English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ H ] / Havaalanı

Havaalanı traduction Français

6,099 traduction parallèle
Havaalanının yeri yazıyordu.
Et le nom du village à côté de l'aéroport.
Havaalanından beni kollarında taşıyarak çıkarmayacaksın, değil mi?
Tu comptais me porter dans tout l'aéroport?
Havaalanına seni götürecek biri var mı?
Tu voudras que je te dépose à l'aéroport?
Taksin geldi. Seni havaalanına götürecektim hani?
Je croyais que c'était moi qui t'emmenais.
Haritayı kontrol ettim... Hiç havaalanı yok...
J'ai vérifié sur la carte, il n'y a pas d'aéroport...
Bayanlar ve baylar... Santa Clara Havaalanı'na yaklaşıyoruz. Saat öğlen 12.
Mesdames et messieurs, nous entamons notre descente vers l'aéroport de Santa Clara.
Havaalanından gelirken Marañon ile konuştum.
J'ai parlé à Marañon en revenant de l'aéroport.
1998'de Amsterdam'da Schiphol Havaalanında kaydı var.
Inscrite... À l'aéroport Schiphol, à Amsterdam, en 1998.
- Nick beni havaalanından aldı.
- Nick est passé me prendre à JFK.
Havaalanından doğruca buraya geldim.
Je reviens juste de l'aéroport. Mon Dieu.
Eğer havaalanında bavulu yeniden düzenlemeni isterlerse, uyarmadı deme!
S'ils te font tout déballer à l'aéroport, ne dis pas que je ne t'avais pas prévenu!
Havaalanına geç kalacağız.
Vous serez en retard pour l'aéroport.
- İyi, harika. Havaalanından taksiye binip Fontanelle Mezarlığı'na gideceğiz, tamam mı?
À l'aéroport on prendra un taxi pour aller aux Catacombes des Fontanelles.
Peki dinleyin. Gelip arabayı buradan almaları için birilerini ayarladım. Sonra havaalanına taksiyle gidebiliriz.
Ils vont venir chercher l'auto de location et puis on ira en taxi au port... mais entre-temps je vais jeter un coup d'œ il.
Havaalanının 8 kilometre kuzeyinde iki uçak... tedbir inişine hazırlanıyor.
On est un vol de deux à 8 km au nord de l'aéroport, arrivons pour un atterrissage préventif.
Nashville Havaalanı'na
A l'aéroport B.N.A.
Belli ki bu havaalanının bir acil durum planı yok, ekipmanı da milattan önceden kalma.
C'est évident que l'aéroport n'a pas de plan d'urgence et que l'équipement date du siècle dernier.
Bu nedenle Bay Mayday kendini yeniletmez ve ikinci bir itfaiye aracı almazsa Federal Yasa 14. başlık, üçüncü cilt, birinci bölüm, 139. paragraf, B bendi uyarınca yangın ve kurtarma yönetmeliğine uygunsuzluktan ötürü bu havaalanının işletme ruhsatına el koyuyorum.
à moins que M. Mayday se modernise et acquiert un deuxième véhicule, conformément au titre 14, volume 3 du Code fédéral, chapitre 1, section 1 39, sous-paragraphe B, j'annulerai le certificat d'activité aéroportuaire
Hayır, havaalanına götürmeyi önerdik ama almaya geleceğinizi söyledi.
Non, on lui a proposé de la conduire à l'aéroport, mais elle a dit que vous étiez en train d'arriver pour la chercher.
Havaalanı mı vardı?
Il y a un aéroport?
Havaalanından yeni döndük, trafik berbattı.
On arrive à peine de l'aéroport, à cause du trafic.
Keşke havaalanına gelebilseydim ama kayıp bir çocuk var.
J'aurai voulu t'accompagner à l'aéroport, mais nous avons un gamin disparu.
Beyler, duydunuz mu bilmiyorum ama havaalanına acil iniş yapmak zorunda kaldık.
April va bien? Elle va s'en sortir. Ellen m'envois vous chercher.
Havaalanında biriyle buluşmam gerek ve ben çok geç kaldım.
Je dois aller chercher quelqu'un à l'aéroport et je suis très en retard.
Havaalanında Hitler diyemezsin.
- À éviter dans un aéroport.
Yarın gitmeden önce yolluk olarak bir seks almam gerek. Alayım ki uçakta sessiz ve sakin olayım havaalanında canımı hiçbir şey sıkmasın.
J'aimerais tirer ma crampe avant de décoller afin de ne pas péter un câble à bord.
Bir araba kiraladığını biliyoruz ama tam olarak nereden olduğunu bilmiyoruz biz de olabildiğince çabuk Winnipeg'e gidip havaalanındaki bütün yerlere bakıp...
Il a loué une voiture, mais on ne sait pas où. Une fois à Winnipeg, on fera tous les loueurs pour voir si l'un d'eux le reconnaît.
Havaalanına gitmiyoruz.
Nous n'allons pas à l'aéroport.
Operasyonu Konforlu Gökyüzü şirketinin yakınındaki Burbank Havaalanına kaydıralım.
Elargissons notre base d'intervention à l'aéroport de Burbank près de Preferred Skies.
Neden Burbank Havaalanını arıyorsunuz?
Pourquoi faites-vous des recherches à l'aéroport de Burbank?
Başkomiser, havaalanından gelen kamera kayıtlarında bir şey buldum.
J'ai trouvé quelque chose sur la vidéo de surveillance de l'aéroport.
Çocukların cesedini havaalanına yakın bir yerde Cynthia'nın evinden aldığın bavullara tıkılmış hâlde bulduk.
Nous avons retrouvé leurs corps près de l'aéroport coincés dans les valises que vous avez pris chez Cynthia.
Havaalanında beraber birer kokteyl içmiştiniz ve evine, kocasının yanına gitmişti.
T'as bu un daiquiri avec elle à l'aéroport, puis elle est rentrée chez son mari.
Ocean City Havaalanı'nın orada bir golf sahası var.
Y a un terrain de golf près de l'aéroport d'Ocean City.
Seni havaalanına bıraktığım zamanı hatırlasana?
Tu te souviens de la fois où je t'ai conduite à l'aéroport?
Düşünüyordum da siz de isterseniz tabi gelecek ay onu havaalanına götürürken bize katılabilirsiniz.
Je me disais que vous aimeriez peut-être... nous accompagner à l'aéroport, le mois prochain.
Otoyol devriyesini, demiryolu ve havaalanı güvenliğini alarma geçirdim.
Bien, j'ai déjà alerté les autorités autoroutières et Amtrak et la sécurité aéroportuaire.
Jon havaalanına yeni ulaşmış.
John vient d'arriver à l'aéroport.
Tatil bitip de havaalanına giderken sonunda yolda söyledim.
Et je l'ai finalement fait dans la voiture, sur le chemin de l'aéroport.
Uh millet, havaalanı bar... sahibiniz konuşuyor.
Mes amis, c'est le propriétaire du bar de l'aéroport qui vous parle.
Sen bir büro çalışanı göçmenleri bir havaalanından diğerine götüren abartılan bir şoförden başka bir şey değilsin ve yıllardır bunu yapıyorsun.
Vous n'êtes rien qu'un rond de cuir, un glorieux chauffeur qui transporte des immigrés d'un aéroport à l'autre, et vous l'êtes depuis des années.
Dediklerine göre havaalanı açık ve uçuşlar devam ediyor.
Ils ont dit que l'aéroport est ouvert et qu'il y a toujours des vols.
Mateo havaalanından gönderiler toplayıp edildi.
Oh, alors pourquoi a-t-il apporté le DEA?
LAKS için hakkı Başlı. Klar'dan üzerine Havaalanı menkul.
J'ai le camion suspect roulant au sud sur le Boulevard Lincoln à Playa del Rey.
Tamam, anladım. O havaalanını geçiyor.
Votre gars a quelque chose de nouveau à dire?
LAPD, kaçtıkları minibüsü LA Havaalanında buldu ama bütün izleri temizlemişler.
Le LAPD a retrouvé la camionnette à l'aéroport, mais les empreintes ont été nettoyées.
Sizi ve Dr. Woods'u havaalanına götürecek araç hazır.
La voiture est prête pour vous amener ainsi que le Dr Woods à l'aéroport.
Frankie, havaalanına yakınız.
Frankie, on est prêts de l'aéroport.
Havaalanı acil servisi.
Urgence aéroportuaire.
- Spencer anneni almaya havaalanına gideceğim.
Je vais chercher ta mère à l'aéroport.
Havaalanı?
A l'aéroport?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]