Hey bayan traduction Français
508 traduction parallèle
Hey bayan. Şunu kapatır mısınız?
Vous permettez?
Hey bayan! Kızmayın ama!
Ne te fâche pas, ma belle!
- Hey bayan, nereden geliyorsunuz?
- D'où venez-vous, madame?
Hey bayan, bizim için dua edin
Hé, bonne maman
Hey bayan, topu tutar mısınız?
Madame, ma balle.
Hey bayan, oradan değil.
Hé, pas par là, madame.
Hey bayan!
Hey!
Hey, Bayan Whitehead!
- Mme Whitehead.
Hey, çocuklar bu bayan 10,000 frank değerindeki köpeğini kaybetmiş.
Hé, les amis... écoutez! Il y a, mademoiselle qui vient de perdre un chien... qui vaut 10.000 balles.
Hey, bayan, bu çocuğun dediği gibi fırınınız elmasla kaplı mı?
Dites, m'dame. C'est vrai que votre cuisinière est incrustée de diams?
Hey, genç bayan.
Mademoiselle!
Hey bayan..
Mademoiselle!
Hey, Bayan Lacey, hiç dinlemiyorsunuz.
- Mlle Lacey, vous n'écoutez pas.
Hey, bayan!
Eh!
Hey, bayan!
Hé, Fräulein!
Hey, bayan! Durun, bayan!
Arrête-toi, Fräulein!
Hey, dikkat edin, Bayan.
Attention, Miss.
Hey, Bayan Hammond nasıldı ama?
Et cette Miss Hammond alors?
Hey Demp. Dün gece bir bayan viskiden uzak durmamı söyledi. Ve sabah pişmanlık duymazlar.
Hier soir, quelqu'un me disait... si tu ne bois pas de whisky, tu ne le regretteras pas demain.
Hey, bayan, ne dövmesi yaptırdınız?
Hé, madame! Vous vous êtes fait tatouer quoi?
Hey, iblis bayan!
Je n'ai pas peur de toi.
- Hey, şu yeni bayanı bir görelim
- Où est ta nouvelle femme?
Hey, hey! Kayıp bayan bulundu!
La Dame Perdue est retrouvée!
Hey, Rune, Kayıp Bayan bu mu?
Rune, c'est la Dame Perdue?
Hey, Bayan Rogers!
Mme Rogers!
Hey, bayan.
Hé, Missy.
Hey, kenara çekilin bayan.
- Reculez, mademoiselle!
Hey, Bayan Bonnet. Uzun süredir burdan ayrılmadınız. Hayır.
Vous n'êtes pas partie longtemps.
Hey, bayan? Siz gemi için bilet almamış mıydınız?
Vous n'avez pas une place sur le bateau?
Hey, işte orada. Genç bayan geliyor.
Voila, la jeune demoiselle s'est lancée!
Hey, Dur bakalım, Bayan.
Attendez, Missy.
Hey, bayan!
Hé, la petite dame.
- Bayan... - Hey, Züppe.
- Mademoiselle?
Hey, beyler. Bayan Martin'i dinleyin. - Susun, hepiniz.
- Les gars, écoutez Mlle Martin.
Hey, Bayan Miller!
Hé, Mlle Miller!
- Hey, Bayan Dubose.
- Salut, Mlle Dubose.
Hey, yakala şu bayan... neydi adı..
Attrapez cette mademoiselle je-ne-sais...
- Hey, Bayan Hollis, bebeğim! Buraya bak.
Par ici.
Hey Ned, eve dönerken Bayan Freeman'ı da bırakırsın, olur mu?
Raccompagne cette dame, veux-tu?
Hey, bayan, senin bebeğin mi?
C'est votre enfant?
- Hey, bayan arkadaşlar sana ne kadar ödedi?
C'est vous? Vous les avez payés?
Hey, siz Bayan.. Kalede işimize yarayabilirsiniz..
Mignonne, le travail ne manque pas au Manoir.
Hey, bayan.
Madame!
Hey, bayan, üzgünüm. Yemin ederim, bunu yapmak istemedim.
Pardon, madame, je voulais pas faire ça, je le jure.
Korkuluklar güzeldir! Hey, bayan.
Les épouvantails sont beaux!
Doğru. Hey, Bayan Hatchfield'ı hatırladın mı?
Ouais, tu te souviens de Mme Hatchfield?
Hey, bayan?
Greta Garbo?
"Hey, bayan, bakın!"
"Hé madame, regardez!"
Hey, bayan, ben sizin tarafınızdayım.
Hé madame, je suis de votre côté.
Hey! Bayan! Geri dönün!
Mademoiselle, revenez!
Hey, Bayan Hallet gibi konuştun.
On dirait que tu as parlé avec Mme Hallet.
bayan 4473
bayan daisy 50
bayanlar 870
bayanlar baylar 623
bayanlar ve baylar 1405
bayan smith 84
bayan o 169
bayan doyle 71
bayan bennet 77
bayan scott 58
bayan daisy 50
bayanlar 870
bayanlar baylar 623
bayanlar ve baylar 1405
bayan smith 84
bayan o 169
bayan doyle 71
bayan bennet 77
bayan scott 58
bayan lee 52
bayanlar önden 23
bayan hunter 52
bayan tate 49
bayan johnson 73
bayan simpson 50
bayan davis 59
bayan harper 60
bayan hudson 105
bayan parker 51
bayanlar önden 23
bayan hunter 52
bayan tate 49
bayan johnson 73
bayan simpson 50
bayan davis 59
bayan harper 60
bayan hudson 105
bayan parker 51