English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ K ] / Kendine bir bak

Kendine bir bak traduction Français

1,327 traduction parallèle
Kendine bir bak, gülümsüyor ve atlatıyorsun.
Tu as vu comme tu souris!
Bir bardak kahve ile içilen sabahın ilk sigarasından sabahın 3'ünde mahalle bakkalının duvarına işediğin 400. bardak içkiye kadar bazen kendine bir bakıyor ve anlıyorsun ki...
Entre la 1ère cigarette du matin, et le 400ème verre de piquette à 3 h du matin, je me dis parfois...
Kendine bir bak.
Regardez-vous.
- Kendine bir bak.
- Ecoute-toi.
Hadi ama, kendine bir bak. Nasıl olacak bu?
Qu'est-ce que tu racontes, regarde-toi!
- Kendine bir bak!
- Regarde-toi!
Kendine bir bak.
Oh, mon Dieu, regardez-moi ça.
Ama dikkat et, eğer düşer de bizimle beraber yürümek zorunda kalırsan, bilmiyorum, kendine bir bakış atabilirsin, belki bir aynada, bir su birikintisinde, ya da erkek arkadaşının devasa parlak kafasında ; ama emin ol, gördüğün şeyden hoşlanmayacaksın.
Mais faites attention car si vous tombez et que vous devez vivre avec nous ici-bas, vous verrez peut-être votre reflet dans un miroir, ou dans l'eau, et l'énorme tête luisante de votre petit ami, et croyez-moi, ça ne vous réjouira pas.
Michael, kendine bir bak, çocuk treninde çalışıyorsun, beni izlemek için.
Michael, regardes toi, conduisant un train pour enfants afin de m'espionner.
İkincisi, şu durumda kendine bir bak.
Secundo : renifle-toi, là, tout de suite.
Kendine bir bak, daha çok gençsin
T'as pas l'air vieux!
Kendine bir bak. Sevimlisin, güzelsin.
Tu es intelligente, belle, charmante.
Kendine bir bak anne!
Et toi, Maman!
Kendine bir bak.
Regarde-toi!
kendine bir bak.
Regarde-moi ça.
Kendine bir bak. Bu kanuni meselelerin arasında düğün koordinasyonu işi yapıyorsun.
Tu peux gérer ton affaire de coordinatrice de noces... pendant ton temps mort législatif.
Kendine bir bak Johnny.
Frappe-le. Regarde-toi.
Bu, hayatını üzerine kurabileceğin bir şey mi? ! Kendine bir bak!
Tu peux baser toute ta vie juste sur ça?
Kendine bir bak, gençleri yoldan çıkarıyorsun.
Qu'est-ce que tu fais, Chu? Tu détournes des jeunes maintenant?
Kendine bir bak.
Sapé comme un pape.
Tanrım, kendine bir bak!
Mon dieu, regarde-toi!
Kendine bir bak. Sen futbol anne gibidir.
Regarde-toi, tu fais une parfaite femme au foyer.
Kendine bir bak.
Donne-moi un peu de crédit.
Gördün mü, kendine bir bak.
Tu ne peux même pas garder ton sérieux en me disant ça.
Karen Roe. Kendine bir bak.
Karen Roe, ça c'est une surprise.
- Tanrım! Kendine bir bak!
Mon Dieu, regardez-moi ça.
Kendine bir bak.
Tu es superbe.
Kendine bir bak. Yetişkin bir adamsın ama altına bir pantolon dahi geçiremiyorsun.
Regarde-toi, tu es un adulte et tu ne portes jamais de pantalon long.
Kendine bir bak! Oh kahretsin! Bana vaaz verme seni orospu çocuğu!
Bordel, ne me fais pas la morale, compris, fils de pute!
Şimdi kendine bir bak!
Regardez-vous, maintenant.
Ah,, kendine bir bak.
Oh, regarde-toi..
Kendine bir bak. Gecenin büyük kahramanı.
Alors, "Héros de la soirée"?
Kendine bir bak.
Regarde-toi.
Yarın kendine gerçek bir bakıcı bulacaksın.
Dès demain, engage une vraie infirmière.
Bak, belki de bunu yapmayı gerçekten isteyip istemediğini kendine bir sormalısın.
Tu as peut-être besoin de te demander si tu veux vraiment faire ça.
Bak, Vanessa'nın kız kardeşi kendine bir yayımcı bulmuş. O da onu Long Beach'te bir kaplıcaya davet etmiş.
La soeur de Vanessa connaît un publiciste, et elle l'a invité à Long Beach.
Ve bir bak kendine.
Et regardes toi...
Bir de kendine bak.
Dis-moi.
Ekmek kızartma makinesinde kendine bir bak.
Regarde-toi dans le grille-pain!
Bir yetimdin ve biz seni aldık ve şimdi bir bak kendine.
Tu étais orphelin, on t'as recueilli, et maintenant, regardes-toi!
Yani, kendine bak bir.
Enfin, regarde toi...
Kendine iyi bak. Ve bir şeyler okunmaya hazır olduğunda beni ara, tamam mı?
Prends soin de toi, et appelle-moi quand tu seras prête à me lire quelque chose.
Kendine bir bak!
Profites-en! Frappe-le.
Camilla? - Git, Kendine aynada bir bak.
Regarde bien
Kendine bir bak
On me transfert aujourd'hui à Séoul Regarde-toi
- Bakın, eğer bir problem varsa... - Sen böyle çirkin olunca seni küçük orospusu yapacak adamın ne iğrenç olacağını kendine sormalısın.
Laid comme tu es, tu dois te demander... à quel degré de répugnance sera le gars qui fera de toi sa petite protégée.
Kendine bir bak.
Regarde toi.
İlânlara bakıyor. Önce kendine bir ev arkadaşı bulmalı.
Elle cherche, mais elle doit trouver une colocataire.
Kendine bak, bilmiyorum, sadece kendim sanırdım ama bu işte bence bir terslik var.
Regarde-moi ça. Peut-être que c'est moi, mais quand je vois ça, je me dis : "Cherchez l'erreur."
Kendine bir bak!
Regarde-toi, tu es derrière les barreaux,
Bakıyorum da, nihayet kendine bir çaylak bulmuşsun.
Il y a enfin un nouveau.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]