Normale traduction Français
6,902 traduction parallèle
Birden bire tekrar Dr. Ellis Grey olmuştu. Ben de okula giden bir çocuktum. Her şey normale dönmüştü.
Et puis elle n'était que Dr Ellis Grey et moi qu'une enfant à l'école et tout était redevenu normal.
Normalim.
Je suis juste normale.
Yani... sen normal olmadığından değil.
Non pas que... non, non pas que tu ne sois pas normale.
Tekrar ajan olamazlar ama normal, sağlıklı bir hayat sürebilirler.
Ils ne seront plus jamais des agents, mais ils pourront vivre une vie normale, une vie saine.
- Çünkü normal bir kadın gibi tek gecelik bir ilişki yaşamadım.
Parce que je n'ai pas eu de rencard d'un soir comme une femme normale.
O normaldir ve biz oğlunu anlamasına yardımcı olurken o da bizim dünyayı anlamamıza yardımcı olur.
Elle est normale et traduit le monde pour nous pendant qu'on l'aide à comprendre son génie de fils.
Onu mümkün olduğunca kısa sürede normale döndürmenin, yerine yerleştirmenin, günlük hayatına devam etmesini sağlamanın, işine döndürmenin faydalı olacağını düşünmüştüm.
La ramener à la normale aussi vite que possible, se retrancher, avoir une routine, reprendre le boulot. Je pensais que ça pouvait aider.
Daha ufak bir tabak ya da bunu normal boyutta gösterecek bir şey lazım!
On a besoin d'un plat plus petit ou quelque chose qui le rend de taille normale
Sıradan bir silaha benziyor, ama tek farkı süper olması!
Comme une arme normale, mais super.
Normal insanlar gibi yaşayabilme şansımız var.
Nous avons une chance de vivre une vie normale, humaine.
Kalp ritminiz normale döndü ve seviyeleriniz sabitleniyor.
Votre rythme cardiaque est retourné à la normale, et vos niveaux se stabilisent gentiment.
Victoria gibi hayatımı çalanlar yüzünden asla normal bir hayatım olmayacaktı.
Je n'aurai jamais pu avoir une vie normale, merci aux gens comme Victoria de m'en avoir empêché.
Normal bir arkadaşım olamaz mı?
Je peux pas juste avoir une amie normale?
Ve alıcıya gerçek uçağı teslim ettikten sonra gerçek olanı kullanarak adamı öldürüyorlar.
Et après avoir livré le drone à taille normale à l'acheteur, ils utilisent l'originale preuve du concept pour le tuer.
Ama gerçek şu ki çocuklarımla düzgün bir ilişki ve insan ırkına olan inancımın çoğu da dahil bu meslek için hayatımda pek çok şeyden vazgeçtim, öyle ki dünyada uyum sağlayabileceğim başka bir yer yok.
Mais, la vérité c'est, que j'ai délaissé tellement de choses dans ma vie pour ce travail, y compris une relation normale avec mes enfants ainsi qu'une grande partie de ma foi en la race humaine, et que... je ne trouverais ma place nulle part ailleurs sur terre.
Muslukçu ya da marangoz olsan çok normal olacaktı ama.
Complètement normale si vous êtes un putain de plombier ou un menuisier.
Söz konusu Walter'sa anormaller normale dönüşür.
Avec Walter, l'anormal est normal.
Tam da Storybrooke'da her şey normale dönüyordu.
Emma, elle a raison. Les choses commençaient à revenir à la normale à Storybrooke.
Kapa o çeneni! Ben normal boylu bir insanım! Kararları ben veririm!
Ta gueule, j'ai une taille normale, donc c'est moi qui décide!
Tüm yaşamım boyunca normal bir aile olmayı hayal ettim.
J'ai eu le fantasme d'avoir une famille normale toute ma vie, toute ma vie.
Tüm yaşamım boyunca normal bir aile olmayı hayal ettim geri döndüğünde bu mümkündü bunu yaşayamadığım için hep seni suçladım.
J'ai eu le fantasme d'avoir une famille normale toute ma vie, toute ma vie. Et quand tu es revenue, c'est devenu une possibilité. Et je t'ai blâmé pour ne pas en l'avoir réalisé.
Vücut sıcaklığın neredeyse normal, 36.6 derece. Günlük kalp atışın 60'larda ve hedeflenen kilodan sadece yarım kilo uzaktasın.
Ta température corporelle est presque normale, à 36,7 ° C, ton rythme cardiaque en journée est autour de 60, et tu n'es qu'à 200g de ton objectif de poids.
- Normal olmamı istedin.
- Tu voulais que je sois normale.
Asıl normal olmayan sensin.
C'est toi qui ne peut être normale.
O normal boyutlu bir flüt.
C'est un piccolo de taille normale.
Daha kargaları bokunu yemeden gidip suçluyu almamız gerekiyor bu yüzden Teddy'e sadece asansörden odaya geçerken normal bir şekilde davran.
Toi et moi on doit récupérer le suspect très tôt demain matin, donc tu dois juste faire semblant d'être normale avec Teddy de l'ascenseur à la chambre.
"Başarabilirim, normal biri olabilirim" de.
Répète, "oui, je peux le faire. Je peux être normale."
- İşte böyle.
Je peux être normale. Et voilà.
- Kesinlikle normal biri olabilirim.
Je peux carrément être normale.
Normal insanlar gibi yaşayabilme şansımız var.
On a une chance de vivre une vie humaine, normale.
- Ama öyle normal bir hapishane değil.
Pas une prison normale, plutôt comme...
Biraz fazla ileri gitmiş olabilirim ama ne olursa olsun iyi bir hayat yaşamasını istedim.
Ça parait un peu extreme, mais je veux qu'elle ait une vie normale quoi qu'il arrive.
Hayır, ben normal biriyim.
Non, je suis juste normale.
Bu partinin normal olacağını söylemiştin.
Tu avais dit que cette fête allait être normale.
Normal görünüyor.
Elle parait normale.
Hemşire sonunda normale döndüğünü söyledi.
L'infirmière a dit qu'elle est enfin stable.
- Tamam, normal hıza dönelim.
De retour en vitesse normale.
Tek erkek kardeşi olan sıradan bir kızım.
Je suis une femme normale avec un frère.
Kendinize çok yüklenmeyin, Bayan Lord. Normal bir reaksiyon veriyorsunuz Bayan Lord.
Vous ne devriez pas être trop dure avec vous, Mme Lord... c'est une réaction normale.
Normal biriymiş gibi davranıyorsun, sevecen bir anne, çalışan bir eşmişsin gibi, işte bu yüzden çok tehlikelisin.
On dirait que tu es normale, une mère aimante, une femme active, c'est pour ça que tu es dangereuse.
Değerler normal.
Densité osseuse normale.
Normal aileler gibi, Seal söyleyebiliriz sanmıştım.
Je voulais qu'on chante Seal, comme une famille normale.
- Tamam, bu istediğiniz değil nasıl testisleri şekillenecek.
- Ce n'est pas la forme normale d'un testicule.
Her şeyi sıradan göstermek için gizleme büyüsü yapılmış.
Un sort de dissimulation a été placée pour faire croire a une apparence normale.
Ben normaldim.
Je... je, j'étais normale.
Catherine normale dönsün. ve artık Grant'a aşık olmasın.
Que Catherine redevienne normale.
Sıradan bir 16'lığım. Sıradan bir 16'lığım.
Une fille normale de 16 ans.
Sadece, Liz sonunda bana karşı insan gibi davranıyor.
Liz pourrait devenir une personne normale à cause de moi.
Hep kim olursan ol normal bir hayat sürersen daha iyi olur sanırdım.
J'ai toujours cru que peu importe qui tu étais, ce serait mieux pour toi d'avoir une vie normale.
- Normale dönmeliyiz.
- On doit retourner à la vie normale.
Neden bir kez olsun sıradan kişiler olamıyoruz?
On peut pas vivre comme une famille normale?
normal 211
norma 106
norman 553
normandy 17
normalde 71
normandiya 40
normal mi 38
normaldir 23
normal değil 24
normal davran 19
norma 106
norman 553
normandy 17
normalde 71
normandiya 40
normal mi 38
normaldir 23
normal değil 24
normal davran 19