English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ K ] / Kız arkadaşım

Kız arkadaşım traduction Français

7,820 traduction parallèle
Kız arkadaşımı kaçırdın.
Tu viens de rater ma petite amie.
Kız arkadaşım.
C'est ma petite amie.
- Benim bir kız arkadaşım yok.
- Je n'ai pas de copine.
Ben, son kız arkadaşıma peek-a-boob * oynar mısın diye sordun.
Ben, t'as demandé à mon ancienne copine si elle voulait jouer à cache-sein.
Bir kız arkadaşım olsaydı onu yanımda sürükleyebilirdim.
J'aurai pu trouver une copine si j'en avais besoin.
Kız arkadaşım var.
J'ai une copine.
Ben sadece gerçek bir kız arkadaşımı götürmek istedim.
Je voulais emmener une vraie copine.
- Bir kız arkadaşım olduğunu biliyorsun, değil mi?
- Tu sais que j'ai une copine, hein?
Beni kız arkadaşımı takip etmeye ikna ettiğinize inanamıyorum.
Je n'arrive pas à croire que je vous ai laissé me convaincre de filer ma propre petite amie.
Kız arkadaşımın izini süreceğiz.
On va pister ma copine.
Mako'yla ne olmuş olursa olsun, bunun aramızı bozmadığına sevindim. Hayatımda hiç dışarı çıkabileceğim ve laflayabileceğim bir kız arkadaşım olmamıştı. Naga'dan başka tabii.
je suis contente que ça ne nous ait pas séparées. à part Naga.
Evet, bu resim yüzünden, çünkü bir kız arkadaşım olabilir.
Non, je ne pourrais pas aller à la fête parce que j'ai peut-être une copine.
Kız arkadaşım olabilir diye partiye gelmiyorsun çünkü onu arayıp bunun ne anlama geldiğini...
Tu as peut-être une copine, donc tu ne peux pas aller à la fête parce que tu ne veux pas tromper la copine
Kız arkadaşım benim için bu resmi yaptı...
Ma copine m'a peint ça et...
- O benim kız arkadaşım değil!
C'est pas ma petite-amie!
Kız arkadaşım olduğunu düşünmesinin basit bir açıklaması var.
Il y a une explication simple du pourquoi elle pense que tu es ma petite amie.
Kız arkadaşımın gerizekalı kardeşiyle dillerini güreştirdiğini mi?
Que ma petite amie à fait un combat de langues avec son frère idiot?
Hiç kız arkadaşım yok.
Je n'ai pas de copine.
Bu Mai, kız arkadaşım.
C'est Mai, ma petite amie.
Florida'ya giderken Kuzey Carolina'ya uğrayıp kız arkadaşımı görebilir miyiz?
Vu qu'on va Jusqu'en Floride de toute façon, on peut s'arrêter en Caroline du Nord et voir ma copine.
Pekala kız arkadaşım.
Elle est vraiment ma copine.
Kız arkadaşımı ziyaret etmeme kararını yeniden değerlendirmek istiyorum.
On pourrait revenir sur la décision de ne pas rendre visite à ma copine.
Paris'e götürdüğüm bir kız arkadaşım var.
J'ai une copine que je viens juste d'emmener à Paris.
Kız arkadaşım bu gece burada olmayı çok istedi.
Alors, ma copine voulait vraiment être la ce soir.
Pardon. Kız arkadaşım kıskanıyor.
Pardon, ma copine va être jalouse.
Kız arkadaşım yeni geldi de.
Ma copine vient d'arriver!
Peki kız arkadaşım Chiaki mi?
Et ma petite amie Chiaki?
45 gün önce düzelmek için bir tren yolculuğuna çıktım çünkü üniversitem beni sicim teorisini bulmaya zorluyordu ve en sevdiğim çizgi roman dükkânı yanıp kül oldu ve ev arkadaşım da nişanlanınca kız arkadaşım benimle aynı eve taşınmak istedi.
Il y a 45 jours, hum, Je me suis embarque dans un voyage de guerison en train parce que mon universite m'obligeait a travailler sur la theorie des cordes, et mon magasin de BD prefere a brule,
Artık seksi bir kız arkadaşım var.
J'ai une copine sexy maintenant.
Yeni bir kız arkadaşım var ve şu "ev arkadaşı" durumuna hiç hazır değilim.
J'ai une nouvelle copine, et je ne suis pas prêt pour ce truc de " coloc'".
Bu da geleceğimizden şüphe eden kız arkadaşım Riley.
Voici ma copine, Riley, qui doute de notre futur ensemble.
Arkadaşınız Lex'in Limuzin anahtarını alıp sizin kızları çaldığını mı söylüyorsun?
Donc vous dites que votre pote Lex pique les clés de la limousine puis vole vos rencards?
- Yeni kız arkadaşın mı? - Hayır.
Nouvelle petite amie?
Ben Kaem, onun kız arkadaşıyım.
Je suis Kaem, sa petite amie.
Veyahut bir kızsa o zaman sevgili arkadaşımız Beth Lilburne'ın hatrına Elizabeth olsun.
Appelez-le Edward comme moi. Ou si c'est une fille, Elizabeth, d'après notre chère amie, Beth Lilburne.
Bana kız arkadaşıymışım gibi davranmak zorunda değil.
Il n'a pas à me traiter comme une petite amie.
Ben ona iyi bir arkadaş gibi davranmaya çalıştım ama o bulduğu herhangi bir kızı bana tercih etti.
J'essaie d'être une bonne amie, et lui se casse, et il me remplace avec la prochaine autre fille qu'il peut trouver.
- Eski kız arkadaşını mı takip edeceksin yine?
Retourner suivre ton ex-petite amie?
Kız arkadaşın mı?
'Un vrai snob.' 'Les problèmes commencent.'
Ya da onun kız arkadaşı olduğumu falan mı düşünüyor sence?
Tu penses qu'il voulait dire que je suis une amie, qui est petite?
Arkadaşımızı yılbaşı parti listesinden çıkarabilir miyiz artık?
Ainsi peut-on rayer de notre ami de la liste de Noël?
Başka bir şey daha var. O cimri arkadaşına söyle kızımın kaplumbağalarını almayı bıraksın.
Oh, et autre chose, dis à ton foutu copain d'arrêter d'acheter des tortues à ma fille.
Barney'in annesi ziyarete geldiğinde onun kız arkadaşıyımışım gibi davranacağım.
Je vais prétendre être la petite amie de Barney quand ses mères viendront en ville.
Bu arkadaşımız Votan kılığına girmekten hoşlanıyor demek oluyor.
Je ne le connais pas. Ça veut dire que notre ami est un travesti Votan.
Sence Rogan'ın eski kız arkadaşı onu bulmamıza yardım eder mi?
Tu pense que l'ex de Rogan pourra nous aider a le trouver
Diyelim ki Shelly'yle bir partiye çağırıldık. Ve bir arkadaşımız daha var.
On est invité avec Shelly à une fête et, heu, il y a cet autre ami...
O kızımın erkek arkadaşı.
C'est le petit ami de ma fille.
Aptal bir kızı olan bir arkadaşım var.
J'ai cet ami qui a une fille idiote.
Arkadaşımın kızı 3 aydır kirasını ödemiyormuş.
La fille de mon ami n'a pas payé de loyer depuis 3 mois.
Ne yani, buraya kadar kız arkadaşından ayrıldığını bana söyleyip, ayaklarımı yerden keserek, ikimizin, gün batımına doğru yelken alacağını falan mı düşündün?
Donc, tu es venu ici pour me dire que tu as planté ta copine, suivi mes pas, et que tout les deux iraient, faire quoi, naviguer vers le soleil couchant ensemble?
Sadece ev arkadaşıyız. Burayı ailem aldı, ama kredisini ödemek zorunda kaldım ve ben de internete kiralık oda ilanı verdim.
Mes parents ont acheté la maison, mais je dois rembourser le prêt, donc j'ai mis une annonce en ligne.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]