Olağanüstüydü traduction Français
265 traduction parallèle
- Olağanüstüydü değil mi? - Harika bir danstı, değil mi bayım?
- N'était-elle pas merveilleuse?
Tamam. Bu olağanüstüydü, Bay Madeleine.
- D'accord.
- Birinci perde olağanüstüydü.
- Ça a très bien marché.
# Yeteneği olağanüstüydü #
♪ une chose exceptionnelle ♪
Bu çocuğu görmeliydin, olağanüstüydü.
Si vous l'aviez vue! Un vrai phénomène!
Olağanüstüydü!
C'était formidable!
O... olağanüstüydü.
Il était... extraordinaire.
Kapatma zamanı. O, gerçekten olağanüstüydü, değil mi?
Quel masseur!
- İspanyol çorbası olağanüstüydü.
- Le gaspacho était superbe. Incroyable.
Gösteri gerçekten olağanüstüydü.
C'était quelque chose.
Olağanüstüydü.
J'ai trouvé cela vraiment très beau.
Olağanüstüydü.
C'était une prédiction.
Kesinlikle olağanüstüydü.
- C'était formidable.
Tanrım, Richard, olağanüstüydü.
Bon sang, Richard, c'était génial.
Gördün mü, bu olağanüstüydü.
C'était génial,
"hareketleri olağanüstüydü"
Son pas de deux fut impressionnant.
Olağanüstüydü... #... kesinlikle olağanüstüydü.
Remarquable! Absolument remarquable.
Bay Striker olağanüstüydü yolcular endişeliydi...
M. Striker a agi de façon exceptionnelle. Les passagers étaient très inquiets.
Olağanüstüydü!
C'était quelque chose!
Dün gece bir meteor yağmuru vardı. Olağanüstüydü!
Hier soir, pluie de météores.
O kadar olağanüstüydü ki günde 2 milyon metreküp deniz suyundaki tuzu çıkartabilecek durumdaydı.
Grace a lui, on pourrait extraire le sel de plus de milliards de litres d'eau de mer par jour.
Müthişti, Sophia. Gerçekten olağanüstüydü.
C'était vraiment délicieux, Sophia.
Alexander, Prens Myschkin rolünde olağanüstüydü.
Alexander était superbe en Prince Michkin.
Olağanüstüydü. Geçen yıldan bile güzeldi, değil mi Freddy?
Mieux encore que l'an dernier, n'est-ce pas Freddy?
Olağanüstüydü.
C'était remarquable.
Yüzbaşı Blackadder olağanüstüydü. Şaka üzerine şaka yaptı.
" et il a posé le pied en haut de la tranchée
- Tebrikler! Olağanüstüydü! - Teşekkürler.
Bravo, vous étiez sublime!
- Adam bu işte! Gerçekten olağanüstüydü!
- Il est l'homme de l'heure!
Olağanüstüydü Beverly.
Il a été extraordinaire, Beverly.
Olağanüstüydü.
Il a été remarquable.
O yaz olağanüstüydü.
Un été extraordinaire.
- Hizmetçi olağanüstüydü değil mi?
- Cette femme de chambre, alors!
Olağanüstüydü.
C'était merveilleux.
Olağanüstüydü baba!
C'est formidable, papa!
" Bu Kore filmi kostümlü bir melodramdı. Kıyafetler ve hepsinden önemlisi de şapkalar olağanüstüydü. Süper feminist, göz alıcı ve şeytani kostümlerdi.
Ce film coréen est un mélodrame costumé, les habits et les chapeaux sont délirants, super féministes, flamboyants et démoniagues, tourné comme "trip" à la Spielberg dans des rythmes futuristes, il y a aussi "Festin nu" de Cronenberg.
.. olağanüstüydü.
C'était fantastique.
Tanrım, evet. Olağanüstüydü.
Ouais, c'était dingue.
Geçen sene ata binmiştim ve olağanüstüydü.
L'année dernière j'ai monté à cheval et c'était simplement fantastique.
O olağanüstüydü, değil mi?
Elle était prodigieuse, n'est-ce pas?
Ve Amerika'da birinin böyle bir tavır koyduğunu görmek bizim için olağanüstüydü.
Pour nous, c'était extraordinaire de voir qu'en Amérique à cette époque, quelqu'un pensait ainsi.
Olağanüstüydü.
C'était extraordinaire.
- Anya olağanüstüydü.
elle a été extraordinaire!
- Olağanüstüydü.
- c'est un bon garçon.
Benim için olağanüstüydü şimdi sadece nasıI da küçük. Çevremdeki insanlar hakkındakileri o zamanlar biliyordum.
Je sais aujourd'hui que je ne connaissais rien de mes proches.
Olağanüstüydü.
C'était fou.
Olağanüstüydü.
Quel pied!
Bu gece benim için yaptıkların olağanüstüydü.
Ce que tu as fait pour moi ce soir était tout à fait remarquable.
- Olağanüstüydü.
- Merveilleux.
Hareketleriniz olağanüstüydü.
Vous bougez bien.
Başarılı olması daha olağanüstüydü çünkü Griffith filmi senaryo olmadan çekmişti. Hepsi kafasının içindeydi, kâğıtta değil.
Sa réussite est d'autant plus extraordinaire que Griffith travaillait sans scénario.
Olağanüstüydü.
- Tu l'as vu, Dougal? - Non.