Paranoya traduction Français
470 traduction parallèle
Bu bir paranoya.
Non, c ´ est monstrueux!
Tıbbi anlamı paranoya.
Le terme médical est "paranoïa".
Queeg'de her türlü akut paranoya belirtisi var.
Le capitaine Queeg souffre de paranoïa aiguë. Il va craquer.
"Paranoid" ve "Paranoya" arasındaki fark nedir?
Quelle est la différence entre "paranoïaque" et "paranoïa"?
Hayır, neler var neler, paranoya, şizofreni duygusal gelgitler, içe kapanıklıklar, kardeş rekabeti, ne isterseniz var.
On a la paranoïa, la schizophrénie, l'ambivalence... l'état de manque, la rivalité entre frères et sœurs. - Vous le nommez, on l'a. - Joey?
Bu dozlarda şiddetli paranoya olur.
Cette dose déclencherait la paranoïa.
Beyin dalgaları paranoya cinneti gösteriyor.
Il présente des signes de paranoïa. Que s'est-il passé?
Zaman zaman, tamamen mantıklı... ama zaman zaman da aşırı paranoya belirtileri gösteriyor.
- Par moment, il est très lucide. - A d'autres, il est complètement paranoïaque.
Bu paranoya altı aydır devam ediyor.
Elle souffre de paranoïa depuis 6 mois.
Sanırım biri çok daha genç biriyle evlendiğinde küçük bir paranoya vakası haline gelmeye eğilimli oluyor.
Quand on épouse une femme plus jeune on a tendance à être suspicieux.
Hadi! Hayır, soruma cevap verin Rahip Paranoya.
Non, répondez à la question, Père Paranoïa.
Ruh hastalıklarını, paranoya ve şizofreniyi öğrendiğimizden beri.
Depuis que nous connaissons les maladies mentales.
Hahn bunun "paranoya" olduğunu söyledi.
Hahn parle de... paranoïa.
Kendisinde akut paranoya belirtileri var.
Il souffre de paranoïa aiguë.
Katatonya, dementif dengesizlik, pasif şizoid paranoya.
Catatonie, démence précoce, paranoïa schizoïde passive.
"Paranoya veya Büyü" diye bir kitap yazmıştı.
Il a écrit un livre appelé "paranoïa et magie", et croyez moi,
Gün geçtikçe büyüyen bir tür kendinden memnun, seçici bir paranoya var "Onlar" ve "Biz" hissi, bu çok tedirgin edici.
Il se crée même une paranoïa arrogante et élitiste, "eux"... contre "moi"!
Biz de sıkıyönetimdeyiz. Ve paranoya. Herkes, özellikle de bilim adamları ölmekten korkuyor.
surtout les scientifiques.
Hâlâ bu paranoya ve korkunun sembolünün, yeni yaşamımın yuvası olmasını ironik buluyorum. yeni yaşamımın yuvası olmasını ironik buluyorum.
Pourtant, quelle ironie que ce monument de paranoïa et de peur, devienne la maison de ma nouvelle, et sérieuse vie.
Bazı insanlar bunu paranoya olarak düşünebilir.
Certains penseront à de la paranoïa.
Belki son makalemi okumuşsunuzdur... saplantılı paranoya hakkında.
Vous avez peut-être lu mon dernier rapport... sur la psychose paranoïaque.
Burada bir paranoya havası var.
La folie règne ici.
Ben paranoya derdim. Ama neden?
Nous essayons de savoir si Data peut être créatif.
Bunların hepsi biraz paranoya değil mi?
C'est de la parano, non?
- Baba, bu bir paranoya. - Bu paranoya değil. Bunu her zaman yaparlar, Annie.
- Ce n'est pas de la paranoïa, ils font ça Annie.
Birazcık paranoya bu Bill. Normal sınırlar dahilinde.
Vous êtes un tout petit peu paranoïaque, dans la limite de l'acceptable.
Bu paranoya.
Tu es parano.
Kusura bakma O'Connell ama paranoya mantıksız ve tedirgin hareketleri ima eder.
Excusez-moi, O'Connell, mais le terme "paranoia" implique un état irrationnel et très agité.
Bu paranoya değil, bir gerçek.
Ce n'est pas de la paranoïa, ça.
Suçluluk, baskı şiddetli paranoya. - Bilmiyorum :
- La culpabilité, la pression...
Ne paranoya ama.
Tant de paranoïa.
Üstlerim benim kayboluşumu sorgularken, paranoya seviyesinde şüpheci ve hoşgörüsüz tavırlar sergilediler.
Quand mes supérieurs m'ont questionné au sujet de ma disparition, Ils ont montré un degré de suspicion et d'intolérance frisant la paranoïa.
Çocuksu, paranoya ya da başka bir şey olabilir.
Elle est peut-être infantile, parano...
Paranoya, akıl hastalığı nabız düşüşüne neden oluyor mu?
Être à l'origine de psychoses? De paranoïas? De narcophobies?
Başkalarına veya başkalarının kimliklerine karşı paranoya gösteriyorlar.
Qui souffrent de... paranoïa envers les autres, envers leur identité.
Paranoya mı bu?
C'est de la paranoïa?
Senin için paranoya. Benim için gerçeklik.
Pour toi, c'est de la parano, pour moi, c'est la réalité.
-... paranoya olup, ayrılıyorsun.
- t'es parano et tu finis par rompre.
Paranoya, senin türünün bir özelliği olmalı, Odo.
La paranoïa est sans doute un trait de votre espèce, Odo.
Paranoya, psikoz.
Paranoïa, psychose.
Paranoya oldun.
Tu deviens complètement parano.
- O bir paranoya.
- C'est de la parano.
Bu ülkede psikiyatrist olmak paranoya uzmanı olmakla aynı şey. Öyle olsanız da olmasanız da.
Etre un psychiatre dans ce pays... c'est être un expert en paranoïa... qu'on le veuille ou non.
Paranoya.. sadece gerçeğin ikinci bir yüzüdür.
La paranoïa, c'est la réalité pesée sur une balance plus fine.
- Gerginlik, çabuk kızma, paranoya.
La nervosité, l'irritabilité, la paranoïa.
Eğer her seferinde birileri etki altına girdi diye parmakla göstermeye başlarsak, gemide paranoya başlaması pek uzun sürmez.
Si on accuse les personnes en train de rêvasser, tout le vaisseau cèdera bientôt à la paranoïiïa.
Kaptan, şu anda paranoya ve korku yaşayan bir insan davranışı gösterdiğinize inanıyorum.
Votre réaction est typique des humains dans des circonstances inexplicables. On la désigne couramment par le terme de "paranoïiïa".
Belki... ama senin tespit ettiğin iyon izlerini görmek istememin paranoya olduğunu zannetmiyorum.
Peut-être, mais ce n'est pas la paranoïiïa qui me cache la trace ionique.
Elli sanatçıyı bir odaya koydun mu... her zaman hoş bir kombinasyon ortaya çıkar... dedikodu, paranoya, haset, korku, ürperti... nefret, şehvet ve yalan.
Tu vois le mec avec la chemise cintrée dans le coin? Avec le bras autour de Lady Macbeth? Il s'appelle Conrad Zweiback.
Mevcut olandan daha fazla paranoya yaratmamam gerektiğini fark ettim. Önceden bunu ben de farketmiştim.
J'en ai déjà eu un échantillon.
- Paranoya mı?
Paranoïaque?
paran 31
paran var 16
paran var mı 160
paranın 16
paranızın üstü 16
paranı istemiyorum 32
paranı alacaksın 35
paranız var mı 25
paran var 16
paran var mı 160
paranın 16
paranızın üstü 16
paranı istemiyorum 32
paranı alacaksın 35
paranız var mı 25