Onları bulacağım traduction Français
268 traduction parallèle
Şehri alt üst etmem gerekse de onları bulacağım.
J'foutrai ce patelin en l'air, mais je les aurai!
Onları bulacağım, yapacağım son şey de olsa.
Je les trouverai, même si je dois y rester.
- Onları bulacağım. Bir fikrim var.
- Je te le conseille vivement.
Onları bulacağım. Odanın altını üstüne getirmem gerekse bile bulacağım, söz.
Je le trouverai, même si je dois tout bouleverser.
Dinleyin onları bulacağım.
Donnez-moi du temps.
Siz hemen geri dönün, ben gidip onları bulacağım
Remontez à bord. Je vais les chercher.
Eğer öyleyse, onları bulacağım.
Et je les trouverai.
Buradaysalar onları bulacağım.
S'ils sont là.
- Tüm kahrolası hayatımı alsa da onları bulacağım. - Evet.
Il faut que je les retrouve, nom de nom!
Gidip onları bulacağım ve biraz eğleneceğim.
Les rejoindre et m'amuser un peu, pour changer.
Kaç çocuğa sattığını bilmiyorum Stegman ama onları bulacağım.
Je trouverai à qui vous vendez de la drogue.
Onları bulacağım!
Je vais les trouver!
Onları bulacağım.
Et je les trouverai.
Onları bulacağım ben.
Je vais les trouver.
Onları bulacağım.
Je les trouverai...
Onu kesinlikle bulacağım. Onu bulacağım. Onları bulacağım.
Je les trouverai, je les trouverai, et je le tuerai.
Onları bulacağım ve o herifi öldüreceğim.
Je vais le tuer ce sacré branleur d'intellectuel!
- Eğer oralarda bir yerde yerli varsa onları bulacağım.
S'il y a des Indiens, je les trouverai.
Onları bulacağım.
- Je les trouverai.
- Ben de onları bulacağım.
On m'a engagée pour les retrouver.
Şimdi gidip onları bulacağım.
Je vais les chercher tout de suite.
Gidip onları bulacağım.
C'est ce que je fais.
Nerede olduğunu bilmiyorum ama etrafa bakıp onları bulacağım.
Je ne sais pas, mais je vais bien les trouver.
Onları bulacağım.
Je les trouverai.
Bir gün eve dönüp, onları bulacağım. Göğsümde madalyalar olacak. Belki de bir bando çalacak.
Un jour, je rentrerai au pays, couvert de médailles et au son de la fanfare.
Burada olan bişeyler varsa, onları bulacağım.
Si il a planté une bombe, je veux qu'on la trouve.
Onlar cinayetine kavuşacak, ben de yapanı bulacağım.
Je trouverai le meurtrier.
Hayatım boyunca sürse de onları mutlaka bulacağım.
Je les retrouverai, même si je dois y passer ma vie.
Telaş etmeden gerçek bir New York güzeli bulacağım. Onları eriten bir sözüm var.
II faut que je trouve une New-yorkaise sublime.
Onları nerede bulacağımı bilmiyorsun her halde?
Vous ne savez pas où je pourrais les trouver?
Onları bulacağız ve hayatımızın geri kalanını mutlu bir şekilde geçireceğiz.
On va les trouver, Et on sera heureux pour le restant de nos jours.
Sizi nerede bulacağımı onlar söyledi.
C'est là-bas qu'on m'a dit où vous trouver.
Onları ya da kemiklerini bulacağım ama onları kaybetmeyeceğim.
Je les trouverai... eux ou leurs os... mais je ne les perdrai pas.
- Onları bir yerde bulacağım.
Je les retrouverai.
Dinle! Düzenli bir yer bulacağım. Yapman gereken tek şey meyveleri alıp, onları tezgah'ta satmak olacak.
Je vais te chercher un étal permanent, tu n'auras qu'à acheter les fruits, je m'occuperai de la vente.
Şato içindeki ve dışındaki kızlar kayboldu. Onları nasıl bulacağımızı biliyorsun.
Les filles dans et à l'extérieur du château ont disparu.
Bütün bu insanların önünde yemin ediyorum ki, o katilleri bulacağım, ve onları öldüreceğim.
Je veux vous promettre, devant ces gens, que je trouverai les meurtriers, et que je les tuerai.
Bariz şekilde onların defterlerini inceleyeceğimizi... ve gerçek üretim rakamlarını bulacağımızı düşünüyorlar...
craignant visiblement que notre droit de regard nous révèle leur chiffre de production.
Bulacağız onları. Bu sefer hâlletmek için ben orada olacağım.
On les aura, et je serai là pour m'en occuper.
Birgün onları bulacağım ve normal bir annem ve babam olacak.
Je les retrouverai un jour.
Sonunda onları bulduğumda seni de bulacağımı sanmazdım!
On l'a enfin trouvé.
Onları bulabilirsem ki bulacağım, o zaman yakalarına yapışacağım.
Si je les retrouve, je tiens leurs chefs par les couilles.
Ve onları nerde bulacağımı biliyordum.
Et je savais exactement où les trouver.
Ancak onları nasıl bulacağımı bilseydim, mahvederdim onları.
Mais que je sois maudit si je sais comment nous sommes supposés les trouver.
- Bunu biliyorum, bilmek istediğim onları nasıl bulacağım.
Je le sais. Mais toi, tu as de leurs nouvelles?
Onları ayırmanın bir yolunu bulacağım, efendim.
Il faut trouver un moyen de les séparer.
Sadece onları nasıl bulacağımızı keşfetmemiz gerek, değil mi?
- Il doit y avoir d'autres gens. Il suffit de savoir comment les retrouver, tu crois pas?
Onları nerede bulacağımızı biliyoruz.
On sait où les trouver.
Görünüşe göre, bir dostun var, ama onu bulacağım. Ve daha sonra ne? Onları öldürecek misin, yoksa sadece gemiden mi atacaksın?
La désactivation des relais EPS peut perturber les fonctions du vaisseau.
Onları nerede bulacağımızı bile söyledi.
Elle nous a même dit où la trouver.
Ve onları nerede bulacağımızı biliyoruz. Bu iyi adama teşekkür ederiz.
Nous savons où les trouver grâce à cet homme.
bulacağım 72
onları 229
onların 83
onlar 1179
onlar kim 116
onlara 345
onları seviyorum 37
onlar iyi 36
onlardan biri 72
onlar benim 87
onları 229
onların 83
onlar 1179
onlar kim 116
onlara 345
onları seviyorum 37
onlar iyi 36
onlardan biri 72
onlar benim 87
onlara sor 23
onlar da ne 21
onlar da 64
onlara bak 32
onlar ne 56
onlar nerede 35
onları istemiyorum 21
onları tanımıyorum 26
onlara dokunma 16
onları gördüm 114
onlar da ne 21
onlar da 64
onlara bak 32
onlar ne 56
onlar nerede 35
onları istemiyorum 21
onları tanımıyorum 26
onlara dokunma 16
onları gördüm 114