Kaçıyorum traduction Français
2,910 traduction parallèle
Evet, burada olduğunu öğrendi. Dinliyor olmamız ihtimaline karşılık telefonda... Çin yemeğimi ve Martini'leri kaçıyorum.
Ils ont été assez malins pour ne rien se dire, au cas où ça aurait été enregistré.
Ben kaçıyorum.
Je me cache.
Ben duşa kaçıyorum, Ray.
Je vais prendre une douche, Ray.
Anne, ben kaçıyorum.
M'man, je dois y aller.
- Sorunlarımdan kaçıyorum.
Je fuis mes problèmes.
Bir aydır ondan kaçıyorum.
Je l'évite depuis un mois.
Beni bu konuda yıllardır uyarıyor. Ben de ameliyattan kaçıyorum.
Il me met en garde contre ça depuis des années, et j'ai toujours repoussé cette opération.
- Ama ben kaçırıyorum.
Je veux rentrer.
Sanırım aklımı kaçırıyorum.
Je crois que je perds la tête...
Anlıyorum, seni hapishanenin dışına çıkaralım ve sen de kaç.
Je vois. On vous sort d'ici pour que vous puissiez fuir?
İmkansız şeyler yapıyorum, evimde uyuyup, uyandığımda kendimi üç mil ötede, bir ormanda buluyorum ve ben buna ikna oldum. Kesinlikle aklımı kaçırıyorum!
Je fais des choses insensées, je marche 4 km en dormant dans les bois et je suis à peu près convaincu que je pète complètement les plombs!
Bu işi alabilmek için kaç kişiyi arayıp rica etmem gerekti sayamıyorum bile.
Tu sais pas combien de faveurs j'ai dû demander pour couvrir ça!
Neden kaçınıyorum?
Mais pourquoi j'aurais peur?
CSI'ı kaçırıyorum.
Y a Les Experts.
Sadece sana Vegas'tayken neleri kaçırdığını hatırlatıyorum.
Pour te rappeler ce que tu louperas à Las Vegas.
Çin yemeğini ve Martinileri kaçırıyorum.
Je rate mes travers de porc et mes martinis.
Apple'ın arkadaşınızı kaçırmasına üzüldüm ama bu sorunu çözeceğimize inanıyorum.
Désolée pour l'enlèvement. 273 ) } – Mais tout est résolu.
Babalık testi krizi ve çocuk kaçırma olaylarına tepkisi şarap ve - yemek olan bu aileye bayılıyorum.
Il faut aimer une famille qui répond à un problème de paternité et d'enlèvement en mangeant et en buvant.
Aklımı kaçırıyorum, anasını satayım!
Je perd ma putain de t te.
Haftada kaç tehdit alıyorum, haberin var mı senin?
Savez-vous combien de menaces je reçois chaque semaine?
Onu kaçırdığımıza inanamıyorum.
Comment on a pu le louper?
- Bir kaç ayak işi yapıyorum, anladın mı?
Je fais quelques courses.
Neler oluyor? Maçı kaçırıyorum.
Je loupe le match.
Bir şeyleri mi kaçırıyorum?
Est-ce que j'ai manqué quelque chose ici?
Hükümet, gemi kaçırma olayı hakkında yorum yapıyor.
Le détournement du navire danois a forcé le gouvernement à réagir.
Biliyorum yahu. Kaçıkları aradan ayıklamaya çalışıyorum.
En effet, j'en suis conscient, et c'est bien pour ça que je m'applique à faire le tri parmi les cinglés.
Bunu kaçırdığına Hala inanamıyorum.
J'arrive pas à croire que tu aies loupé ça.
Neyi kaçırıyorum? Kimin hakkında konuşuyoruz?
On parle de qui, là?
Buradaki iyi yanı ben mi kaçırıyorum?
J'ai manqué quelque chose?
Ben de bir kaç blok ötede yaşıyorum.
J'habite à deux pâtés de maisons.
Ben kaçıyorum.
J'y vais.
Hatırlamıyorum, bir kaç ay oldu herhalde.
Sortez-le.
Gibbs, amaçlarının Hill'i kaçırmak olduğunu sanmıyorum.
Je ne pense pas que Hill ait été la cible du kidnappeur.
Solgunlar gelecek, bu kaçınılmaz. Artık daha iyi anlıyorum.
Les Invisibles arrivent, c'est inévitable, je le vois maintenant.
Elimde değil sanki bir şeyleri gözden kaçırıyorum.
Je ne peux pas m'empêcher de croire que je rate un truc.
Ailemden kaçıyormuşsun gibi hissediyorum. Ailenden kaçmıyorum.
- On dirait que t'évites ma famille.
- Kendi kutlamanızı kaçırdınız. Evet, anlıyorum.
- Vous avez raté votre propre fête.
Kaçırılıp kölelik yaptırılıyor olma ihtimalim varken sağlık dersinde Siz ve Sıvılarınız'ı izlerken kusan bir adamla evcilik oynadığına inanamıyorum.
J'aurais pu être otage ou victime de la traite des Blancs, tu jouais au papa et à la maman avec celui qui gerbe devant Toi et tes fluides.
Sıkı çalışmaktan kaçınmıyorum.
Travailler dur ne m'effraie pas.
Sadece sizin kaçınılmaz ölümünüzden ve benim yalnız kalışımdan önce aklıma anılarımızı kazıyorum.
{ \ pos ( 192,210 ) } Désolé. Je garde quelques souvenirs pour quand vous serez tous morts, { \ pos ( 192,210 ) } - et que je serai seul.
Ne kaçırıyorum?
Qu'est-ce que je rate?
İnanıyorum ki Fife bu akşam yemek için hiçbir masraftan kaçınmayacak.
On m'a dit que Fife ne regarde pas à la dépense pour ce soir.
- Bir kaç aydır bu işi yapıyorum.
- Je conduis depuis quelques mois.
Bir kaç dakika uzaklıkta yaşıyorum.
J'habite à côté.
Seni ilgilendiren bir şey kaçırmıyorum.
Je ne manque rien si ça a un rapport avec toi.
Adil olmaya çalışıyorum haftanın bir kaç günü onun evinde kalıyorum.
J'essaie d'être équitable et de dormir chez lui de temps en temps.
- Hayır. İyi, güzel. Çünkü senden kaçıyordum ama artık kaçmıyorum.
Bien, bien, parce que, je t'évitais et maintenant je ne le fais plus.
Ben de acıdığım için bir kaç kere başını okşadığımı hatırlıyorum.
Enfin je me rappelle avoir caressé sa tête quelques fois.
Ne olursa olsun, uykumu kaçıracak bir şey olacağını sanmıyorum.
Quoiqu'il arrive, je ne vais pas en perdre le sommeil.
Bize bunu kaçırttığınıza inanamıyorum.
- Je ne peux pas croire que vous nous ayez fait rater ça!
Şimdi de birini daha kaçırıyorum.
Et maintenant j'en loupe une autre.