English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ O ] / Onu dışarı çıkar

Onu dışarı çıkar traduction Français

388 traduction parallèle
- Onu dışarı çıkar.
On va le tirer.
Beni al, örneğin. Bu yüzden onu dışarı çıkarıyorum, çünkü ben iyi biriyim.
tiens par exemple, moi, j'aime pas le bal, mais elle, elle aime ça, alors... je l'ai amènée parce que je suis galant.
Onu dışarı çıkar!
Emmenez-la dehors!
Onu dışarı çıkar!
- Emmenez-la!
Onu dışarı çıkar.
Fais-le sortir.
Onu dışarı çıkar, duyuyor musun?
Laisse-le partir, tu entends?
Onu dışarı çıkar.
Sortez-le.
- O zaman onu dışarı çıkarırım!
- Je le ferai sortir.
Onu dışarı çıkarın ve bağlayın.
Emmenez-le dehors et ligotez-le.
Yok fakat onu dışarı çıkarırsan herşeyi kuruyacaktır.
Non. Mais si vous le sortez de là, ils sécheront.
Onu dışarı çıkarın.
Portez-le dehors.
Pekala. Onu dışarı çıkar, Sam.
Emmène-le, Sam.
- Onu dışarı çıkar, dostum.
- Libérez-le, mon ami.
- Onu dışarı çıkarın.
- Sortez-le.
Alex, lambayı kıs ve atlar gelince onu dışarı çıkar.
Quand les chevaux seront là, sors avec lui.
Steve, kapıyı aç ve onu dışarı çıkar.
Ouvre la porte pour qu'il sorte.
Onu dışarı çıkarın.
Faites-la partir.
Onu dışarı çıkarın.
Restez en dehors ce ça.
Onu dışarı çıkarın hanımefendi.
Virez-le, mademoiselle.
Onu dışarı çıkar biraz. Kardeşinin yanına götür.
Mets-la au soleil, avec sa sœur.
Neden bahsettiğini bilmiyorum.Onu dışarı çıkar.
De quoi parlez-vous? Sortez! Morazzi!
Her tarafı kan içinde bırakacak! Onu dışarı çıkarın.
Il va mettre du sang partout.
- Onu dışarı çıkarın.Atının üzerine koyun! - Beni eve götürün!
Mettez-le plutôt sur son cheval.
Eğer onu dışarı çıkarırsak tüm hapishane ne yaptığımı öğrenir.
Je suis désolé, j'étais trop passionné. Ce n'est pas le moment d'expliquer.
Şimdi onu dışarı çıkarıyoruz.
Sortons le dehors.
Onu dışarı çıkarın. Burada yatamaz.
Emmenez-le, qu'il ne crève pas ici.
- Onu dışarı çıkar ve vur.
- Fusillez-le!
- Onu dışarı çıkar ve vur dedim.
- Emmenez-le et fusillez-le.
Onu dışarı çıkar.
Planque-le.
Onu dışarı çıkar. - Tamam.
Emmenez-le!
Bunun için üzgünüm. Onu dışarı çıkar.
- Emmène-le.
Onu dışarı çıkar, tamam mı?
Sors-le de là, d'accord?
Pekala, onu dışarı çıkar.
Ouvre-lui!
Pekala. Gidelim, onu dışarı çıkar.
Bon, d'accord, emmenez-le.
Onu dışarı çıkarıp birkaç içki ısmarlayacaktım ve mikrofilmi yürütecektim.
Je devais lui payer à boire et lui subtiliser le microfilm.
Jonathan, lütfen onu dışarı çıkar.
Sortez-la d'ici. Jonathan, s'il vous plaît.
Dışarı çıkarıp ayıltın onu. Sorguya çekeceğim.
Je vais l'interroger ailleurs.
- Onu bebek odasından dışarı çıkarın hemen!
Sortez-la par la nursery, vite!
Onu biraz dışarıya çıkarıp temiz hava aldırırız.
Il ne reste personne. Tout le monde est sorti.
- Dışarı çıkarın onu.
Emmène-la dehors.
Dışarı çıkar onu!
Sors-la!
Çabuk dışarı çıkar onu.
Sors-le, vite.
Onu arada sırada dışarı çıkarırım.
Je le sors de temps en temps.
Temiz hava alması için dışarı çıkarın onu.
Emmenez-la dans la pinède... un peu d'air.
Çıkar onu dışarı!
Fais-Ia sortir!
- Dışarı çıkar onu. Eve gidiyoruz.
- Nous rentrons chez nous.
Çabuk dışarı çıkar onu.
Faut le sortir en vitesse.
Onu dışarı çıkar, Abel.
Jette-le dehors Able, ou je dois m'en charger?
Onu dışarı çıkar.
- Viens.
Dışarıya çıkarız, onu yanında getirmessin.
On sort, sans lui.
Onu dışarı çıkar.
Amène-le dehors.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]