıymışız. Harika bir gün.
C'était une réussite, il faisait un temps merveilleux.
Tanrı bize harika bir gün bahşetti.
Le Tout-Puissant nous a donné une belle journée.
Hiç böyle harika bir gün gördün mü?
Tu as déjà vu une aussi belle journée?
Bugün harika bir gün kaçırdın.
" Tu as raté un jour merveilleux aujourd'hui.
Çünkü, artık çukur kazmak zorunda kalsam da, harika bir gün geçirmiş bir kazıcı olurum.
Mais je m'en moque! Même si je dois finir par casser des cailloux, je serai un forçat qui aura vécu une journée inoubliable! Excusez-moi.
Bugün harika bir gün geçirdim... ve... sen çok güzelsin.
J'ai passé une journée merveilleuse aujourd'hui... et... vous êtes très belle.
Ve sonra bir gün, yaşlı bir adam olduğunda ve torunları ona Mata Hari'yi sorduğunda koca bir yalan söylemeli ve O'nun harika bir kadın olduğunu anlatmalı.
Et, un jour, quand il sera vieux, et que ses petits-enfants l'interrogeront sur Mata Hari, qu'il mente et dise : "Elle était merveilleuse".
"Anna, bu harika bir fikir. Bundan sonra her gün alacaksın." "Her gün 80 litre süt mü?"
Le soir même, j'ai dit à Flo, à M.Ziegfeld :
Bir gün senin de aynısından olacak. Yanında da Lana gibi harika bir eş.
Un jour t'auras une maison comme ça et une femme comme Lana!
- Bir gün birine harika bir eş olacaksın. - Baba!
Tu feras une bonne épouse.
- Ne harika, güzel bir gün.
Quelle journée magnifique!
Ama bugün gerçekten harika bir gün geçirdim.
Je me suis bien amusé.
# Her gün hayatla yüzleşmeye başlamanın harika bir yolu... #... melodiye döküp mırıldanacağın... #... keyifli şarkılar.
Un sentiment de joie t'envahit Une magnifique façon de débuter la journée Un air qui trotte dans la tête
Bir gün birine harika bir eş olacak.
Elle fera une épouse merveilleuse.
Gün batımı harika bir şeydir.
C'est vrai que c'est très beau.
Harika bir gün!
Quelle belle journée!
Harika bir gün olacak!
La fête n'est pas finie!
Evet. Harika iki çocuk varmış, Jane ve Michael. Bir gün sokakta biriyle tanışıyorlar ve Jane Michael'a şöyle diyor :
Deux enfants, Jane et Michael, se rencontrent dans la rue.
Gün doğumunu seyredebiliriz, harika bir gece.
On verra l'aurore. La nuit est splendide.
Son iki günde yardımcılarım burada harika bir iş çıkardılar ve bir sürü değerli şeyi gün ışığına çıkardık.
Mes assistants ont découvert des choses précieuses.
Oh, önümüzdeki bir kaç gün öyle harika bir zaman geçireceğiz ki.
Nous allons passer de si belles vacances ensemble.
Harika. Günlerden bir gün.
Vous ne perdez rien pour attendre.
Harika bir gün.
- Quelle belle journée!
harika bir adam 26
harika bir kız 40
harika biri 117
harika bir kadın 31
harika bir yer 43
harika bir duygu 21
harika bir haber 41
harika bir fikrim var 73
harika bir hikaye 23
harika bir haberim var 16
harika bir kız 40
harika biri 117
harika bir kadın 31
harika bir yer 43
harika bir duygu 21
harika bir haber 41
harika bir fikrim var 73
harika bir hikaye 23
harika bir haberim var 16
harika bir parti 25
harika bir şey 123
harika bir fikir 163
harika bir şey bu 19
harika biridir 26
harika bir çocuk 27
harika bir akşamdı 18
harika bir iş 22
bir gün 730
bir gün gelecek 22
harika bir şey 123
harika bir fikir 163
harika bir şey bu 19
harika biridir 26
harika bir çocuk 27
harika bir akşamdı 18
harika bir iş 22
bir gün 730
bir gün gelecek 22
bir gün daha 22
gunther 50
günaydın 7167
günaydin 27
günaydın sevgilim 16
günü 31
güney 137
gunner 21
günün nasıl geçti 55
güneş 243
gunther 50
günaydın 7167
günaydin 27
günaydın sevgilim 16
günü 31
güney 137
gunner 21
günün nasıl geçti 55
güneş 243
gündüz 49
günaydın tatlım 25
günahkar 29
günah 39
günler 45
günaydın hayatım 17
günaydın hanımefendi 52
günaydın çocuklar 50
güneş ışığı 22
güneşte 16
günaydın tatlım 25
günahkar 29
günah 39
günler 45
günaydın hayatım 17
günaydın hanımefendi 52
günaydın çocuklar 50
güneş ışığı 22
güneşte 16
günaydın efendim 192
günün nasıldı 39
günlük 37
günaydın bayım 22
günaydın baba 43
günaydın millet 27
güneyde 29
günaydın bayan 34
günün sonunda 21
günaydın anne 30
günün nasıldı 39
günlük 37
günaydın bayım 22
günaydın baba 43
günaydın millet 27
güneyde 29
günaydın bayan 34
günün sonunda 21
günaydın anne 30