English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ H ] / Hayır

Hayır traduction Français

578,373 traduction parallèle
Hayır, yeni karaciğeri yormamaya çalışıyorum.
Non. J'essaye de me ménager.
Hem evet hem hayır. Tarih her nasılsa olduğundan daha iyi görünür.
L'Histoire paraît toujours plus belle qu'elle ne l'était réellement.
Hayır, başka bir haberim var.
J'ai autre chose.
Hayır.
Non.
- Hepimizin var. - Bu kadar yeter. - Hayır.
Nous avons terminé.
- Hayır mı?
Non.
Buna mecbur değilsin. Hayır, kayıtlara geçsin istiyorum.
Non, Maureen, je vais être claire.
Hayır. Bana elindekini verene kadar olmaz.
Pas tant que je n'aurai pas ce que tu as.
- Hayır.
- Attends.
- Hayır. - Demokratların yarısını da yok say.
Et oublie la moitié des Démocrates.
- Hayır, anlamadım.
Non.
Hayır, kapatma.
- Non, ne raccrochez pas.
Hayır. Pazar günleri. Ara sıra doğum günlerinde.
On se voit parfois le dimanche, ou à des anniversaires.
Hayır Doug, maalesef bu yeterli olmaz.
Je crains que ça ne suffise pas.
Hayır, değildim.
Non.
Hayır efendim, değildim.
Non.
Hayır efendim.
Une fois encore, non.
Aidan Macallan, Ulusal Güvenlik çalışanıydı, yani hayır, Başkan onun amacından haberdar değildi.
Aidan MacAllan était à la NSA. Donc non, le Président ne savait rien.
Hayır. Bu iş öyle olmaz.
Ça ne marchera pas comme ça.
- Hayır, bizim aramızda artık kalmadı.
Non, entre nous, plus rien.
- Hazırlıksız ve habersiz göründüm. - Hayır!
- ignorante.
- Hayır, artık yok.
- Non, plus maintenant.
Teşekkür etmem mi gerekiyor? Hayır.
Je suis censée te remercier?
Hayır, Davis ve Usher seni koruyacak konumdalar.
- Non. Davis et Usher peuvent te protéger.
Hayır, onları da ben yaptım.
- Non. Ça aussi, c'était moi.
- Bunu yapacağını biliyor muydun? - Hayır.
Vous saviez?
- Soruma geri dönersek... - Hayır efendim.
Pour revenir à ma question...
Hayır, hiç alakası yok.
Non, pas du tout.
Hayır, sadece bir süreliğine gitmen gerekiyor.
Non. Vous devez juste vous éloigner quelque temps.
O yüzden hadi, buradan bir şey al. - Hayır.
Pourquoi ne prends-tu pas quelque chose?
- Hayır, hadi.
- Non. - Sers-toi.
- Tabii ki hayır.
- Bien sûr que non.
Orta Doğu'da savaşa hayır!
Plus de guerre au Moyen-Orient.
SURİYE'DE TERÖRE SON VERİN Orta Doğu'da savaşa hayır!
Plus de guerre au Moyen-Orient.
Hayır, sağ ol.
Non, merci.
Hayır, entrika için bunun arkasına sığınırlar.
Non, ils s'en servent pour agir de manière véreuse.
Hayır! Şirin ördekler değil.
Pas un nid d'oisillons innocents.
Hayır, bunu istemezsin, gerçekten istemezsin.
Non. Non, tu ne préférerai pas, vraiment pas.
Hayır, Raj, çok kötü bir fikir.
Non, Raj, c'est une très mauvaise idée.
Tabi ki hayır, sonuçta kardeşin.
Bien sûr que non. C'est ton frère.
Hayır sinirlendirmiyor.
Non, pas du tout.
Hayır.
- Non.
Hayır dedim.
- J'ai dit non.
Ve "hayır" dediler.
Elles ont dit non.
Git kendi hayır işini kur, Leonard. Buraya salça olmaya çalışma.
Organises-en une, ne t'incruste pas ici.
Hayır, hayır, şarj azalmış.
Pas la batterie, non!
- Lucy... - Hayır ciddiyim.
Je suis sérieuse.
- Hayır kesinlikle olmaz.
- Absolument pas.
- Hayır.
- Non.
Hayır, hayır. Drone?
Pas de drone!
Hayır, onları hiç görmedim.
Non, je ne les ai jamais vus.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]