Of ya traduction Français
685 traduction parallèle
- Of ya.
- Ouais.
- Of ya baba. Annem öldükten sonra senin bana bakamayacağınla ilgili konuşup durmamışlar mıydı? - Eee?
Tu te souviens pas, après la mort de maman, quand ils ont dit que tu pouvais pas t'occuper de moi et tout ça?
Of ya. Yarın gelemem ki.
Je ne peux pas revenir.
Of ya!
Mon Dieu!
Of ya, tabii.
Oh, mon dieu. Bien sûr.
Of ya, unuttum.
Zut, j'ai oublié!
Of ya!
Putain.
Of ya.
Bon sang.
Of ya!
Merde.
Of ya, inşallah kenara çektirmezler.
Pourvu qu'on ne m'arrête pas.
- Of ya!
- La vache.
"Of" ya.
"Oh", comme tu dis.
- Kem gözlerle bana baktı. - Öf ya, Caterina.
Elle m'a jeté le mauvais œil.
Danny Boy'u ya da Sweet Isle of Innisfree'yi çalsan olmaz mı?
Jouez le Beau Danube Bleu ou la Forêt viennoise.
Şimdiyse üzerine 5 ya da 10 "sansürhane" dikecekler,
- Hier, il a vendu tout. - And now, they are gonna build a 5 10 Cent Store of Prisunic on this.
" Issız bir dünyanın tecrübesini... inkar etmemeyi seçerek, Batı'ya ulaşmak için,
Deny not to this brief vigil of your senses that remains, experience of the unpeopled world behind the sun.
Ya da "Memories are Made of This" 2 milyondan fazla satmıştı!
"Memories are Made of This"? ... Plus de 2 millions de disques!
Of, hayır ya.
Bon sang.
Ve dediki, "Of, hadi ya. Şaka yapıyor olmalısın." Ben yine, "ne demek istiyorsun?"
Il dit : "Alors là, tu fais l'idiot." Moi, je dis : "Comment ça?"
# Eski günlerde bir çorap görüntüsü # Çok şaşırtıcı bir şey olarak görülürdü # Artık gökler biliyor ya
In olden days a glimpse of stocking was looked on as something shocking now heaven knows anything goes
Of ya!
Ça tourne au cliché!
Peki ya "Best Of Jerry" albümümü sana vermeme ne dersin?
Et la fois où je t'ai filé mon dernier album, Les plus grand succès de Jerry?
- Maçı aç. Ben söylediğim şarkıların sözlerini bile hatırlamıyorum. "Boulevard of Broken Dreams" i ya da "Three Coins in the Fountain" ı.
Je sais même pas si je dois faire "Boulevard of Broken Dreams"
O güney Texas'da the Gulf of Mexico'ya yöneliyor.
Il est au sud du Texas et se dirige vers le golf du Mexique.
Of, burayı yıkmak bana çok zor gelecek ya.
Ça va me faire du mal de démolir cet endroit.
Görüyorsun ya, benim işimde, bu yaptığına, you cracked out of turn. Hıh?
Tu vois, dans mon mètier, ce que tu as fait s'appelle... jouer avant son tour.
Hani şu bonolar vardı ya?
Tu sais, nos obligations de la Bank of America à 6,75 % %?
Sadece cumartesileri geç kalkabiliyorum. Öf ya!
Samedi, c " est le seul jour où je peux dormir tard, bon sang.
Öf be Pino, dinliyorum dedim ya işte.
Nom de Dieu, Pino, je t " écoute.
Of, deme ya.
C'est pas vrai!
Of bahriyeli, sen var ya, sen harikasın... 15 yaşındayken annem bana çok yakında seksi düşünmeye başlayacağımı söylemişti.
Sailor, mon chou, t'es vraiment un bon coup... Quand j'avais 15 ans, ma mère m'a dit que j'allais bientôt commencer à penser au sexe.
- Tanrım, of ya.
- Bon sang!
- Öf ya!
- Je te jure.
"The Informer", "Grapes of Wrath", "How Green was My Walley" ya da "Quite Man" gibi daha çok övgü alan filmlerinden bahsetmiyordu.
"Je m'appelle John Ford et je fais des westerns." Il se garda bien de mentionner ses œuvres plus prestigieuses, comme Le Mouchard
Gangster filmleri 1. Dünya Savaşı öncesine dayanır. Griffith'in "The Musketeers of Pig Alley" ya da Raoul Walsh'un 1915 yapımı New York'un Aşağı Doğu Yakası'nda çektiği "Regeneration" filmleri gibi.
Le film de gangsters apparaît avant la première guerre avec Coeur d'Apache, de Griffith, ou le film de Walsh, Regeneration, en 1915, tourné en décors naturels dans les bas-fonds new yorkais.
Aman of, görmedim dedim ya.
Je t'ai déjà dit que je ne l'ai pas vu!
- BANK OF ENGLAND BAŞKANI - özgü olduğunu düşündüğüm iki konu var.
" Il ya deux choses qui, je crois, sont intrinsèques, non seulement à la banque d'Angleterre, mais aux banques centrales en général :
Phantom of Opera'ya iki bilet.
2 Fantômes de l'Opéra, vrai?
"The Graduate" ya da " Summer of'42, hangisi hakkında konuşacağız?
"Le Lauréat" ou "Un Eté 42", vous préférez parler duquel?
Öf ya, geç kalmadım, değil mi?
Je suis en retard?
Of adamım ya, şimdi en baştan başlayacak.
Elle est obligée de recommencer.
kendi insan hakları beyannameleri var, sanırım bizim Magna Carta`ya yakın.
Leur "Bill of Rights", comparable à notre "Magna Carta" britannique...
Çünkü o bir kahin ya da Joan of Arc.
Tout ça, parce qu'elle aurait des dons de prophétie?
- Of ya.
Eh bien.
Öf ya, şimdi ne yapacağım?
Je fais quoi maintenant?
- Of ya...
J'ai bippé mon dealer.
Of, ya!
Oh, allez
Bak, bunu daha öncede gördüm. Baseball Hall of Fame'i Kyoto'ya götürmüşlerdi.
J'ai pas bougé quand le musée du base-ball a été expédié à Kyoto.
Bir gurup hacıya Great Plume of Agosoria'da eşlik ediyorum
J'accompagne un groupe de pèlerins venus voir le Jaillissement d'Agosoria.
- Öf ya!
- Mince!
Öf ya ayvayı yedim.
Je suis fichu.