Kazak traduction Français
857 traduction parallèle
Ivan bir Kazak'tır.
Ivan est un cosaque
- Bu kazak ona mı?
Sauf quand il a bu, bien sûr!
Bir Kazak kadar dinç olursun.
On se sent d'attaque comme un Cosaque.
Ben... Biz...! Tipsiz Kazak!
Je ne me gênerai pas, espèce de faux cosaque, enlève ce pantalon.
Şu boğazlı kazak giyen Krug, benim için yeni biri.
Le type avec le col roulé, Krug, je ne le connais pas.
Seni hatırlamaları için oturup sekiz tane kazak da örmek istersin belki.
Tu veux peut-être leur tricoter 8 petits pull-overs en souvenir?
Soğuk keten, kazak, sabun ve jilet havluya sarılmış...
Du linge sale. Un tricot. Savon et rasoir dans une serviette portant l'inscription "SS Cristobal".
Kazak istemiyor musun?
Vous ne voulez pas un pull-over?
Ben kitap okurum, karım kazak örer.
Ou bien, je feuillette un livre. Pendant que ma femme fait du tricot.
Tipik bir Kazak. Kaya kadar sert.
- C'est un vrai cosaque. un vrai dur.
Devesiz bir Kazak, ölü demektir!
Sans ses chameaux le Kazakh est mort...
Şu Kazak'a acıyorum...
Pauvre Kazakh...
Bir Kazak devesiz yapamazmış.
Un Kazakh sans chameau c'est très mauvais.
Devesiz bir Kazak'ın ölüden farkı yoktur.
Sans chameaux, le Kazakh est mort.
Kıyamet kadar Kazak yüzünden -
Mais les cosaques étaient en nombre,
Kazak!
C'est une chemise.
Bir kazak mı?
Une chemise?
3 numara : Binicilik öğretmeni. Gerçek bir kazak.
No 3 : un professeur d'équitation... ex-Cosaque.
3 numara : Binicilik öğretmeni. Gerçek bir kazak.
Un professeur d'équitation... ex-Cosaque.
Elizabeth için pembe kazak ve Sarah Jane için sarı kazak.
Maintenant, je peux rayer : "Pull rose pour Élisabeth"... et "pull jaune pour Sarah Jane".
O zaman bütün bu parayla sevgili üvey anneme rahat bir kazak alabilirim.
Et avec tout cet argent, j'achèterai à ma chère belle-maman un pull bien chaud pailleté d'or.
Eski bir ceket ve kazak da alın.
Et une veste. Et un pull-over.
Üşüdüm, bir kazak alayım.
J'ai froid. Je vais mettre un pull. Fais attention.
- Ben küçük bir kızı sıcak tutacak bir kazak istiyorum.
- Je voudrais un vêtement chaud, un pull-over, pour fillette.
Bu kazak çok büyük değil. Büyük olması İmkansız. - Neden?
Ce pull-over n'est pas trop grand et il ne peut pas l'être.
Bu milyoner Van Dongen tasarımı bir kazak sipariş etti.
Il m'avait commandé ce pull-over d'après une maquette de Van Dongen.
Sonra : 1929 da Wall Street Ekonomik Krizi patladı.. Milyoner intihar etti. Dişi Köpek sirke döndü ve kazak burada bana kaldı.
Là-dessus, le krach de Wall Street, en 29, le millionnaire s'est suicidé, comme vous et moi, la Puppy est retournée au cirque, et le pull-over est resté là.
Yüzbaşı Orlov, Üçüncü Kazak Alayı.
Capitaine Orlov, 3e régiment de Cosaques.
O Kazak'ı kamçıladım.
J'ai donc cravache ce Cosaque.
Bu Kazak subay kim?
Qui est cet officier cosaque?
Üçüncü Kazak Alayı.
Troisième Cosaques.
İki tane Kazak gördünüz mü?
Avez-vous vu deux Cosaques?
Kanlı Kazak katliamı.
Exterminez ces chiens de Cosaques.
Bir kazak yada benzeri ister misiniz, battaniye?
Voulez-vous un sweater? Un châle?
Aşçılık kursuna gidiyordum, kazak örüyordum ve solitaire oynuyordum.
J'ai appris la cuisine, j'ai tricoté, fait des réussites.
Sana yemek yaparım, öğleden sonra çayını hazırlarım ve sana kazak örerim.
Je ferai la cuisine, je servirai le thé et je tricoterai des chandails.
O da ona çay yapacak, kazak örecek.
Elle lui fera le thé et la cuisine.
Kuzen Imar'ın dik yakalı kazak sevdiğini bilmiyordum.
J'ignorais qu'lmar portait des pulls à col roulé.
Kazak, elinde kılıcı, başında tüylü kalpağı olan at üstündeki adamdır.
Un cosaque, c'est un type sur un cheval avec un bonnet sur la tête et un sabre à la main.
Bu kez Kazak değiliz.
Alors, qui sont les cosaques?
Kapıcı, iki müşteri ve bir Kazak.
Le portier, deux clients et un Cosaque.
- Kapıcı ve bir Kazak?
- Un portier, un Cosaque?
Yakala beni, Kazak!
Attrape-moi cosaque!
Bu bulmacaları polise mi bildireceğiz ya da o Kazak Batman'e?
Que faire? Envoyer ces devinettes à votre police... ou peut-être à ce cosaque, Batman?
Gözlerimi kapatıyorum ve görevlerine giderken hızla koşan vahşi Kazak'ları hayal ediyorum.
Je ferme les yeux et je rêve de sauvages Cosaques... se précipitant dans les steppes vers leur mission.
Bu sıcakta kazak mı giyilir?
Un pull par cette chaleur?
Ben, Beyaz Ordu Teğmeni Glazunov sıkıyönetim yasalarına göre,.. ... sivil halka tecavüz suçundan Kazak bir asteğmeni mahkum ediyorum.
Moi, Glazunov, lieutenant de la Garde Blanche, en vertu des lois de la guerre, je condamne à mort cet enseigne pour violences contre des civils.
Kocanıza kazak mı örüyorsunuz?
Qu'est-ce que c'est? Un nouveau pull pour ton mari?
Japon erkeklerinin kazak olduğunu sanırdım.
Je croyais que vous portiez la culotte.
Sarı bir kazak mı?
Un tricot jaune?
Fakat bir Kazak olmaktan gurur duymam.
Mais pas d'être un cosaque!