English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ H ] / Heath

Heath traduction Français

246 traduction parallèle
John, sevgili dostum, bence Doktor Heath haklı.
Je me rends compte que le Dr Heath a raison.
Heath bana halen araştırman üzerinde yoğunlaştığını söyledi.
Heath me dit que vous poursuivez vos recherches.
Doktor Heath pek anlayışlı değil Doktor Courtland.
Je doute qu'il les approuve.
Şimdi de Edward Heath.
Maintenant, Edward Heath.
Yakışıklı Bay Heath buna asla izin vermez.
Notre cher M. Heath n'autorisera jamais ça.
Ve şimdi de "Edward Heath Heykeli Nereye Konsun" yarışma sonucu.
Et voici les résultats du concours : "Où mettre la statue d'Edward Heath".
Hampstead Heath'te sabahları 7'de jogging yapmayı denedim. Ama terlemek yerine iştahım açıldı.
J'ai essayé de courir à Hampstead Heath pour stimuler mon corps, mais je n'ai fait que stimuler mon appétit.
Biraz Heath Robinson gibi oldu ; Biraz da "çılgın mucitin laboratuvarı" yapıyoruz sahneyi.
On s'est compliqué la vie, sur scène, ça ressemble à un laboratoire expérimental.
Edward Heath, yeni elbise skeci ile Richard Baker, Limonlu Köri ile...
Les nominés sont : M. Edward Heath, pour le sketch du costume neuf. M. Richard Baker, pour Curry Aucitron.
- Bay Heath.
- M. Heath.
Ted Heath'a benziyor.
On dirait Ted Heath.
Şizofreniye özel, sıra dışı maddeler bulmak için... Heath ve Friedhoff'un yöntemlerini uyguluyoruz.
On veut isoler les spécifiques responsables de la schizophrénie.
Bu Carol Heath ve bu Maddy Nagle, en eski ve en iyi dostlarım.
Carol Heath et Maddy Nagle, mes très vieilles et très chères amies.
ShopEasy'nin park yerinden bir araba çalmıştı yapacak fazla birşeyimiz olmadığını farkettik ve Fox Hill Lane'de bir eve girdik.
Moi, un gamin de 15 ans, et mon vieil ami, Dickie Heath, on venait de voler une voiture sur le parking d'un grand magasin, et comme on s'ennuyait un peu, on est entré dans une maison sur Fox Hill Lane.
Heath's'den aldım, Miss Botting.
De chez Heath
Parti liderleri, Edward Heath'in 74'deki madenci grevi karşında çöktüğünü gördüler ve aşırı sağcıların arasında yeni bir lider aradılar.
Il a vu son leader, Edward Heath, céder face à la grêve des mineurs. Le parti s'est cherché un nouveau leader au sein de la droite dure.
Heath liderlikten oldu.
- Heath a été désavoué.
Gelecek başbakanın en yakın yandaşı ve Edward Heath'e karşı zaferinin baş mimarı olan, Alec Nevin tarafından kullanılınca inandım.
J'y ai cru en voyant Nevin les utiliser. L'allié du futur Premier ministre, celui à qui elle doit sa victoire sur Edward Heath.
Heath hakkında her şeyi biliyoruz. Onun hakkında hepimizin ne düşündüğünü biliyoruz.
Nous partageons tous la même opinion au sujet de Heath.
Hampstead Heath, İNGİLTERE
Hampstead Heath, Angleterre
Hatırlıyorum da, örneğin bir kaç ay önce New Market Heath'de bir adamı kırbaçlamıştı.
Il y a quelques mois il a fouetté un homme sur la lande de Newmarket.
Savcı Heath, aldığınız belgenin aslı bu mu?
Mr. le Procureur, ceci est-il l'original... du document que vous avez reçu par la poste?
Donanma kulübünün bombalanması. Aldershot İstasyonunun bombalanması. Edward Heath'e suikast girişimi.
Bombe au Cercle Naval, tentative de meurtre d'Edward Heath.
Ve başına bir ceket attılar, onu taksiye bindirdiler ve sürdüler ardından Hampstead Heath'de dışarı attılar.
Ils lui ont jeté un manteau sur la tête et l'ont fourré dans un fiacre avant de s'éloigner. Ensuite, ils l'ont jeté dehors... sur Hampstead Heath.
Benim eski klübüm Black Heath'de rugby oynar.
Il joue au rugby dans mon ancien club de Blackheath.
Franklin Heath, 81.
Franklin Heath, 81.
Carter, Malik seni istiyor! Yaşlı bir adamla ilgili, Bay Heath?
Carter, Malik veut te voir en 3, à propos d'un certain M. Heath.
Nasılsınız Bay Heath?
Comment allez-vous, M. Heath?
Sizi dinliyorum Bay Heath.
Je vous écoute, M. Heath.
Nihayet Heath için geldiler. Onu CCU'ya götürdüler.
Ils ont fini par monter M. Heath en Réa Cardio.
Bay Heath'in hemşiresi?
L'infirmier de M. Heath?
Günaydın, Bay Heath.
Bonjour, M. Heath.
Ben, Jackie Heath.
Je suis Jackie Heath.
Ama önce Heath ve Eddie Barzoon'u bulmanı istiyorum.
Mais avant, trouve-moi Heath et Eddie Barzoon.
Milton, Heath ve Barzoon'la birlikte yukarıdaydım.
J'étais en haut avec Milton, Heath et Barzoon.
Buna Newmarket Ateşi denir.
Ça s'appelle Newmarket Heath avec remise à bouchonner.
Newmarket Ateşi, üstüne boyanmış.
Newmarket Heath, le repeint.
Yani bu demek oluyor ki onun Londra'ya Oscar'ını almak için döndüğünden ve günlerinin çoğunu Hampstead Heath'de film çekmekle geçirdiğinden etkilenmeyeceksin.
Alors tu te fiches de savoir qu'elle est à Londres, un oscar entre les mains, et qu'elle tourne presque tous les jours à Hampstead Heath.
Kırar mısın?
Heath?
- Söylüyorum sana, Heath, öldü o.
- Je te le dis, Heath, il est mort.
Kimse bilmiyor, ancak insanlar hala Hampstead Heath'de dolaştığını düşünüyor.
Et bien personne ne le sait, mais il y a des gens qui croient Qu'il rode près de Hampstead Heath.
"Kötücül planlarıyla bu güne kadar 250,000 pound kazandığı düşünülen Eldridge en son salı günü Hampstead Heath yakınlarında görüldü."
"Eldridge, qui dans des opérations frauduleuses aurait gagné pres de £ 250,000, a été vu mardi près de Hampstead Heath."
Ete yakın, Hampstead Heath.
Près de la viande., Hampstead Heath.
Hampstead Heath'te vahşice geziniyor.
Il rode près de Hampstead Heath Hampstead Heath.
Sonra birden saldıracak ve çocuğun ismini Heath, Blaine veya Sequoia falan koyacaksın.
Tu en profiteras pour l'appeler Heath... Blaine ou Séquoia.
- Hampstead Heath'de. Fakat sa- -
- A Hampstead Heath...
Brixton'dan siyah bir adam, ve Hampstead Heath'dan beyaz bir kadınla ilgili.
C'est l'histoire d'un Noir de Brixton et d'une nana blanche d'Hampstead Heath.
Fakat Tanrı aşkına onu neden Hampstead Heath'de o şekilde bıraktınız?
Pourquoi l'avoir laissé à Hampstead Heath, crucifié?
Danny ya da Zoe'nin Hampstead Heath'te çarmıha gerilmesini ister misin?
Tu veux qu'ils se fassent crucifier?
Bunu Doktor Heath'e verir misiniz?
Donnez ça au Dr Heath.
1976 yazında, diğer günlerden farksız bir gündü 15 yaşındaydım, en yakın ve en eski arkadaşım Dickie Heath,
C'était une journée comme les autres en cet été 1976.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]