Lütfen bana traduction Français
9,328 traduction parallèle
Lütfen bana endişelenmemi gerektiren bir şey olmadığını söyle.
Dis-moi que je n'ai pas à m'inquiéter.
Duştan sonra, lütfen bana uğrayın.
Quand vous serez prets, venez me trouver.
Ancak lütfen bana Jillian'a elini kaldırmadığını söyle?
Mais s'il te plaît, dis-moi que t'as pas levé la main sur Jillian...
Alex, lütfen bana gerçeği söyle.
Alex, dis-moi la vérité.
Um, ehem. Bayanlar ve baylar, lütfen bana takdim etmem de yardımcı olun Sizlerin yeni 8 numaralı toplum kurulu başkanı,
Mesdames et messieurs, s'il vous plaît accueillons ensemble votre nouveau président du conseil communautaire numéro huit,
Lütfen bana yardım edin Doktor.
PENNY ( à la télé ) : Docteur, aidez-moi.
Bir daha asla, asla yapmayacağım! Lütfen bana yardım et!
Je vous en supplie, aidez-moi!
Lütfen bana seni geri aldığını söyle.
S'il te plaît, dis-moi qu'elle te reprend.
Lütfen bana planı anlat.
Dis-moi ton plan.
Şimdi lütfen bana distribütör kapağımı geri verebilir misin?
Tu viens bien me rendre mon bouchon de distributeur?
Lütfen bana bunu göndermediğini söyle.
S'il te plait dis moi que tu n'as pas envoyé ça.
Lütfen bana, onun annem olmadığını söyle.
Dis-moi s'il te plaît que ce n'était pas ma mère...
Lütfen bana bununla salata yaptığınızı söyleyin.
Dites-moi que vous faisiez une salade.
Ama lütfen bana bunun bir hata olduğunu bilecek kadar zeki olduğunu söyle.
Mais dis-moi que tu es assez malin pour reconnaître que c'était une erreur.
Tamam, lütfen bana elektriklerini çaldığımız için Anderson'lardan izin aldığını söyle.
Dis-moi que tu as demandé la permission aux Anderson de leur voler du courant.
Dr. Vanko, lütfen bana bunun hala, şey... uçucu olmadığını söyleyin.
Dr. Oh, volatile...
Lütfen bana yardım edin.
S'il vous plaît, aidez-moi.
Aman Tanrım, lütfen bana Noah'ın yarın ki Bar Mitzvah'ına gideceğini söyle.
Oh, mon dieu, s'il te plait, dis-moi tu vas chez Noé à la Bar Mitzvah demain soir?
Lütfen bana Leo de.
Euh, appelez moi Leo, s'il vous plait.
Lütfen bana izin ver.
Laisse moi faire s'il te plaît.
Lütfen, Bonnie, bana yardım et.
S'il vous plaît, Bonnie. Aidez-moi.
Bana iyilik yapmış olurdunuz, lütfen.
C'est à moi que vous rendriez service.
Tabii ki. Ayrıca lütfen Lola deyin bana.
Et appelez moi Lola, s'il vous plaît.
- Lütfen bana yardım edin.
- Aidez-moi.
Pekâlâ, şimdi birini öldürüp fotoğrafını çekmeden önce lütfen biri bana bir sigara versin.
Bon maintenant, quelqu'un s'il vous plaît pitié, filez-moi une putain de cigarette avant que je massacre quelqu'un et que je prenne ça putain de photo
Lütfen biri bana seçilmiş olmanın neden bu kadar külfet olduğunu açıklayabilir mi?
Quelqu'un pourrait m'expliquer pourquoi c'est une putain de corvee d'etre choisi?
Kimse geleceğin neler barındırdığını bilmiyor, ama bana ihtiyacınız olduğunda, lütfen orada olacağımı bilin.
Personne ne sais ce que nous réserve l'avenir, mais quand vous aurez besoin de moi, sachez s'il vous plaît que je serai là.
Lütfen, sadece bana çantayı ver.
S'il te plaît, donne-moi le sac.
Lütfen, bana yardım edebilir misiniz?
Je vous en prie, aidez-moi.
Lütfen bu konuda bana karşı çıkma.
Ne me contredis pas.
Bana bunu yaptırma! Lütfen!
Je peux pas!
Lütfen vur bana.
Oh allez. Frappe-moi.
Lütfen, lütfen eğer yapabileceğim herhangi bir şey varsa bana söyleyin.
S'il y a quoi que ce soit je peux aider, faites-le moi savoir.
Brad deyin, lütfen. Bana stajyerler "Sayın Meclis Üyesi" der.
Brad. "M. le député", c'est pour les stagiaires.
Lütfen. Bana havlu uzatabilir misin?
Donnez-moi une serviette, vous voulez bien?
- Bana bakar mısı n lütfen?
- Peux-tu me regarder?
Yalan söyleme bana lütfen.
Ne me mens pas, s'il te plaît.
Bunu bana bir daha yaptırma lütfen.
Ne me fais pas refaire ça.
Lütfen, tatlım. Sadece güven bana.
Chérie, fais-moi confiance.
Lütfen, bana yardım etmelisin.
Je vous en supplie, aidez-moi!
Lütfen birileri bana pilav bulabilir mi? - Çok cesursun.
Est-ce qu'on peut m'avoir un peu de riz par ici?
Lütfen bunu bana getirenin sen olduğunu söyle.
S'il te plait dis-moi que c'est lui que tu veux me présenter.
Lütfen, söylediği her şeyi yapın ve bana zarar vermesin.
S'il-vous-plait... faites ce qu'elle dit et elle ne me blessera pas.
Lütfen, bana Joaquin de.
Je t'en prie... appelle-moi Joaquin.
Lütfen biri bana yardım etsin.
Aidez-moi, n'importe qui.
- Lütfen başka birini gönder. Bana bak Ginger.
Envoie quelqu'un d'autre.
Lütfen onun sigortalı olduğunu söyle bana.
S'il te plait dis-moi que c'était assuré.
Bana kalemi verebilir miydin, lütfen?
Si vous pouviez juste me faire passer le stylo, s'il vous plaît.
Bana her ne söyleyeceksen lütfen söyleme.
Alors peu importe ce que tu allais me dire... Je t'en prie, ne le dis pas.
Lütfen bunu düzeltmek için bana bir şans verin.
S'il vous plaît, donnez-moi une chance de me rattraper.
- Sizi de öyle. - Ve lütfen, bana Ray deyin.
Et s'il vous plaît, appelez-moi Ray.
lütfen bana yardım et 75
lütfen bana inan 22
lütfen bana kızma 18
lütfen bana yardım edin 44
bana 1773
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
lütfen bana inan 22
lütfen bana kızma 18
lütfen bana yardım edin 44
bana 1773
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana öyle bakma 161
bana bak 1395
bana gel 139
bana yalan söyledin 158
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38
bana öyle bakma 161
bana bak 1395
bana gel 139
bana yalan söyledin 158
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38