Izleyeceğim traduction Français
1,026 traduction parallèle
Kalıp onları izleyeceğim.
Je reste pour les surveiller.
- Yarın izleriz? - Hayır, şimdi izleyeceğim.
- Maintenant?
Seni bu pencereden izleyeceğim.
Je vous surveille.
Ben Musa'yı izleyeceğim, sen de dansı!
Je surveille Moïse pendant que tu regardes la danse.
Yana döneceğim ve bu harika manzarayı izleyeceğim.
Je veux me détourner pour voir cette grande vision.
Senin önümde kıvranmanı izleyeceğim.
Je vais te regarder ramper.
Baba, burada kalıp izleyeceğim.
Papa, je reste ici pour regarder.
Ripley, New Albany, Houston yolunu izleyeceğim.
Traverser à La Grange, passant par Ripley, New Albany, Houston...
Her nereye giderse, onu izleyeceğim ve vurulup öldürülmesini göreceğim.
Partout où il ira, je le suivrai et je le verrai tué.
Onu bir baba gibi izleyeceğim, Bay McCord.
Je serai vigilant comme un père.
Sakın unutma... şu andan itibaren, yaptığın her şeyi izleyeceğim.
Rappelle-toi... désormais, je surveillerai tout ce que tu fais.
Sizi çok yakından izleyeceğim Bayan Marple...
Je vais vous surveiller de très près Mlle Marple. Jane.
Ben televizyon izleyeceğim, annem dışarı gidecek.
Je regarde la télé à la maison, et maman sort.
Sırtüstü uzanacağım ve bulutları izleyeceğim.
Je m'allongerai sur le dos et je regarderai les nuages.
Soyun soyun. Buradan izleyeceğim.
Je t'admire d'ici.
İnsanlar bütün bu yaptıklarımı konuşacak. Ben de arkama yaslanıp, parka ne isim vereceklerini izleyeceğim. Ya da tüm bu varlığı sana bırakmadığım için hayal kırıklığı yaşayacağım.
Certains diront que je fais tout ça pour avoir un parc qui porte mon nom quand je serai là-haut, ou que tu m'as déçu et que je ne voulais pas te donner tout cet argent.
Burada durup izleyeceğim.
Je vais rester là et regarder.
Sadece sessizce izleyeceğim, lütfen kalmama izin ver.
Je regarderai en silence, laissez-moi rester.
Ben sadece oturup izleyeceğim.
J'observerais d'ici.
Burada oturup uzaklaşına kadar sizi izleyeceğim.
Je resterai mìme là et te regarderai chevaucher á perte de vue.
Onu yalnız kalıncaya kadar izleyeceğim ve saldıracağım.
Je le suivrai et je l'attaquerai dans une rue calme.
Ayrı ayrı çıkarlarsa ben kadını izleyeceğim. Mendel de adamı.
S'ils se séparent à la fin, je la suis, et Mendel s'occupe de lui.
Hepinizin asılmasını izleyeceğim.
Je vous ferai tous pendre!
Burada olduğun sürece seni izleyeceğim.
Et aussi longtemps que vous serez dans cette maison, je serai là, à surveiller.
Onu izleyeceğim başarısızlığı onun sonu olacak.
Je ferai en sorte que les raisons de son échec ne l'accablent pas.
Ben Scott. Kaptan, makine dairesine yöneldi, onu izleyeceğim.
Le capitaine se dirige vers la section ingénierie.
Balkondan izleyeceğim.
Je serai au balcon.
Dışarı çağırın. Arkadaşım olduğunu ispatlayalım, ve onu sonra kainatın sonuna kadar izleyeceğim.
Laissez-le me prouver qu'il est mon ami et je le suivrai jusqu'aux confins de l'univers.
Üniteyi aktive edip sizi izleyeceğim.
J'activerai l'unité et vous suivrai.
Ben de bu gece izleyeceğim.
Je les regarde ce soir.
- Ben televizyon izleyeceğim.
- Je vais regarder la télé. - Vas-y!
Orada izleyeceğim.
Je vais surveiller.
İşe başlamak için Julie Roussel'in izlediği yolun aynısını izleyeceğim.
Pour commencer... je vais refaire le même trajet que Julie Roussel.
- Ben Rooster'ı izleyeceğim.
- Je reste avec Rooster.
- Ateşi izleyeceğim.
- Regarder le feu.
Şöyle bir yol izleyeceğim :
Non, monsieur. Voilà ce que je vais faire.
Sizi nasıl öldürdüğünü izleyeceğim.
Je suis curieux de voir comment il va vous tuer.
Devam edin, oynayın. Biraz izleyeceğim.
Dansez, que je vois ça aussi.
Bay Scott'u izleyeceğim. Burada kal.
Je vais suivre M. Scott.
'Burada mutlu bir yerli olarak yaşayacağım,... avlanıp kanomu süreceğim, çocuklarımın sağlık ve huzur içinde büyümesini izleyeceğim.
" Je serais un Indien ici et viverais me contentant de pêcher et de chasser, et de barbotter avec mon canoë, et de voir mes enfants grandir comme de jeunes faons sauvages dans la santé du corps et dans la paix de l'esprit.
Tamam seni izleyeceğim.
Très bien, je vais te regarder.
Şimdi oraya git, ben burada kalıp seni izleyeceğim.
Maintenant va en haut, je reste ici, et je te surveille.
Pekiala, yine de burada kalıp, ormandan çıkana kadar seni izleyeceğim.
Ah, quand bien même, je-je vais rester ici et te surveiller jusqu'à ce que tu sorte des bois.
Sen içkini hazırla Zepp ve ben onları izleyeceğim.
Préparez les verres moi, je veille.
- Ben izleyeceğim.
- Je regarderais.
Oh, Raymond, bu gece bir film izleyeceğim.
Je regarde un film ce soir.
Hayır, sadece çalışmanızı izleyeceğim.
Je suis ici pour observer des pros.
İzleyeceğim. Dışarda olduğuna emin olurum.
Je m'assurerai qu'elle n'est pas là.
İzleyeceğim.
Posez-moi.
TV izleyeceğim.
Au revoir, Lucien.
İzleyeceğim.
Merci, je reste.