Kötü olmuş traduction Français
1,037 traduction parallèle
- Çok kötü olmuş.
- Dommage.
Cadenin biraz ilerisindeki May Company'nin önünde düşmemeniz çok kötü olmuş demek istedim.
Dommage que ça n'ait pas été devant la May Company.
Her neyse üçüncü günün sabahı onu çözmüşler. O zamana kadar, bacağı iyice kötü olmuş zincirden dolayı.
Bref, le matin du troisième jour, ils l'ont détaché, sauf que la jambe de Willie était tout enflée à cause de la chaîne.
Onunla konuşmaman kötü olmuş.
Dommage que tu ne lui aies pas parlé.
Düellonun unutulması kötü olmuş.
Dommage que les joutes ne soient plus à la mode.
Üzgünüm, çok kötü olmuş.
Désolé pour la saleté.
Kötü olmuş.
Quel dommage.
Oh, bunu batırman kötü olmuş.
C'est dommage que t'ai soufflé dessus.
Ohh, kötü olmuş.
C'était dur.
- Kötü olmuş.
- C'est pas de chance.
Burayı kapatmanız kötü olmuş, Mr. Slausen.
C'est triste que vous ayez dû fermer un endroit aussi agréable.
- Kötü olmuş, Koç.
- C'est dommage, Coach.
Ne kötü olmuş.
Et une belle, en plus.
Bu sahne kötü olmuş, değiştireceğim!
Cette scène est mal placée, alors je la déplace!
Ve bende iyi olmuş, kötü olmuş, boktan olmuş falan derim.
Et je dis si c'est bon ou mauvais, ou c'est de la merde, selon le cas.
Çok kötü olmuş.
Quel dommage!
Hayır, bak. Daha kötü olmuş. Kanamayı durduramazsak onu kaybedeceğiz.
Si nous n'arrêtons pas l'hémorragie, nous allons la perdre.
- Hayır. - Çok kötü olmuş.
- Ça n'a pas marché?
Ondaki şişlik büyüyüp daha kötü olmuş.
Elle se soignait en cachette, mais son abcès est sérieux.
Çok kötü olmuş sahiden.
C'est vraiment dommage.
Anlaşılan öldürülmemiş olmam kötü olmuş!
Tu me dis que j'ai eu la malchance de pas me faire buter?
- Onun için daha kötü olmuş.
- Oui, il faut jamais épouser sa secrétaire.
Kötü olmuş. Çünkü biliyorum, orada olmanı isterdi.
C'est dommage, parce que je sais qu'il aimerait t'avoir là-bas.
- Ne olmuş? Bu kötü mü?
- C'est si terrible que ça?
Söylediğine göre çok kötü bir şey olmuş ve derhal oraya gitmeliymişsiniz.
Il a dit que quelque chose de terrible était arrivée et il veut que vous veniez tout de suite.
Bir şey olmuş, kötü bir şey.
Une histoire... Mais une histoire...
Çok kötü bir şey olmuş.
Il s'est passé quelque chose d'affreux.
Ama kötü bir kaza olmuş.
Mais il y a eu un accident!
- Kötü bir kaza olmuş olmalı.
Un accident, sans doute.
Çok kötü bir şey olmuş.
Et ce n'est pas le pire.
En kötü durumdakiler kontamine olmuş pislikleri kullanmış olanlar.
Les pires sont ceux qui ont pris de la came viciée.
Miss Chandler, size ulaşmaya çalışıyorduk. - Korkarım kötü bir kaza olmuş.
Mlle Chandler, il y a eu un terrible accident.
- Nasıl olmuş, kötü mü?
- C'est grave?
Çok ciddi bir hal alır. Kötü huylu olmuş olabilir.
Une tumeur peut se créer.
Ne olmuş? O kadar da kötü bir fikir değil gibi.
Il y a des moments où ce n'est pas une mauvaise idée.
Burada kötü birşeyler olmuş.
Mauvaises nouvelles.
Reno, bir ressamın başına gelebilecek en kötü şey sana olmuş.
Il t'est arrivé le pire qui puisse arriver à un peintre.
Adam daha önce evlenmiş ama ilk karısı onu aldatmış, kötü bir boşanma olmuş.
Il avait déjà été marié, avec une femme qui le trompait abominablement.
- Meg, kötü bir şey olmuş.
- Meg... Il y a eu un accident.
Eskiden buralarda kötü şeyler olmuş.
Il s'est passé d'horribles choses ici.
Size bir şey diyeyim. Sam Malone, saçmaladığınızı söylediği zaman yaşadığımız Dünya kötü bir yer olmuş demektir.
C'est un triste monde que celui où Sam Malone devient la voix de la raison.
Çok kötü nezle olmuş.
Elle est malade, clouée au lit.
Bugüne kadar başından geçen en kötü şey Ovaltine fındık ezmesi olmuş.
Le pire qui ait transité par là, c'était une infusion!
Her türlü kötü olmuş işte.
Ça sonne faux.
Kahramanımız gemilerden nefret edermiş ama çaresiz kalmış. Bir kez daha kötü tavşancıkların kurbanı olmuş.
Notre héros détestait les bateaux, mais sa quête était désespérée et une fois de plus, il fut la victime des odieux malins lapins pelucheux.
Bak evlat. Burada kötü şeyler olmuş, yağmacılık, yangın falan.
Ecoute petit, il s'agit d'un incendie criminel.
Sanırım kötü gitmiş bir uyuşturucu anlaşması olmuş.
Je suppose que c'est une transaction de drogue qui tourne mal.
Çünkü eğer yurttaşlarımızın yatak odalarının dinlenmesine göz yumarsak... polisin mahkeme kararı olmadan evlerimize girmesine izin verirsek... ya da en azından yanıltıcı mahkeme kararlarıyla... kötü bir beyaz tozun peşinde çılgınca koşuşturmak adına... yurttaşlarımızın özel yaşamına tecavüz edersek... aslında kötülüğe teslim olmuş olmuyor muyuz?
Car si on tolère des micros cachés dans les chambres de nos citoyens... si on permet à la police d'entrer dans nos maisons sans mandat... ou avec au mieux des mandats spécieux... si on s'immisce dans la vie privée de nos citoyens dans une quête effrénée... à cette sale poudre blanche, ne sommes-nous pas, en fait... en train de céder au mal?
Ben, çocuğa kötü davranıldığına ikna olmuş değilim Doktor.
Je ne suis pas convaincu qu'il ait subi des sévices.
Kötü haber taşıyıcısı olmaktan nefret ederim, fakat öyle görünüyor ki, bir kaza olmuş. Bir arkadaşınız, sanırım.
Je déteste les mauvaises nouvelles mais un de vos amis a eu un accident.
Şimdi anladım. O gün çok kötü bir şey olmuş.
Il s'est passé quelque chose d'affreux ce jour-là.
ölmüş 552
olmuş 102
ölmüş mü 150
olmuş mu 16
ölmüştü 64
ölmüştür 17
ölmüşler 29
olmuş yani 32
olmuş bil 39
ölmüş olamaz 20
olmuş 102
ölmüş mü 150
olmuş mu 16
ölmüştü 64
ölmüştür 17
ölmüşler 29
olmuş yani 32
olmuş bil 39
ölmüş olamaz 20
ölmüş olmalı 19
kötü çocuk 26
kötü adam 34
kötü bir şey mi oldu 23
kötü hissediyorum 25
kötü bir şey mi 21
kötü haber 90
kötü haberlerim var 53
kötü şans 106
kötü bir gün geçirdim 16
kötü çocuk 26
kötü adam 34
kötü bir şey mi oldu 23
kötü hissediyorum 25
kötü bir şey mi 21
kötü haber 90
kötü haberlerim var 53
kötü şans 106
kötü bir gün geçirdim 16
kötü bir rüya gördüm 21
kötü günde 30
kötü bir şey 23
kötü bir niyetim yoktu 24
kötü köpek 56
kötü mü 170
kötü görünüyorsun 48
kötü değil 112
kötü görünüyor 44
kötü oldu 20
kötü günde 30
kötü bir şey 23
kötü bir niyetim yoktu 24
kötü köpek 56
kötü mü 170
kötü görünüyorsun 48
kötü değil 112
kötü görünüyor 44
kötü oldu 20