Ikimiz için traduction Français
2,753 traduction parallèle
Sence hala ikimiz için bir şans var mıdır?
Pensez-vous qu'il existe encore une chance pour vous et moi?
Evet, hatta ikimiz için de iyi olur.
Oui, en fait, c'est bon pour tous les deux.
Artık benim için önemli olan tek şey senin mutlu bir hayatının olması... ikimiz için.
Ce qui compte vraiment pour moi maitenant c'est que tu sois heureux... pour nous deux.
Hayır, ikimiz için.
Non, pour tous les deux.
Fakat eğer elenirse, ikimiz için de gerçekten kötü olacağından endişeleniyorum.
Mais j'ai peur de bien l'aimer Parce que ça serait vraiment nul si l'un de nous devait rentrer à la maison.
Haklısın, Lemon zaman ikimiz içinde ilerliyor. Ancak eğer başarılı olursam bu senin için de iyi olacak.
Vous avez raison, Lemon, le temps presse pour nous deux, mais si je réussis mon coup, c'est bon pour vous aussi.
Ama maalesef, ikimiz için de, bu medya onlardan biri değil.
Malheureusement pour nous deux, les médias n'en font pas partie.
Danışmanın icabına ikimiz için bakmıştım.
Je me suis occupé du conseiller d'éducation pour nous deux.
- Şimdi ikimiz için de kazançlı bir durum oldu.
Maintenant, tout le monde y gagne.
Lisa ikimiz için de yeterince büyük bir hediye planım var, yani bu hediye ikimizden verilmiş olacak.
Lisa, mon idée de cadeau est assez grande pour venir de nous deux, alors ça sera de notre part à tous les deux.
Bu soruyu ikimiz için de sorabiliriz.
Je te renvoie la question.
Bunu ikimiz için yaptım.
J'ai fait ça pour nous.
İçimde bunun her ikimiz için de iyi bitmeyeceğine dair his var.
Et j'ai le sentiment que ça va mal se finir pour nous deux.
Tanrım, ben bu kadar uzun süre çok uğraştım ikimiz için, bilirsiniz, düşünmek.
Bon dieu, j'ai essayé si fort pendant tellement de temps de penser, vous savez, pour nous deux.
- O şerefsiz Percy'i ikimiz için de öldür olur mu?
tuer ce fils de putte de Percy pour nous deux, voulez-vous?
Blake'i el arabası gibi sürmeliyim, bu ikimiz için de çok zor olacak.
Je dois faire la brouette avec Blake, ce qui est extrêmement difficile pour nous deux.
Zamanı geldi... ikimiz için de yeni bir aşamaya geçme vakti.
Il est temps pour nous deux d'avancer à la prochaine étape.
Benimle buluşman lazım, ikimiz için aklıma harika bir fikir geldi.
J'ai besoin qu'on se voit, j'ai eu un idée pour nous deux.
Drake ikimiz için de çok şey ifade ediyordu.
Drake représentait beaucoup pour nous deux.
Gerçeğin bütünü ortaya çıktı... Şimdi ikimiz için bir şans var mı?
A présent que toute la vérité, et rien que la vérité est dite, il y a t-il une chance pour nous?
Bu yüzden, eğer ikimiz için biraz vakit kazanmama izin verirsen...
Donc, si vous me permettez de nous sauvez un petit moment...
su anda bu ikimiz için de çok saçma geliyor ancak durumu anlatinca...
Et même si ça n'a aucun sens pour chacun d'entre nous maintenant, ça viendra, c'est juste...
Hayır, sadece ikimiz için. Pekâlâ.
Non, juste nos outils.
Sonunda fotoğraf çekilirken ikimiz için de komik bir hareket yap.
Euh, à la fin, quand ils prennent une photo, fait quelque chose d'hilarant pour nous deux.
- Bu ikimiz için de iyi değil.
Et ce n'est bon pour aucun d'entre nous.
İkimiz için eskisi gibi düşünebilir miyim bilemiyorum.
Je ne sais pas si je peux me sentir comme avant par rapport à nous.
İkimiz için de küçük, seksi bir anı olacak.
Ça sera juste notre petit souvenir sexy.
İkimiz için de.
- Toi et moi, ensemble.
Talih kuşu yani. İkimiz için de.
C'est, euh, bonne chance, pour tous les deux.
İkimiz burası için fazlayız.
D'accord, on a trop de munitions dans un seul endroit.
İkimiz için...
Pour nous...
İkimiz için de büyük bir hataydı.
Ce fut une grosse erreur, pour nous deux.
İkimiz için de soda biriktiriyorum.
Je fais le plein de soda pour nous deux.
İkimiz için de utanç verici bir durum olabilir.
Cela va nous gêner tous les deux.
İkimiz için geri dönecek.
Il vient pour nous.
Kendinizi böyle cesurca ortaya attığınız için ikimiz de çok minnettarız.
Nous vous sommes, tous les deux, si reconnaissants pour le courage que vous avez eu de sortir de l'ombre.
İkimiz için de... iyi bir şey bu.
Mais c'est une bonne chose pour toutes les deux.
22 yaşındayken Greson'un finaline çalışmak için bütün gece birbirimizi uyanık tutup ikimiz de başarısız olmadık sonra eve geldik ve seviştik.
Et quand nous avions 22 ans, et qu'on se gardait éveillé toute la nuit, étudiant pour les examens de Greson pour qu'aucun de nous n'échoue et puis nous sommes rentrés à la maison après et nous avons fait l'amour c'était le jour où j'ai su que je voulais me marier avec toi.
İkimiz için de zor bir süreçti.
C'était un moment difficile pour nous deux.
Mesajı alan sadece ikimiz olduğu için yalnızca bir güvenlik tedbiriydi.
Ce n'était qu'une précaution, pour la sécurité. Depuis que vous et moi sommes les deux seuls à avoir reçu le message.
Travis'e bir şey olursa bu grup alaşağı olacak ve ve liderlik için kimin bastıracağını ikimiz de biliyoruz.
Si quelque chose arrive à Travis, ce groupe va partir en vrille. Et nous savons tous les deux qui voudra être l'Alpha.
İkimiz için karışık yeşil salata yaptım.
Je nous ai fait une salade mixte.
Bence ikimiz, romantik ikili olmak için yaratılmışız.
Je pense que nous sommes mieux en duo romantique.
Bana heyecan verici bir fırsat sundular. İkimiz için de çok şeyi değiştirebilecek bir potansiyeli var.
Ils m'ont offert une excitante opportunité que... hm, il est possible que cela change tout entre nous.
İkimiz için şöyle kopkoyu kahve hazırladın. Birazcık da peksimet!
Je nous ai fait du café serré... et des bons biscuits!
Allison konuşmak için bir kaç dakikanı alabilir miyim? Sadece ikimiz.
Allison puis-je te parler un instant?
İkimiz için de oldukça büyük bir gün.
Donc, on a eu une sacrée journée.
Operasyonun başında ikimiz olduğu sürece şehrimizin Amon ve Eşitlikçiler'den korkması için hiçbir neden yok.
Avec nous deux à la tête de la charge, République City n'a plus rien à craindre d'Amon et des "égalistes"
İkimiz de Su Kabilesi yemeklerini seviyoruz. Birlikte olmamız için bir neden daha.
T'aimes la cuisine de la tribu de l'Eau, moi aussi, une raison de plus qui fait qu'on va bien ensemble.
- Hafifletici demek, babanın cinayet işlemek için bir nedeni vardı,.. ... Danny Chaidez'in sana tecavüz etmeye çalışması gibi, ki sen öyle dedin, her ne kadar ikimiz de bunun doğru olmadığını bilsek bile.
"Atténuantes" veut dire que, euh, votre père avait une raison de commettre ce meurtre, tel que Danny Chaidez qui essayait de vous violer, c'est pourquoi vous l'avez prévenu, même si vous et moi savons que ce n'est pas vrai.
İkimiz için de.
Pour aucun de nous.
ikimiz için de 32
için 166
içinde 110
içine 18
içiniz rahat olsun 22
için rahat olsun 32
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18
içine gir 16
ikimiz 71
için 166
içinde 110
içine 18
içiniz rahat olsun 22
için rahat olsun 32
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18
içine gir 16
ikimiz 71