Kendime dedim ki traduction Français
332 traduction parallèle
Kendi kendime dedim ki, "Bizim ihtiyar belki yerindedir."
"Le vieux gentleman est peut-être là?"
Kendi kendime dedim ki : "Tam Lucy'ye göre biri."
Je me suis dit : "Ce Leeson est le mari rêvé pour Lucy."
Dün gece kendi kendime dedim ki, " Sevimsiz, yani Bay Lovett...
Je me suis dit, " Lovey, M. Lovett...
Daha buralarda bir şey göremeden göndermek yazık olur. Kendi kendime dedim ki, burada istediği kadar kalabilir.
Par conséquent, Mary... tu peux rester aussi longtemps que tu voudras
Tam dalïsa geçmeden önce, kendi kendime dedim ki :
Juste avant d'amorcer le piqué, je n'arrêtais pas de me dire :
- Yoldan gelirken tarlada kesilmiş odunlar gördüm. Kendi kendime dedim ki :
- En venant, j'ai vu plein de bois coupé dans le champ et je me suis dit :
Yargıcın suratına tükürdüğünü duyunca kendime dedim ki, kafadar, sağlam biri.
Quand tu lui as répondu, j'ai su que t'étais un pote.
- Evet. Kendi kendime dedim ki, "Belki de eve fazla kapandım."
Je suis restée trop longtemps enfermée.
Ama kendime dedim ki, " Louis, efendi ve görmüş geçirmiş birisidir...
Mais je me suis dit : "Louis est un homme du monde".
Ben de kendime dedim ki, "Neden eski dostum, Louis Mazzini'yle bir zamanlar ateşin başında kestane kızartıp neşeli günler geçirdiğimiz adamla konuşmuyorum."
Alors, je me suis dit : Pourquoi ne pas en parler à mon vieux copain Louis avec qui j'ai passé tant de si belles années de mon enfance?
Seni hep dost olarak gördüm. Her zaman öyle. Bu yüzden kendime dedim ki -
J'ai toujours pensé à toi comme à un copain... toujours...
Senfoni Sarayı'na uğramıştım ve kendi kendime dedim ki :
Je passais devant le Symphonic Hall, je me suis dit,
Polis merkezinde seni ilk gördüğümde kendi kendime dedim ki :
Quand je vous ai vue au commissariat, j'ai pensé :
Dün gece seni gördüğümde, kendi kendime dedim ki :
Quand je vous ai vu, hier soir, je me suis dit :
- Kendi kendime dedim ki Alman Büyükelçiliği'nde ataşe olsam.. ... hangi şifreyi kullanırdım? - Ne cüretle?
- Me suis-je dit si j'étais attaché à l'ambassade allemande quelle combinaison utiliserais-je?
Senin gölgen olduğunu gördüğüm anda anladım. Kendi kendime dedim ki, " Bunu o gelene kadar sakla.
J'ai tout de suite su que c'était ton ombre, et je te l'ai mise de côté.
Kendi kendime dedim ki : "Kesinlikle, geri dönecek."
Je me disais : "Elle reviendra".
Bu kez kendime dedim ki "Sıkı bir nefes alırsam, yük hafif gelir"
Cette fois j'ai pensé : "Tu as vraiment bien respiré. " La malle semble très légère.
Kendime dedim ki...
J'ai pensé :
Biliyorsun, penceremden bakıyordum, evim caddenin karşı tarafında Kendime dedim ki, " Katherine Oldham,
Je vous regardais de ma fenêtre, de l'autre côté de la rue, et je me suis dit, "Katherine"
Kendi kendime dedim ki "Artık güzel kadınlar seyahat etmiyor mu?"
J'ai pensé que les belles femmes ne voyageaient plus.
Subay olmaya alışmaya başlamıştım ve hastaneye getirildiğimde önce erlerin, sonra da subayların koğuşuna bir göz attım ve kendi kendime dedim ki, "Bir süre için subay olmaktan birşey çıkmaz."
Je me suis habitué à être un commandant... et quand je suis arrivé à l'hôpital... j'ai comparé le service des simples soldats et celui des officiers... et je me suis dit : "Profitons-en tant que ça dure."
Kendi kendime dedim ki ;
Alors j'ai dit :
Orada öylece durup Tanrı'ya isyan etmemek için kendimi tuttum ve kendi kendime dedim ki :
Je suis resté devant sans blasphémer et je me suis dit :
O an, kendi kendime dedim ki, "Bırak, yutsun, zavallı şey."
Je me suis dit : "Laissons-lui quelque chose."
"Kendi kendime dedim ki..."
Alors je me suis dit :
Hazır yolum düşmüşken, bilirsin işte,... kendi kendime dedim ki :
Excusez-moi, je passais... Vous savez comment c'est...
Kendime dedim ki...
Je me suis dit...
Seni görür görmez, kendime dedim ki,
Dès que je t'ai vu, je me suis dit :
Ben arabayi park ettim ve o polisleri gördüm. Sonra kendi kendime dedim ki, "Burada Bonnie'ye bir zarar gelebilir."
Et lorsqu'on est arrivé et que j'ai vu la police... je me suis dit :
Bilirsin uyandığımda, veşu silahın tam suratıma dayandığını gördüğümde ve seni silahın ucunda görünce Kendi kendime dedim ki : "Miller, bir inç bile kıpırdarsan, ölü bir adam olursun."
Quand j'me suis réveillé, que j'ai vu ce revolver pointé sur ma bouche... et que je vous ai vu à l'autre bout... je me suis dit : "Miller, bouge d'un pouce et tu es un homme mort".
Sonra bir gün, kendi kendime dedim ki... Evreka!
- Un jour, je me suis fait une grosse révélation.
İşte, sabah olduğunda kendi kendime dedim ki
J'avais peur qu'il s'envole. Le matin, je me suis dit :
Kendime dedim ki :
Je me suis dit : " Elle veut que je l'embrasse.
Yaklaşık 25 yıI önce buradan asla çıkamayacağımı gördüğümde... kendi kendime dedim ki : "Kid" dedim...
Il y a environ 25 ans, quand j'ai compris que je me tirerais jamais d'ici, je me suis dit :
Kendime dedim ki, " Gitmedi.
"Il n'est pas parti", me disais-je.
Sonunda kendime o kadar kızdım ki, şöyle dedim... "Eğer atlamazsan, yere indiğimde... " ortandan bir delik açarım.
Alors je me suis dit : "Ecoute... ou tu sautes, ou, une fois en bas je te descends!"
Dedim ki kendime, otur Otur, tekneyi sallıyorsun
Et je me suis dit, assieds-toi tu fais tanguer le navire
Dedim ki kendime, otur Otur, tekneyi sallıyorsun
Je me suis dit, assieds-toi tu fais tanguer le navire
Dedim ki kendime, otur Otur, tekneyi sallıyorsun
Assieds-toi, assieds-toi Tu fais tanguer le navire
Dedim ki kendime, otur Otur, tekneyi sallıyorsun - Otur
- Assieds-toi
Dedim ki kendi kendime : " Tamam, şekeri sonsuza kadar bırak.
Les bonbons, fini pour toujours.
Diyelim ki fırının oralarda bir tıkırtı duydum ve kendi kendime, "Pençeli ayakkabı sesine benziyor" dedim.
Mais j'ai pu entendre quelque chose dégringoler dans l'incinérateur, et me dire : "On dirait des souliers avec des bouts en fer!"
Bu günlerde kendi kendime çok konuşur oldum dedim ki "Bayan McKay gibi eski bir dosta bunu yapmak hiç hoş değildi."
"ce n'est pas gentil de traiter ainsi une vieille amie comme Mlle McKay."
Senin hakkında konuşuyorduk, Ve neden gelip bir selam vermiyorum ki dedim kendi kendime.
Nous avons parle de vous et j'ai décide de passer vous voir.
Dedim ki kendime :
Je me suis dit :
Kendi kendime dedim ki : "Bugün cumartesi, çok vaktim var."
C'est samedi, rien ne presse.
Dedim ki, kaz kafalı, kendime bir çift güneş gözlüğü aldım.
J'ai dit que j'avais trouvé des lunettes noires toutes neuves.
Dedim ki, kendime bir çift güneş gözlüğü aldım.
J'ai dit que j'avais trouvé des lunettes noires toutes neuves.
Dedim ki kendi kendime, "Oğlum Ralph, bu aranıyor arabadan çıktığımızda, tek yapman gereken arkadan sessizce yanaşıp, kafasına vurman ve sonra da çalılıkların arasından fırlayan birinin saldırdığını bildirmen."
Je me suis dit : "Là, il me cherche." Je me suis dit : "Ralph, tout ce que t'as à faire en descendant, c'est t'approcher par derrière et le frapper." "Et après, dire que quelqu'un vous a sauté dessus."
Köln'den Bonn'a doğru gidiyordum, dedim ki kendi kendime :
En route pour Bonn, je me suis dit :