O da öldü traduction Français
392 traduction parallèle
Geçen yaz o da öldü ve ben de bu işe başladım.
Il ne me restait que mon père et il est mort l'été dernier. - Alors j'ai pris ce travail.
- Evet efendim, o da öldü.
Oui, lui aussi, morts en la paroisse.
Joe buralarda olsaydı ondan yararlanabilirdik ama o da öldü.
Idem pour Joe. Il est mort et muet.
Sonra o da öldü.
Et il est mort aussi.
Ve o da öldü.
Et il est mort.
Evet, bir oğlu vardı. O da öldü.
Et il est mort aussi.
O da öldü.
Cet autre homme aussi.
Duyduğunu umarım. O da öldü.
Vous savez sans doute.
Annem severdi beni ama, o da öldü gitti.
Ma mère m'aimait, mais elle est morte.
George'dan başka kimse istemiyordu, o da öldü.
Seul George la voulait et il est mort.
Bir kişi olmadığını söyledi ve o da öldü.
Un homme a prétendu le contraire, et il est mort.
Ya binbaşı Jackson? O da öldü mü?
Le major Jackson aussi?
- O da öldü.
- Morte aussi.
- O da öldü.
Morte...
O da öldü. Sırtından vuruldu.
Une balle dans le dos.
Sadece biri hayatta kaldı. Sonradan o da öldü.
Une seule survécut... pour mourir plus tard.
Ama o da öldü.
Sur une plage. La guerre?
Babam kaldı bir tek ama o da öldü ve sıra bana geldi
Et papa est mort aussi. Et il ne reste que moi.
O da öldü.
Il est mort, lui aussi.
- O da öldü.
- Il est mort aussi.
Evet, Rus'um, ama bir arkadaşım, ki o da Rus, mide ülserinden öldü.
Je suis russe, soit, mais un de mes amis est mort d'un ulcère!
Ve o öldü mü, parayı da yanında mezarına götürecekti.
PORTE l L'argent partirait avec lui.
O da öldü.
Il est mort.
O da kalbindeki bir kurşun yarasından öldü.
- Il est mort d'une balle de revolver.
O da mı genç öldü?
Vous voulez dire qu'elle est morte jeune?
O da yanarak öldü.
Il a cramé aussi.
O da iki sene önce öldü. Eceliyle.
Un type bien.
O da öldü.
Morte... en Amérique...
Annesi aylar önce Paso'da öldü O da buraya babasını bulmaya gelmişti.
Sa mère est morte à Paso voilà deux mois et elle est venue ici chercher son père.
Ancak babası da o gelmeden önce öldü.
Il était mort et enterré à son arrivée.
Ve her kim bir şey yapmaz, olanlara göz yumar ve bildiklerini söylemez de susarsa, o da işlenen suça ortak olur. Tıpkı öldü mü diye bakmak için... İsa'nın vücudunu mızrağıyla delen Romalı asker gibi.
Et tous ceux qui sont au courant, et qui laissent faire, tous ceux qui savent mais ne parlent pas, ceux-là en sont complices comme l'a été le soldat romain perçant le flanc de Notre Seigneur pour s'assurer qu'il était mort.
O da Mily gibi bıçaklanarak mı öldü?
La même chose qu'à Mily? Un coup de couteau?
Birleşik Devletler'in üçüncü başkanı. Sanırım o da 4 Temmuz'da öldü...
Troisième Président des E.U. Décédé le 4 juillet...
İlk karısı çocuğunu doğururken öldü ve o da..... kasabanın en güzel kadınını seçerek kendi metresi yaptı.
Sa première femme est morte en couches et il a alors choisi... la plus belle fille du village... et il a fait d'elle sa maîtresse.
Sevgilisi bir yarış kazasında öldü. O da aklını kaçırdı.
Son ami a eu un accident et elle s'est évanouie.
Onun adı da Tane..... fakat o uzun zaman önce öldü.
Cette femme... s'appelle Otané. Mais elle est morte, il y a longtemps.
O da öldü.
Il est mort aussi.
Henry olamaz. Öldü de gömüldü bile. O mezarda yatan, taşında da kral oğlu yazan herif aptalın tekiydi.
Pas Henri, pas mon frère enseveli... pas ce fumier monumental, cet idiot épique.
- O da öldü mü?
Il est mort, lui aussi?
Gemil yana yattı, o da düştü! Mil havaya uçtu. O öldü.
Le bateau a penché et il est tombé.
- O da mı öldü?
- Il est mort lui aussi?
O da 1774'te öldü.
Il est mort en 1774.
Bundan bir süre sonra, o da hastanede öldü.
Il est mort peu après.
Bayan Armstrong'un özel hizmetkarı suç ortaklığı ile suçlandı o da kendini pencereden aşağı attı ve öldü. 5. kurban o oldu. 5 ölü!
La femme de chambre, accusée à tort de complicité, se jeta par la fenêtre et mourut.
Rahat kıyafetler değil, biliyorum ve sen bunları savaşta da giymedin ama şu ana kadar iki kişi öldü, o nedenle giymek zorundasın.
Je sais qu'ils n'existaient pas pendant la guerre, mais j'ai déjà deux morts sur ce tournage, alors vous allez les porter.
- Emin değilim ama sanırım o da öldü.
J'en suis pas sûre, mais je crois qu'il est mort aussi.
Hayır, o sabah altıda öldü.
Non, elle est décédée à 6 heures.
O da mı öldü? - Kim?
Il est mort, aussi?
O da doğrudan şeker hastası oldu, gözü pörtledi, ve öldü.
Alors, on lui a enlevé un oeil il est mort.
O da onunla aynı şekilde öldü.
Elle est morte de la même façon que lui.
Ya oğlan,... o da mı öldü?
Le garçon... il est mort?
o da ne 669
o da benim 38
o da olur 28
o da sensin 43
o da var 56
o da yok 16
o da ne demek 78
o da nedir 79
o da burada 16
o da beni seviyor 25
o da benim 38
o da olur 28
o da sensin 43
o da var 56
o da yok 16
o da ne demek 78
o da nedir 79
o da burada 16
o da beni seviyor 25
o da iyi 30
o da dedi ki 42
o da 410
o da nesi 25
o da bana 49
o da kim 286
o da gitti 18
o da mı 21
o da kimdi 18
o da doğru 23
o da dedi ki 42
o da 410
o da nesi 25
o da bana 49
o da kim 286
o da gitti 18
o da mı 21
o da kimdi 18
o da doğru 23