Iş bitti traduction Français
865 traduction parallèle
Benim için bu iş bitti.
J'en ai fini avec ça.
Alice'le ilgili mesele çözülene dek işimde kalacaktım... ama o iş bitti, o yüzden...
Je pensais tenir jusqu'à ce que ça s'arrange avec Alice, mais maintenant tout est fini.
Bu iş bitti fakat ben hala genç Hunter'ın bu gizemli olaya nasıl karıştığını anlayamıyorum.
Voilà qui est réglé. Je ne comprends toujours pas comment il s'est retrouvé impliqué.
Red, bu iş bitti.
L'affaire est pratiquement dans le sac.
- Hayır, hayır, hayır, o iş bitti.
- Non, non, c'est fini maintenant.
Seni temin ederim. Bu iş bitti.
Pendant trois ans, on n'a pas pu me convaincre de te laisser.
- Üzgünüm ama iş bitti. - Veda seni kurtarmaya çalışıyordu. İşleri kolaylaştırmak istiyordu ve yardım istedi.
- Veda voulait t'épargner, alors je l'ai aidée.
Bu iş bitti.
C'est fini.
- Bu iş bitti.
C'est fini.
- Yok, o iş bitti.
- Non, c'est terminé.
Fakat bu iş bitti.
Mais c'est fini.
Parti bitti, iş bitti!
- Barton? - La fête est finie.
O iş bitti.
C'est fini.
Onları buraya getirmeme ve her şeyi yeniden başlatmaya beni ikna edemezsin, bu iş bitti.
Et tu ne vas me demander de les faire venir ici et tout recommencer.
Kız anahtarları atacağım deyince bu iş bitti sanmıştım.
Quand je pense qu'on nous a apporté la clé à domicile!
O iş bitti. Lolita, bilmek zorundayım.
Lolita, je veux savoir!
Hayır, hayır. O iş bitti.
Non, c'est fini.
Bu iş bitti o zaman.
Alors, il devait l'être.
Oh hayır. O iş bitti, onları size sattım, unutun, unutun artık. Bitti o iş.
Ça, c'est fini. je vous ai vendu tout ça, c'est loin, loin, loin...
Kararımı verdim Julian. Bu iş bitti.
Julian... c'est fini, nous deux.
O iş bitti.
Je ne la vois plus.
Bu günlük iş bitti.
Ce service est terminé.
O iş bitti.
Diurka, c'est fini.
Bak, kardeşin öldü, bu iş bitti.
Ecoute, ton frère est mort, c'est fini.
O zaman bu iş bitti.
Bon, c'est réglé alors.
Buralarda hayvancılıkta epey iş var. Abilene'deki demir yolu da bitti çünkü.
On va avoir besoin de main d'œuvre pour le bétail, maintenant que le chemin de fer est terminé.
Bu iş kardeşine Opal yüzünden saldırdığında başladı genç Henry'yi buldukları yerde bitti.
Depuis l'engueulade au sujet d'Opal jusqu'au crime!
Diğer iş tamamen bitti.
Oh, allez, Charlie.
- Karım falan yok, o iş bitti.
- Et ta femme?
Bakın, harika bir iş. Pekala, bugünlük işim bitti.
C'est une belle pièce.
Bu iş bitti. Buraya bir katedralim olması için geldin.
J'ai ma cathédrale.
Gidiyorum, bitti bu iş.
J'y vais, et c'est fait.
Bu önemli değil, O iş tamamen bitti.
Peu importe, tout est réglé.
- O iş tamamen bitti.
- C'est terminé.
Kesinlikle bitti bu iş.
J'en ai marre!
Savaşın bitince o iş de bitti. İskeleden balıkları yüklerlerdi.
Elle servait à décharger, pendant la guerre.
2 dakikada iş bitti.
Deux minutes après, terminé.
- Bitti. Buraya iş için geldim.
- Je suis venu ici pour affaires.
- Ceset onların elinde yani iş burada bitti.
Qu'est-ce que ça change? Ils ont le corps, l'affaire est close.
Bitti bu iş.
C'est fichu!
Bu iş benim için bitti.
Tout dépend de moi.
O iş bitti.
Mais ça n'a pas duré.
İş bitti.
J'ai fini le boulot.
Kılık değiştirme işi bitti demek. Artık numara yapmaya gerek yok. Bu iş son isim listeden silindiğinde bitti.
La mascarade est terminée avec le dernier nom de la liste.
- Bu iş de bitti.
Voilà, et d'un!
O iş bitti.
Je ne l'emmènerai plus.
Bir iş daha bitti.
Et voilà le travail!
Senin ve benim fikrimce bu iş tam bir fiyaskoyla bitti.
A votre avis, et au mien, ce travail était un gâchis total.
Belki... ama o iş çoktan bitti.
Peut-être... mais c'est terminé.
O iş çoktan bitti.
C'est terminé.
Bu iş burada bitti, Çavuş.
Ça devrait clore l'enquête, sergent.
bitti 1401
bittim 64
bittim ben 34
bitti mi 380
bittik 22
bittin sen 22
bittiğinde 20
bitti artık 126
bitti işte 19
bitti sayılır 33
bittim 64
bittim ben 34
bitti mi 380
bittik 22
bittin sen 22
bittiğinde 20
bitti artık 126
bitti işte 19
bitti sayılır 33