Nefes alıyor traduction Français
1,102 traduction parallèle
Hala nefes alıyor. Onu rahat bırakın.
Il respire encore, laisse-le.
- Nefes alıyor mu?
- Oui, il respire...
Eğer nefes alıyor diyorsanız pekâlâ nefes alıyor olabilir.
Si vous dites qu'il respire, c'est peut-être bien qu'il respire...
Nefes alıyor.
il respire.
Hayır, nefes alıyor!
Non, Elle respire! - Que pouvons-nous faire?
Nefes alıyor musunuz?
Vous respirez?
- Hayır, hala nefes alıyor.
- Non, il respire.
- Nefes alıyor mu?
- Il respire?
Hala nefes alıyor.
Il respire.
Pekala, hala nefes alıyor.
Il respire encore.
Nefes alıyor.
On a un murmure.
- Nefes alıyor.
- Elle respire.
Nefes alıyor.
- Elle respire.
Clarence hâlâ hayatta ve nefes alıyor.
Clarence vit encore et respire.
Nefes alıyor mu?
- Ve, ez par ici.
Nefes alıyor mu?
Elle respire?
- Nefes alıyor mu?
- Elle respire?
Kendisi nefes alıyor zaten.
Il respire de lui-même.
Daha iyi nefes alıyor değil mi?
Sa respiration est redevenue normale, n'est-ce pas?
Nefes alıyor mu?
Il respire?
- Şimdi normal nefes alıyor.
- Il respire normalement à présent.
Artık nefes alıyor. Basınç hala düşüyor.
- Sa tension continue de chuter.
- Nefes alıyor, değil mi?
- Il respire, non?
Peki ya büyükbaba hala yaşıyor ve nefes alıyorsa?
Et si papi n'était pas mort et qu'il respire encore.
Hala nefes alıyor.
Il respire encore.
- Hala nefes alıyor.
- Il respire toujours.
- Hala nefes alıyor.
- Elle respire encore.
- İyi nefes alıyor gibi.
- Sa respiration est bien.
- Evet. Nefes alıyor.
- Oui, il respire à nouveau.
Nefes alıyor dedin, ama rengi mavileşti.
- Je le trouve bleu, regardez!
Evet, nefes alıyor.
Oui, il respire.
Nefes alıyorsunuz, bilinciniz yerinde ama kaslarınız çalışmıyor.
Vous respirez, êtes conscient, vos muscles ne fonctionnent plus.
Nefes alıyorsunuz, bilinciniz yerinde ama kaslarınız çalışmıyor.
Elle est pratiquement neuve. Tu l'as achetée 6 000 $. Tu n'es pas moi.
Yaşam bilimci, hala nefes alıyor.
- Biologie ‚ je respire encore.
Nefes alıyor! Oh, şükürler olsun.
- Elle respire.
Nefes alıyor.
- Il respire! - C'est vrai?
Hala nefes alıyor. Laboratuar. Burası güvenlik.
ici sécurité
- Nefes alıyor.
- Il respire.
Kendi kendine nefes alıyor.
Il respire spontanément.
Çok az nefes alıyor!
Elle respire à peine!
Bay Ramos zor nefes alıyor.
M. Ramos ne va pas bien.
Nabzı iyi. Nefes alıyor.
Il a un bon pouls et il respire.
Neden o kadar hızlı nefes alıyor?
Pourquoi respire-t-il si vite?
Bayılıncaya kadar hızla nefes alıp veriyor. Nefes alışı düzelince rahatlıyor.
Hyperventilation, elle s'évanouit, puis ça passe.
Sen ne zaman odaya girsen, nefes alıp, verişleri artıyor ve kulaklarının rengi kavuniçi bir renk alıyor.
Quand vous entrez dans une pièce, sa respiration s'accélère, ses pupilles se dilatent et ses oreilles rougissent.
807 verisini bir an önce silin! Hala nefes alıyor.
Vite!
Anasını siktiğimin Catalina'sı her nefes alış verişte bir binlik arttırıyor.
Mille pour chacun Et le reste pour le connard de Catalina
Hâlâ nefes alıyor.
Il respire encore.
Kahretsin, hala nefes alıyor.
Mince ‚ il respire encore.
Nefes alıp verirken acıyor.
Ça fait mal!
- Nefes alırken tiz hırıltılar mı çıkarıyor?
Ça siffle quand elle respire? Oui.