Hö traduction Français
4,473 traduction parallèle
Sana Sherlock Ho demeliydim.
J'aurais dû dire ça.
Ho, ho, ho? "
Huhuhu. "
O - otel mi?
Un hô-hôtel?
- Merhaba bayanlar!
Hi-ho, mesdames.
Mangosta "Fernando Gorza" ismini kullanıyorsa kısa bir süre önce havaalanında araba kiralamış ve Ho'okipa Oteli'nde kalıyor olmalı.
Si "Fernando Gorza" est le pseudonyme que Mangosta utilise, il vient juste de louer une voiture à l'aéroport et il est à l'hotel Ho'okipa.
Dün, ho ho'larımla onun Ding dong'larını takas ettik.
Hier, j'ai échangé mes Ho Ho contre son ding dong
Şanslısın. Ben kendimi geçen gece tartmıştım.
Ho, tu as de la chance, je me suis pesé hier soir.
Yapma lütfen.
Ho, s'il te plait.
Kimse var mı?
Hé ho!
Ho!
Ho!
Sen neden ho-ho-ho alıştırması yapmıyorsun?
Pourquoi ne pas vous entraîner pour le "ho ho ho"?
Ho, ho, ho, ho, bu taraftan.
Ho, ho, ho par là.
Tekrar! Ho! Ho!
Encore!
Tekrar! Ho!
Encore!
Bir kere de diyaframdan. Ho!
Un dernier, avec le diaphragme.
Taksici Edmund'u Ho-Ho-Kus havaalanına götürmüş. Jersey'nin dışında küçük bir havaalanı.
Il a emmené Edmund au Ho-Ho-Kus Field, un aérodrome du New Jersey.
Yani, çuvalına koyup, Ho-ho-ho diye gidebilirdi.
Il aurait pu simplement le cacher dans son sac et sortir en faisant ho ho ho.
Ho ho ho!
Ho ho ho!
Lucy, adım Chin Ho.
Lucy, je m'appelle Chin Ho.
Ho, ho, ho, ho.
Ho ho ho!
Ho, ho, ho.
Ho, ho, ho. [déclencheur appareil photo]
- Ho, ho, ho!
- Ho, ho, ho!
- Ho, ho, ho.
- Ho, ho, ho.
Teşekkürler.
- Ho, - Merci.
Ho, ho, ho, ho.
Ho, ho, ho, ho.
Ho, ho, ho.
Ho ho ho!
"Ho, ho, ho. Kim geliyo?"
♪ Ho, ho, ho, who wouldn't go?
Ho, ho, ho olacaktı ama zamanla öğrenirsin.
C'est "Ho, Ho, Ho,", mais tu vas t'y faire.
"Ho, ho, imdat." diyor.
Il dit : "Ho, ho, ho, aidez-moi."
Ho, ho, ho, salak çocuk.
Ho, ho, ho, tu es un grand crétin!
Jung Ho, değil mi?
C'est Jung Ho, pas vrai?
Jung Ho!
Jung Ho!
Jung Ho sınav sorularını çalmanı istediğinde sende tehlikeye mi atladın?
Qu'est-ce que Jung Ho voulait dire quand il a dit qu'il t'avait demandé de voler l'examen?
Onun yaşına, ve tarzına bakarsak. Park Heung Soo, Oh Jung Ho'dan daha iyi!
Park Heung Soo est beaucoup mieux que Oh Jung Ho!
Oh Jung Ho sadece kendine hizmet ettiren küçük bir pislik.
Oh Jung Ho est juste une petite brute qui envoie les gens acheter du pain pour lui.
Çok geç değilken Oh Jung Ho'ya dönmeli miyim?
Il est pas trop tard pour retourner dans celui de Oh Jung Ho?
Min Ki'nin sınıfında, şu kabadayı Jung Ho'nun da hala durduğunu görmek beni rahatsız ediyor. Gerçek bir gansterin de buraya transfer edildiğini duydum.
Dans la classe de mon Min Ki, ça me dérangeait déjà que le voyou Jung Ho soit dans sa classe mais j'ai entendu dire qu'un vrai gangster avait été transféré ici.
Afedersiniz!
Ho hisse!
Sakin ol oğlum sakin.
Ho-ho, doucement!
Ben Top Yinsen.
Ho Yinsen.
Ne güzel, adı top olan bir adam.
Enfin un homme nommé "Ho"!
Biri söyleyecek mi?
Ho, y a quelqu'un?
Yavaş!
Ho!
Dur, dur.
Ho, Ho.
Mutlu noeller falan filan.
Ho-ho-ho, Joyeux Noël et tout ça.
- Beyazlar bağırın hooo.
- Les blancs disent Ho-o-o
- Hooo!
- Ho-o-o!
- Beyazlar bağırın ho-ho.
- Les blancs disent ho-ho.
- Ho-ho!
- Ho-ho!
Seni benim sürt... ah.
T'es ma petite p... Ho!
Hey Darryl!
Hé ho! Darryl?