Pic traduction Français
8,982 traduction parallèle
Tirbüşon ya da buz kıracağı olabilir.
Comme un tire-bouchon, un pic à glace?
Henüz büyüme sıçramasını gerçekleştirememiştim.
Eh bien, je n'avais pas touché mon pic de croissance encore, mais ça...
- Ölçek birden beşe kadar. Beş, sevginin tavan yaptığı anlamına, bir de arkadaş olduğun anlamına geliyor.
L'échelle est de 1 sur 5, 5 étant le pic de l'affection et 1 étant fermement dans la "friendzone".
6 mil ötede, şu tepenin arkasında Mesa Ecza Deposu ve Nakliye Tesisi var.
9Km d'ici, en haut et au delà de ce pic. C'est le stockage pharmaceutique de Mesa.
Evet. Bunun için güzel bir gün.
Une journée qui tombe à pic.
Sara toksin raporunda araştırılmamış bir madde buldu.
Dans le rapport toxicologique, Sara a trouvé un pic du chromatographe non analysé.
Hangi maddeden bahsediyor.
Du quel pic on parle?
Eğer kanında uyuşturucu çıkarsa intihar etmemiş olabilir.
Quelque chose a causé un pic sur le chromatographe. S'il était sous influence d'une drogue, sa mort n'était peut-être pas un suicide.
Zamanında gelebildim.
Je tombe à pic!
Narcisse'in elinde, sadece beni değil, Mary'i de ihanetten yargılatacak kadar kanıt var.
Narcisse a suffisamment de preuves de trahison pour mettre non seulement ma tête sur un pic, mais celle de Marie aussi.
Seni adi, serseri piç!
- Mon pauvre, tu rêves!
nasıl? Isabeli vuran piç serbest bir şekilde dolaşıyor ve kızım ölü bir şekilde burda yatıyor.
Ce bâtard qui a tiré sur Isabel est libre... et ma fille est morte.
Damon Williams gibi bir piç için mukemmel bir sonuç bu.
C'est parfait pour un bâtard comme Damon Williams.
Ty ünlü. Ayrıca adam tam bir piç.
Ty est célèbre.
- Şerefsiz piç!
Fils de pute.
O piç kasabadan ayrılmadı, değil mi?
Ce fils de pute n'a pas quitté la ville, hein?
Bir bok kontrolün altında değil küçük piç. Sal amca, burada kablosuz bağlantı berbat.
Ces étrangers sont plus ma famille que toi.
O piç kurusunu gebertin.
Exterminez cette vermine!
Sakar piç, tüm kemiklerini kırmış. Yeni bir başrol oyuncusu gerek.
Cet abruti s'est cassé tous les os et on cherche une nouvelle vedette.
Olay çıkarmayacağımı mı sandın, limon suratlı piç?
Tu crois que je ne ferai pas de scène?
Bana çok piç, zengin bir Amerikalı girişimci olduğunu söylemiştin.
Tu m'as dit que tu étais un entrepreneur américain plein aux as.
Seni sinsi piç.
Bâtard sournois.
Piç kuruları.
Bâtards.
Brubaker gibi de partnerinin güvenine ihanet eden bir piç.
Un pauvre type comme Brubabker qui viole la confiance de son conjoint.
Tam bir piç olduğum için üzgünüm, Liv.
Désolé d'être un connard, Liv.
- Piç seni.
- Petite merde.
El ele tutuşup bu piç kurularına ve leş maymunlarına bir mesaj verelim hadi!
Tenons nous les mains et envoyons à ces fils de pute et à leur singe crasseux un message!
- Piç kurusu.
Fils de...
Piç iblisin tekidir.
Ce démon est un salaud.
Piç Sebastian yerine Baron Sebastian.
Baron Sebastian à la place du Batard Sebastian?
Piç kurusu!
Fils de p * te!
Maddemiz buymuş.
C'était ça, le pic.
Bu iğrenç, seni piç kurusu.
C'est dingue, salopard! C'était ma fille!
Hasta annesinin ziyaretine bile gitmeyen inatçı bencil bir piç kurusunun tekisin.
Tu es juste un salaud têtu et égoïste qui ne veut même pas aller voir sa mère souffrante à l'hôpital.
Böyle adi bir piç olduğun için karnını deşmek istiyorum!
J'aimerais t'étriper pour être cet infâme bâtard!
Konuşmadılar çünkü o küçük piç bir çetedeydi!
Ils n'ont pas parlé parce que ce petit connard était dans un gang!
Piç kardeşim benim için endişeleniyor.
Mon bâtard de frère se sentant désolé pour moi.
Piç kurusu.
Fils de pute.
Umarım cehennemde çürürsün acınası piç.
J'espère que tu pourris en Enfer, misérable bâtard!
Vay piç kurusu.
Bâtard sournois.
- Çekilin önümden, piç kuruları.
- Poussez-vous, emmerdeurs!
Şimdi de intihar edeceksin, Seni ahmak piç!
Tu en en train de te suicider.
Bu John Hartigan için, piç!
C'est pour John Hartigan. Enculé.
Piç herif.
Boloss.
Tavuk kafalı sıska piç.
Putain de tête d'oiseau.
Adamın karısı öldü be, azıcık şefkat göster piç kurusu!
Il vient de perdre sa femme. Un peu de compassion, petit merdeux!
Orada olduğunu biliyorum, piç herif!
Je sais que t'es là-dedans, fils de pute!
Siktir oradan, piç.
Menteur! Tu mens, sale fils de pute.
Tecrübelerime göre Winter Hill itlerinin hepsi yalancı birer piç.
Pour moi, tous ces connards de Winter Hill sont des enfoirés de traîtres.
Küçük piç bu.
C'est un petit.
Hey, ilk yarış, Ben bitiş çizgisine genelinde aksama ediyorum bu piç beni laps.
À ma première course, je terminais, et ce salopard m'a dépassé.
picasso 84
pickering 20
pickett 25
picard 269
piccolo 51
piçler 123
piç kurusu 272
piç kuruları 61
piçkurusu 17
piç herif 84
pickering 20
pickett 25
picard 269
piccolo 51
piçler 123
piç kurusu 272
piç kuruları 61
piçkurusu 17
piç herif 84