Izleyin traduction Français
2,779 traduction parallèle
Onu izleyin.
Surveillez-le.
Cameron'ı izleyin.
Faites suivre Cameron.
Pekâlâ Bay Hygard, izleyin ve öğrenin.
Très bien, M. Hygard. Observez et apprenez.
İfademe verdiği tepkiyi izleyin.
Examinez sa réaction suite à mon affirmation.
Tekrar izleyin.
Et... regardez encore.
Beni izleyin şimdi.
Venez voir!
Beni izleyin.
Suivez-moi.
Hadi, beni izleyin, sizi koruyacağım.
On est enfin entrés et il... n'a pas eu de chance.
Bunu izleyin Bay Kachani.
Regardez ça, M. Kachani. " Vous avez 4 bases, trois lancers,
Ona işte.Pekala, haydi biraz adam gibi çizgi film izleyin.
Ou... La maladie de Michael J. Fox? Ça.
Askerler araçlarınıza binip, beni izleyin.
Soldats, rassemblez-vous et suivez-moi.
Dikkatle izleyin. Eksi yirmi, gözlerinin patlayabileceği an.
Regardez bien. - 20 ° C, c'est là que les yeux peuvent exploser.
Şimdi de sesi kısık bir şekilde izleyin.
Regardez sans le son maintenant.
Şimdi, yargıcı tekrar izleyin.
Regardez encore le juge maintenant.
İçeri girdiğinizde küçük karşılama videosunu izleyin ve adınızın okunmasını bekleyin.
Quand vous entrez, regardez la vidéo de bienvenue et attendez qu'ils vous appellent.
Burayla Atlanta arasındaki tüm havaalanlarını ve benzin istasyonlarını izleyin.
Surveillez les aéroports et les stations-service jusqu'à Atlanta.
Bunu izleyin. - Konuşmak yok.
- Taisez-vous.
Kürkü izleyin, olur mu?
Attention à la fourrure, tu veux?
- Her senti izleyin.
- Surveillez chaque centime.
- Beni izleyin.
Suivez-moi.
Degisiklikler için beni izleyin.
Calez-vous sur moi.
Ellerimi izleyin...
Regardez mes mains.
Beni konferans odasına kadar izleyin, hadi gidelim.
Suivez-moi jusqu'à la salle de conférence. Allez.
Haji Bey! Bu filmleri başka bir açıdan bakarak, izlemenizi tavsiye ederim. İç dünyanızla izleyin, sanatın ve yaratıcılığın farkına varıp, seveceksiniz...
Excellence, je vous en prie, regardez ces films sous un angle différent, avec une perspective artistique.
Adım adım izleyin onu, hemen bindirin gemiye.
Suivez-le pas à pas ; attirez-le vite à bord Pas de délai!
Onu izleyin ve Kraliçe'nin gizlendiği yeri bulun.
Filez-le. - Tentez de savoir où se cache la Reine.
Bunu izleyin
Surveille bien ton business.
İşte bunu izleyin gelecek kuşaklar.
Prends ça, la postérité.
Doğru, izleyin.
Exact, regardez.
Evet millet, dikkatli izleyin, çünkü dalağım tam olarak burada.
Bon, regardez bien. Ma rate est ici.
Aslında ikiniz de kendinize göre haklısınız, bir önerim var. Filmi birlikte izleyin ve eleştirilerinizi bana getirin, hangisini beğenirsem o yayınlanır. - Harikâ.
En fait, vous avez tous les 2 un bon argument, donc on va faire ça... vous le regardez à deux, écrivez vos critiques et je publierai celle qui me plaît le plus.
- Beni izleyin. İyi bir savunma yaptığımızı zannediyordum.
{ \ pos ( 192,220 ) } Je pense qu'on a eu une bonne défense.
Hadi izleyin.
Vous tous, regardez Sal le faire!
Şimdi bunu izleyin.
Regardez ça.
Kabloları izleyin. Ne?
Surveillez les fils-pièges.
"Gelin ve beni güverte yaparken izleyin" dercesine de seksi.
Écoutez, je veux vraiment faire équipe avec vous. - Brancard.
Keyfinize bakın. Maçları izleyin.
On profitera de la maison, on regardera le foot.
İzleyin.
Regardez.
İzleyin, sınıf.
Regardez bien.
İzleyin onu.
Surveillez-le.
İzleyin, lütfen?
Puis-je intervenir?
İzleyin.
- Attention. - On y va.
Beni dikkatle izleyin.
Regardez bien.
İşte burada, izleyin!
Là, c'est lui.
- Benim yolumu izleyin.
À mon signal.
"Grease" filmindeki şu ruj numarasını bile yapabilirim. İzleyin!
Je fais aussi le truc du rouge à lèvres dans Grease.
İzleyin bakın esip gürleyeceğim, dersini vereceğim
"Et regarde-moi l'accueillir avec mon poing, prêt à bondir."
İzleyin.
INSPECTION DES GOUTTIÈRES
İzleyin. Hepinizi kovamaz.
Il peut pas tous vous virer.
- İzleyin.
Cette fois, elles vont devenir copines.
İzleyin!
Regardez!