English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ H ] / Hükümet

Hükümet traduction Français

5,368 traduction parallèle
... Geçmişte benzeri görülmemiş bir grev, ve dördüncü ayına girerken, hükümet ısrarla 20 madenin kapanması sonucu 20.000 işçiyi işsiz bırakacak tasarıyı sunmayı planlamakta...
... violences sans précédent, et alors que la grève entre dans son 4e mois, le gouvernement a confirmé le plan de fermeture de 20 mines et la suppression de 20 000 emplois.
Eğer onu aramaya başlarsa hükümet yeni bir mülk bulmak zorunda.
S'il se met à le traquer le gouvernement va avoir besoin d'investir.
- Hükümet tahvilleri. AAA.
Bons du Trésor, triple A...
Eğer hükümet ikinci bir çip yaptığını öğrenseydi sana ne yapardı?
Que ferait votre gouvernement s'il savait pour l'autre puce?
Hükümet onu asilerle çalışmaktan vatan hainliği ile suçluyor.
Le gouvernement l'a accusé de trahison et de travailler avec les rebelles.
Ayrıca bunu gizli tutmanı istiyorum çünkü bu yukarıdakilere gönderilecek olursa her hükümet yetkilisi bu çocuğun alınmasını ve incelenip, karantinaya alınmasını oradaki her tıbbi testin uygulanmasını isteyecek.
Et je te demande de garder ça secret, parce que si ça s'ébruite, chaque politicien demandera que ce garçon soit examiné et mis en quarantaine et soumis à tous les examens médicaux qui existent.
Hükümet için çalışıyor, Başkan için.
Elle travaillait pour le gouvernement. Pour le Président.
Manifestosu. 300 sayfalık hükümet nefreti.
C'est sorti il y a une heure. Sa déclaration. 300 pages de haine contre le gouvernement.
Dizaynı "Movement" adındaki hükümet karşıtı bir milis grubunun kullandığı bombayla aynı.
La fabrication est identique aux bombes utilisées par un groupe de milice anti gouvernementale appelée le Mouvement.
Adam, bir hükümet komplosunun merkezi olduğunu düşünüyor.
Ce mec pense qu'il est le centre d'une conspiration gouvernementale.
- Onlar bir hükümet yüklenici vardır.
- Ce sont des contractuels du gouvernement
Hükümet.
Le gouvernement.
Pekâlâ sözüm ona hükümet darbesi hakkına ne biliyorsun?
Vous savez quelque chose sur un prétendu coup d'état?
Bazıları paralı askerlerle birlikte çalıştığını söylüyor. Ta ki hükümet başkanımıza son anda yardım edip devrimcilere ihanet ettiğini söylüyorlar.
Certains disent qu'il a travaillé avec les mercenaires, jusqu'à ce qu'ils les trahissent pour notre président au dernier moment.
Onların hükümet hala milyarlarca hesabını yapamam. 6.5, kesin olmalıdır.
Leur gouvernement ne peut toujours pas expliquer pour les milliards 6,5 pour être exact.
Hükümet neden susmamı bu kadar çok istiyor?
pourquoi le gouvernement veut tant me faire taire?
Hükümet yüzünden burada olduğuna mı inanıyorsun?
Le gouvernement serait la raison de votre présence?
Hükümet beni susturmaya çalışıyor.
Le gouvernement essaye de me faire taire.
Üç günlük hükümet istihbarat topluluğu konferansı. 1,500 özel ve resmi istihbarat uzmanı katılmış.
Apparamment 1500 experts privés et gouvernementaux étaient attendus.
Hükümet ajanlarının son teknoloji marifeti gibi durmuyor.
EH bien, cela n'est pas de haute technologie pour le gouvernement.
Birkaç dakika önce hükümet binasının önünde bitmiş basın konferansında, Vali Deval Patrick sadece iki cihazın bulunduğunu söyledi.
Au cours de la conférence de presse le gouverneur Deval Patrick a déclaré que seuls deux engins avaient été retrouvés.
Biri bana gizli hükümet belgeleri vermeye çalışıyor.
Quelqu'un essaie de me faire parvenir des documents gouvernementaux secrets.
Şu an elimde 27,000'den fazla çalınmış hükümet belgesi var.
J'ai en ma possession un peu plus de 27 000 documents volés au gouvernement.
- Hükümet malı o!
Hé! Ça appartient au gouv...
- Sensin hükümet malı!
Toi, tu appartiens au gouvernement!
Yadin, Kör Nokta'nın ele geçirildiği gün hükümet çalışanları arasındaki yazışmaları 3 gündür inceliyor.
Yadin a passé 3 jours à analyser les "sms de la tragédie" entre les employés du gouvernement le jour et autour du moment où la planque a été pénétrée.
Ivan'ın çok uzun bir kariyeri oldu. 10 yıl boyunca Rus piyasasını çökertip hükümet sırlarını satarak Sibirya boru hattı için sorun çıkardı.
Ivan s'est construite une très longue carrière 10 ans d'effondrement des marchés russes vendant des secrets gouvernementaux, perturbants les oléoducs sibériens.
Yani federal hükümet, siber bir teröriste nükleer silaha denk bir ekipman sağlamış oldu.
Donc, le gouvernement a armé un cyber terroriste avec l'équivalent d'une tête nucléaire.
Hükümet Ruslara ulaşmaya çalışıyor ama onlarla işbirliği yapabilmek ve Ivan'ı bulabilmek birbirinden ayrı iki sorun bizim için.
L'Etat fait appel aux Russes, mais les faire coopérer sera une chose, mais trouver ce Ivan sera un autre problème.
14 hükümet binası, 21 polis merkezi, 106 yangın itfaiye, 122 hastane hepsi internete şifrelenmiş şekilde acil durum elektriği ile bağlanıyor.
14 immeubles du gouvernement, 21 postes de police, 106 casernes de pompiers, 122 hôpitaux, tous utilisent un réseau chiffré pour accéder à Internet par un réseau de secours.
Fraunhofer ölüm döşeğindeyken hükümet, onun optik camların yüksek teknolojisine ilişkin değerli bilgilerini en ufak ayrıntısına kadar muhafaza etmek istiyordu.
Alors qu'il mourait, le gouvernement souhaitait préserver chaque goutte de son précieux savoir sur la technologie de pointe du verre optique.
Hükümet, Fraunhofer'in mükemmel optik cam yapımına ilişkin teknolojisini yaklaşık 100 yıl daha devlet sırrı olarak sakladı.
Le gouvernement conserva la technologie de fabrication de Fraunhofer un secret d'état pendant encore un siècle.
El altından hükümet için çalışıyorsun. Bir... Bir kalem üzerine.
Qui travaille sous couverture pour le gouvernement sur un... un stylo.
"Önceki zamanlarda isimsiz hükümet için çalışan" biri olmak isterdim.
Je dirais "un ancien employé anonyme du gouvernement." Huck.
Hükümet penis pompalarına yılda 20 milyon harcamış.
Notre gouvernement dépense 20 millions par an pour des pompes à pénis.
Hükümet Binası, Pentagon ve tüm turistik merkezlerin boşaltılmasını istiyorum.
Je veux une fouille du Capitole, du Pentagone, de chaque site touristique.
Birleşik Devletler Hükümet binası bugün bunu acı bir şekilde öğrenecek.
Aujourd'hui, les USA apprendront la bêtise de la construction de leur nation
Ben konuşabilirsin olmadığını görmek istedim Bu konuda hükümet ile.
Je voulais en parler aux responsables du gouvernement.
Açıkça hükümet istemedi Bu konuda konuşmak için.
Le gouvernement ne tenait pas à parler de ce problème.
Ve onun çözümü ikna edildi Hükümet 40.000 filler öldürmek için.
Sa solution a convaincu le gouvernement de tuer 40 000 éléphants.
Hükümet olmuştur topluca atları yuvarlama.
Le gouvernement a rassemblé les chevaux en masse.
Biz şimdi daha vahşi atları var ve Hükümet tutma tesislerinde Burros... Elli bin yabani atlar ve Burros. ... Biz dizi ücretsiz olması daha.
Sauvegarde des chevaux sauvages ll y a plus de chevaux et d'ânes sauvages parqués par le gouvernement, environ 50 000, que de chevaux et d'ânes en liberté dans les prairies.
İnsanlar "Hükümet nerede?" sorusunu soruyor.
Les gens demandent où est passé le gouvernement.
Hükümet söz konusu olduğunda bunun bir anlamı yok.
Une qualification bien insignifiante pour gouverner.
Beni, kendi tarafına almanın sana fayda sağlayacağına inanıyorum. Etrafa zarar verip sana karşı can yakıcı olabilecek hükümet kollarını engellemek bile bir fayda sayılabilir.
Me compter dans vos rangs sera bénéfique, même si c'est juste pour éviter que mes camarades moins civilisés
Mal mülkleriniz hükümet arasında paylaştırılacak. Tüm erkek kuzenleriniz sürgün edilecek ve bir Pazzi kızıyla evlenmeye kim cüret ederse mirastan mahrum bırakılacak.
Vos biens seront divisés en faveurs de la Signoria, tous vos parents mâles seront exilés et quiconque ose se marier avec une fille Pazzi sera déshérité.
Yerel yönetim bu olayın arkasında hükümet karşıtı grupların olduğunu savunmakta. Geniş çaplı soruşturma başlatıldı.
Le gouvernement local a jugé ça comme étant un acte de groupes anti-gouvernementaux bien que l'enquête soit encore en cours.
Hükümet bu insanları alâkasız olarak görüyor.
Le gouvernement ne se préoccupe pas de ces gens.
El altından hükümet için çalışıyorsun. Bir... Bir kalem üzerine.
Qui travaille sous couverture du gourvernement sur un... sur un stylo.
Hükümet yetkileri sizin anlaşmanızın üzerinde.
Les lois fédérales l'emportent sur votre entente.
... Birleşik Devletler'i kınıyorlar... Küçük kardeşim yeni hükümet için çalışıyor.
Mon petit frère travaille pour le nouveau gouvernement

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]