Istersem traduction Français
2,605 traduction parallèle
Bir gün intihar etmek istersem diye, tamam mı?
je voudrais me suicider.
Şişmanlamak istersem şişmanlarım! Öyle olsun.
- Si je veux grossir, je peux.
En azından ne istersem, onu yiyebilirim.
Au moins, je peux manger ce que je veux.
İçmek istersem, içerim.
Quand je veux boire, je bois.
Sevişmek istersem, yaparım.
Quand je veux du sexe, je m'y mets.
Kimi istersem işe alabilirim.
J'engage qui bon me semble.
Bayan Torres eğer bir müdahale yapmak istersem, günün ilerleyen...
Mme Torres, vous m'aiderez à faire une intervention?
Ne istersem...
Je peux faire ce que je...
Neye istersem dokunurum.
Ça vous pose un problème?
Ne istersem onu yaparım.
Je fais ce que je veux.
Şimdi. Bugün. Ne zaman istersem.
Dès que je le veux.
Bugün ne istersem onu yapabilirim.
Aujourd'hui, je peux faire ce que je veux.
Ama şimdi ne istersem yapabilirim.
Et maintenant... Je peux faire ce que je veux.
Ya onu ben istersem?
Et si je la veux?
Yumurtalarımla ne istersem onu yapabilirim..
Je fais ce que je veux de mes ovules.
Ben de ödediğim kredi kartları ile ne istersem onu yaparım.
Je fais ce que je veux des cartes de crédit.
Kendisini takımdan atmamı ister misin? Kaptanım ben, istersem yaparım.
je suis le capitaine.
Nereye istersem... Her şey hakkında konuşabiliriz ama iş hariç çünkü şuan iş konuşabiliriz.
À un endroit qui me plaît... et on va parler uniquement travail, car maintenant on peut le faire.
- Ben istersem, sen de istersin.
- Si j'en ai envie, tu en auras envie.
Kiminle tanışmanı istersem ne zaman tanışmanı istersem, o zaman tanışırsın.
Tu rencontres qui et quand je veux.
Ve ne zaman, kiminle istersem çalabilmek istiyorum.
Je veux pouvoir jouer quand je veux et avec qui je veux.
Nereye istersem oraya otururum.
Je m'assieds où je veux.
Çalışırken yemek yapabiliyorum istersem yattığım yerden bile yapabiliyorum. Şunu kabul edelim. Yatarak para kazanmamın tek yolu bu.
Je peux faire le dîner pendant que je travaille, je peux le faire au lit, si je veux, et soyons honnêtes, c'est le seul moyen que je gagne de l'argent en étant au lit.
Bir şeyle karşılaşır ve geri çıkmak istersem arkamda sıkışıp ölümüme sebep olmanızı istemiyorum.
Si je dois sortir vite, vous allez me gêner et on mourra.
Ne zaman istersem o zaman giderim.
J'irai quand je le voudrais.
Belki altı ay elde edebilirim... Eğer savcıdan ekstra iyilik istersem ve ne kadar işbirlikçi olduğuna dair yalan söylersem.
Six mois de plus, et encore, il faudrait que je mente au procureur ta contribution.
Bir daha sizden bir şey taşımanızı istersem ne olayım.
Je vous demanderai plus jamais de m'aider à déménager.
Ne zaman istersem dinliyorum.
Je t'écoute dès que j'en ai envie. Génial.
Ne istersem yapabileceğimi bilmek hoşuma gidiyor.
Je fais ce que j'ai envie de faire.
Ne istersem onu yapacağım ve bu senin istediğin gibi ya da annemin istediği gibi olmayacak, o yüzden geri çekil.
Je ferais ce que je veux et non ce que tu veux ou ce que maman veut, donc laisse tomber.
Eğer 15 metre boyunda bir örümcek adam görmek istersem, tek yapacağım dinleme odama geçmek olur, sağ olun.
Si je veux voir un Spider-Man géant, je vais dans ma salle de projection.
Eğer istersem, lise çağımdaki eski kotumu giyip, Enya eşliğinde rock yapabilirim.
Je peux mettre mes vieux jeans du lycée et danser en écoutant Enya si je veux.
- Ne istersem kırabilir miyim?
Alors, tais-toi, et choisis quelque chose. Je peux vraiment casser ce que je veux?
Bugünden sonra bir şey yapmak istersem, bunu kendim yapacağım!
Désormais, si je veux faire un truc, je le ferai moi-même!
Doğru, işe yeni başlamış öğretmen maaşı istersem uğrarım ona.
Bof. Je vise plus qu'un salaire de prof.
Seni öpmek istersem, Billy başımı sana doğru uzatırım.
Vous m'embrasserez, quand je vous le dirai.
Aslında bu hissi unutamam yapayalnız orada olmak, Leo'nun yaptığı gibi, ne istersem onu yapmak.
Ça me manque pas. Être seule, faire ce que je voulais, comme Leo.
Her gün uyanır ve ne istersem onu yaparım.
Je me réveille tous les matins et je fais ce que bon me semble.
Yatak istersem kendim alırım.
Si je veux un lit, j'achète.
Eğer istersem gidebilmekte özgür olduğumu söyledi.
Il a dit que j'étais libre de partir. Si c'est ce que je veux.
- Biliyorsun, istersem senin de egemenliğimin faydalarından yararlanmanı sağlayabilirim.
- Pourquoi? - Si ton discours me plaît,
Nasıl istersem.
Comme ils veulent.
İstersem yaparım.
Je commence si j'en ai envie.
ISLIK ÇALMAK İSTERSEM, ÇALARIM
SI JE VEUX SIFFLER, JE SIFFLE
- Kiminle istersem onunla yatarım.
Et je suis un grand garçon!
Ne istersem yaparım.
J'ai envoyé paître un de mes héros aujourd'hui, je peux tout faire.
- İstersem ne?
- Toujours quoi?
Ne istersem onu.
- Ce que je veux.
- İstersem bağırırım. - Hayır.
- Non, ça suffit.
- Her ne istersem mi?
Ce que jeux?
- İstersem otururum.
- Je peux m'asseoir, si je le veux.
ister 23
istersen 241
isterim 243
ister misin 572
isterdim 117
isterseniz 150
ister inan ister inanma 68
ister misiniz 95
isteriz 23
ister miydin 18
istersen 241
isterim 243
ister misin 572
isterdim 117
isterseniz 150
ister inan ister inanma 68
ister misiniz 95
isteriz 23
ister miydin 18