Pö traduction Français
930 traduction parallèle
" Hayatın senin sanatındır onsuz 6.
Mais il ne faut pas perdre votre art de vue. Le Grand Ma ^ itre dit souvent :. " Ce qui compte po, ur nous, c'est l'art.
Po nehrine bir gerilla daha atmışlar beyler.
Aidez-moi à le sortir de là.
Tüm ülkenin gözü, siyaset sahnesinde inanılmaz bir fenomen olan Vali Stark'ta.
La nation tout entière a / es yeux rivés sur Stark... / e phénomène de la scène po / itique.
C ) -
Po...
Po-li-nez-yalı...
Po-ly-né-sien...
Antropolog.
Anthro-po-Io-gue.
Tüm birliklerimizi Po'ya yolla.
Nous alignerons les troupes et l'empêcherons de passer.
Kanun adamı mısınız yoksa onun arkadaşı mı?
Etes-vous de ses amis. ou po licier.
Onları nehre at, gitsin!
Tu aurais dû les jeter dans le Pô.
- Donanmada geçen 4 yıldan sonra mı?
- Après 4 ans à science-po? - Tenez.
Seo Byeong-soo, Kim Dong-po
Ko Haejin
Alpler'de kar. Po Vadisi'nde sis. "
De la neige dans les Alpes, brouillard dans la vallée du Pô.
"Po-Ra." Daha bitmemiş.
"De P à R". Tu arriveras à la fin.
- Po Nehri'ne gidelim.
- Allons ailleurs.
Ho-kus-Po-kus-Ti-ki-To-kus En iyi tarafı bu.
Et maintenant, le meilleur.
- Po-han, usta.
- Po-han, patron.
Mürettebat Po-han'ın gemide istemiyor.
L'équipage ne veut plus Po-han.
Lop-eye Po-han'ı kovdu.
Shing a renvoyé Po-han.
Paranın yanında, eğer Po-han kazanırsa, gemide kalacak.
Et si Po-han gagne, il reste à bord.
Onu boğazından, böbreklerinden, bağırsağından yakala.
Po-han, cogne dans les reins et le bidon.
- Haydi. - Po-han çık ortaya.
- Po-han, rapplique.
Şimdi, vur Po-han.
Frappe, Po-han!
- Po-han.
- Po-han.
Po-han birisinin kendisini vurmasını istiyor.
Po-han veut qu'on l'achève.
Ben düşünmüştüm ki... askerlik hakkında neler hissettiğini bildiğimden ve Po-Han'ı eğittiğin...
Avec ce que vous pensez de l'armée, et votre attitude envers Po-han...
Senin çat-çatlak Lenin'ini çok iyi hatırlıyorum.
Je me souviens bien de votre po-pote Lénine.
Ning-po adlı gemiyi araştırın. Tüm detayları.
Localisez le Ning-Po.
Ning-po Osata kimyasallarına ait.
Le Ning-Po appartient à Osato-Chimie.
Ning-po'da, kamaramdasın.
Dans ma cabine sur le Ning-Po.
Ning-po'yu helikopter ile izledik.
- Un hélicoptère a suivi le Ning-Po.
Pochet!
Po-chet!
Sinirleri, bu şehir ortamına daha fazla dayanamıyor.
Non po più sopportare l'umore de la città.
- Poli Bil ve Ev Ekonomisi.
- Sci po, option arts ména.
Poli Bil...?
Sci po?
Po Vadisi artık bir- -
La vallée du Pô est devenue..
15 yıl süren araştırmalar Po Vadisi'ndeki petrol sorununa yeni bir boyut kazandırdı. Bölgenin geleceği sonunda değişti.
" 15 ans de recherches donnent un autre point de vue sur le problème du pétrole dans la vallée du Pô.
İngilizler ve Amerikalılar, Po'yu keşfediyor.
En quelques jours les anglo - américains arrivèrent au Pô.
Esso, Po Vadisi'ni istiyor. Neden?
ESSO, par exemple, a demande en concession toute la plaine Padane pourquoi la veulent t'il s'il n'y a rien?
Sanayicilerin Po Vadisi'ne girmesine engel olmak için.
.. pour éviter que certains industriels travaillent au corps le gouvernement pour exploiter la plaine Padane
Ama İtalya'nın başka sektörlerinde.
Et d'ici à l'autre rive du Pô..
Po Vadisi insanların elini attıkları yerin altına dönüştüğü bir yer olacak.
Cette vallée Padane est devenue une sorte de.. coffre fort à ciel ouvert! Dans laquelle il suffit de plonger les mains pour en sortir les trésors qu'il contient.
Boru hattı doğrudan geçecek. Po Vadisi, İsviçre, Almanya.
Notre oléoduc viendrait directement d'Allemagne
Bir Po Vadisi de burası olacaktı. Sicilya'yı devlete vermek istemişti.
En prenant en Sicile, il donnait ensuite à l'Etat.
Senin hiç tutkun yok mu Usta Po?
Vous n'avez aucune ambition, maître Po?
- Adım Po.
- Je m'appelle Po.
Chih-hao, ben... senden Po Ting ilçesine gidip.
Zhi-hao, je...
Madem Po Ting'ten buraya kadar onca yol geldin, önce mutfakta yardımcı olarak başlamalısın.
Comme tu es venu de très loin, je t'autorise à travailler en cuisine.
Po Ting'den taşınman için sana gün veriyorum.
Quittez Baoding avant trois jours.
Po Ting ilçesi bizim evimiz.
Nous sommes ici chez nous.
Po Ting'e aynı arabada gelmiştik.
Nous sommes venus à Baoding ensemble.
Ben Chang Pao-chai, Beni duymuş olmalısın
Je suis Chang Po-chai. Vous avez dû entendre parler de moi.