English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ K ] / Kızıl haç

Kızıl haç traduction Français

199 traduction parallèle
Kızıl Haç... Misyonlar... daha neler.
Avantages, permission et ainsi de suite.
Bu bizim Kızıl Haç grubumuzla ilgili olmalı.
Au sujet de la Croix Rouge, sans doute.
Kızıl Haç'tan ve Dostların Dini Derneği'nden yazı da alabilirsin.
Vous pouvez aussi faire intervenir la Croix Rouge.
Sana ona Kızıl Haç veya Dostların Dini Derneği yoluyla ulaş dedim.
Je vous avais dit de soumettre le cas à la Croix Rouge.
Anne Bailey ve Bayan Hatch Kızıl Haç'a katıldı.
CENTRE D'inscription RECRUTEMENT-RECEPTION
Tüm şehir Almanlar'ın elinde. Kızıl Haç kol bandı bulup takın bari.
Sois prudent, essaie de trouver un brassard de la Croix-Rouge.
Ben Kızıl Haç'ta çalışıyordum.
Je travaillais alors pour la Croix Rouge lnternationale.
- Kızıl Haç hazır bekliyor.
- La Croix-Rouge est prête.
Bir dahaki savaşta Kızıl Haç hemşiresi olacağım. Susun!
A la prochaine guerre, je veux être un infirmier de la Croix-Rouge.
Ama ne komiktir Amerikan Kızıl Haçı için çalışacağım.
Je vais travailler pour la Croix-Rouge américaine.
Hayır, evrensel olduğu için Kızıl Haçı kabul ediyor.
Il accepte la Croix-Rouge car c'est universel.
Aslında sizinkilerle çalışıyorum. Amerikan Kızıl Haçı.
À la Croix-Rouge américaine.
Dün gece Kızıl Haç Kulübü'ne gittim.
Je suis passé au club de la Croix-Rouge.
- Kızıl Haç'a uğramaya çalış.
- Passe par la Croix-Rouge.
Kızıl Haç'taki kız beklediğini söyledi.
Il m'attendait à la Croix-Rouge.
Ben Kızıl Haç değilim, sürü sahibiyim.
Je suis un rancher!
Oraya da baktım. Kızıl Haç'la hastaneye de.
J'y suis allé, et j'ai fait les hôpitaux.
- Kızıl Haç'tan hemşire arkadaşım.
Une de mes amies, une infirmière! Ah une amie!
Kızıl Haç için bağış topluyoruz.
Nous recueillons des dons pour la Croix-Rouge.
Doğru. Doğru. Ama yelken açtıklarında Kızıl Haç'tan isteyecekler.
Vrai, mais ils l'accepteront de la Croix-Rouge quand ils partiront.
Kızıl Haç'ta, kan veriyor.
A la Croix Rouge, il donne son sang.
Kızıl Haç iptal edemezsin çok iyi biliyorsun konuşmak için tüm hafta sonumuz var hem.
Comme quoi? Je ne sais pas.
Kızıl Haç'ın bir daha gelene dek elimizde kalan son çayı.
Il ne reste presque plus de thé.
Harika. ... ikinci bir imza alabilirsem mahkûmları Kızıl Haç'a teslim ettirebilirim.
Ils seront remis à la Croix-Rouge si le gouvernement contresigne.
Kızıl Haç gelip de kalan mahkûmları kendi gözetimine alana kadar onları elimizde tutacağız.
Nous garderons les détenus jusqu'à l'arrivée de la Croix-Rouge.
Zürih, burası Foxtrot Golf Sierra, Kızıl Haç helikopterlerinin lideri. İtalya'ya Kızıl Haç malzemesi taşıyoruz.
Zurich, ici Foxtrot, Golfe, Sierra... commandant un vol d'hélicoptères de la Croix-Rouge... transportant des denrées médicales de la Croix-Rouge vers l'Italie.
Bir erkek, şehvet içinde, bıçakla bir kadını izlerse sanırım sokakta Kızıl Haç için yardım toplamıyordur.
Un gars nu poursuit une pépée avec un couteau de boucher et une érection... je peux supposer qu'il ne quête pas pour la Croix Rouge!
- Kızıl Haç'tan. Yazışma hatası.
- De la croix rouge, une erreur du clergé.
Çoğu arkadaşım deniz aşırı ülkelere gitti ve evlendi. Kızıl Haç'a yazıldılar. Hindistan'a, Avustralya'ya gittiler.
Mes amies sont parties en Inde, en Australie, à la Croix Rouge.
Hastanede birisiyle tanıştı. Kızıl Haç için çalışıyordu ve bir daha New York'a dönmedi.
Elle a rencontré un garçon à l'hôpital de la Croix-Rouge et elle est restée en Australie.
Yiyecek bir şeyleri kalmadı. Kızıl Haç, Cenova'ya bir tren hazırladı.
Après 3 mois de grève, il n'y a plus rien à manger, alors les ouvriers ont prit le train pour Gênes.
- Kızıl Haç'ın trenini hatırlıyor musunuz?
- Quel train? Pendant la grève.
- Kızı Kızıl Haç'a teslim ettim.
quel joli oiseau! - Je l'ai emmenée à Ia Croix-Rouge.
Yaralı bir adamı Kızıl Haç helikopterine taşırken keskin nişancının biri onu öldürmüş.
Il aidait un blessé à monter dans un hélicoptère et un tireur l'a abattu.
- Nasıl yani, Kızıl Haç gibi mi?
- Comme la Croix Rouge?
- Evet, Kızıl Haç gibi.
- Oui, comme la Croix Rouge.
Bir takım Kızıl Haç belgelerinin tercümesi gerekiyor.
Je dois leur traduire des papiers de la Croix-Rouge.
Uluslararası Kızıl Haç'a, Dünya Sağlık Organizasyonu'na yazdım.
A la Croix-Rouge, à l'O.M.S...
Kızıl Haç'a gidiyorsunuz sanırım.
Vous allez à la Croix Rouge, je crois.
Kızıl Haç'ın değerli bay ve bayanları!
Mesdames et messieurs de la Croix Rouge...
- ve üzerlerine de Kızıl Haç amblemi çizin!
- Et peignez des croix rouges dessus.
Ancak kızıl haç işareti yalnızca ziklon gazı tenekelerini saklamak ve açtırmak içindi.
Un jour, en 1943, - je me trouvais déjà au crématoire V - est arrivé un transport de Bialystok.
Kızıl Haç'ın ödediğini alıyorum, ve aynen geri veriyorum.
On dirait que je rends immédiatement à la Croix Rouge ce qu'elle me paie.
Ağaçtaki bir kediye yardım edebilir, Kızıl Haç için yardım toplayabilir veya izcilerle kamp ateşi bile yapabilir.
Absolument. Ou aider un chat à descendre un arbre, faire une collecte pour la Croix-Rouge ou même chanter des chansons autour d'un feu avec les louveteaux.
Kızıl Haç'ta çalışmalıydın.
Vous devriez être dans la Croix Rouge.
Siz Kızıl Haçın kullanıma başlamasını da zorluyorsunuz aksi halde biz rekabet edemeyiz.
Et vous forcez la Croix-Rouge à l'utiliser aussi nous ne pouvons pas nous aligner.
Kızıl Haç, "Yaranın iki ucuna yumuşakça bastırın." demiş.
La Croix-Rouge conseille de refermer la plaie.
Biz Kızıl Haç'ız Kurtarmaya geldik
On est là pour soigner les gens.
Bu yüzük ve haç kız kardeşime aitti.
L'anneau et la croix étaient à ma sœur.
Sözde "dezenfeksiyon mangası" kızıl haç işaretli bir kamyonla geldi ve insanlara eşlik ederek onları banyo yapmaya götüreceklerine inandırdı.
Là, on ne pouvait sauver personne. Là, il était trop tard.
Şöyle yapacağız. İki yıllık Kutsal Haç Üniversitesi'nde sana bir yarıyıl ayarlayabilirim.
Voilà ce que je vous propose je peux vous inscrire un semestre à l'Institut Ste-Croix près d'ici.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]