Radyo traduction Français
3,661 traduction parallèle
Arabana biniyorsun, radyo dinliyorsun.
On monte dans sa bagnole et on écoute la radio.
- Radyo dinleyelim en iyisi.
- On pourrais écouter la radio.
Çünkü eskiden radyo gerçekten...
Parce que la radio était...
- Biz bir radyo kanalında çalışıyoruz, biliyorsunuz.
On travaille dans la radio non?
Radyo dinliyordum da görünüşe göre bu hafta sonu çok sıcak olacakmış.
J'ai écouté la radio, Il paraît qu'il va faire très chaud, ce week-end.
Yapmayın. Bu bir radyo programı.
Je vous rappelle que nous sommes à la radio.
Artık sabahları radyo dinlemiyorum.
Je n'écoute plus Radio 4 le matin.
Eddie bir radyo programı yapmak için bir kamyonette seyahat ediyordu, daha sonra bir sonraki gösteri için bütün gece araba kullanıyordu.
Eddie faisait la tournée des radios en minivan, voilà comment il se rendait aux concerts.
... Radyo Caroline'ın mürettebatını kurtarmak için 12 saat süren dramatik kurtarma operasyonunu anlatıyor. Korsan radyo gemisi- -
... 12 heures pour secourir l'équipage de Radio Caroline, la radio pirate dont le navire a coulé...
Radyo istasyonlarının adını taşıyan takımlar yoktur orada.
On n'est plus dans une ligue où t'appartiens à une équipe qui doit porter le nom d'une crisse de station de radio.
Bu radyo programı mı?
Cette émission de radio?
Hamile olduğunda, çok hassaslaşırsın ve bir radyo anteni gibi her türden sinyalleri alırsın.
Quand on est enceinte, d'autres sens s'éveillent. On développe des sortes d'antennes, on perçoit d'autres choses.
Cambridge, burası UUİ 37, çocuklar şu radyo parazitini duydunuz mu?
Ici, ISS. Vous avez remarqué l'interférence radio?
İngilizce düğmeleri olan büyük bir radyo yap, sonra da kullanma kılavuzunu Rusça yaz.
Une radio avec les commandes en anglais et le manuel en russe.
Karışık radyo sinyalleri alıyoruz en güçlüleri de ordu radarlarına takılıyor.
Nous avons un fouillis de signaux radio, dont les plus forts sont des radars militaires.
Hatta o radyo sinyalleri bile inceleyip anlamak için yetersizler.
Mais même ces signaux radio ne sont pas quelque chose que nous pouvons analyser et comprendre
Radyo sinyalleri de cabası.
Il a même des signaux radio.
Radyo söyleşisinde kamera için poz verdim.
J'ai cherché les caméras pendant une interview à la radio.
Sakın bana şu Sherley Temple bebekleri ve eski radyo ekipmanları satılan dükkanlardan biri olduğunu söyleme. - Aynen öyle.
On y vend des poupées Shirley Temple et de vieilles radios?
Radyo programları ve çizgi romanların hazırlanmasına katkıda bulunuyorsunuz.
Mais vous participez à la réalisation de programmes radio, de BD...
Son paramızı bu afişe ve radyo reklamımıza harcadım.
J'ai dépensé ce qui nous restait pour la banderole et la pub à la radio.
Radyo reklamları için ödül veriyorlar değil mi?
Pièce dans le pot! Il y a des prix pour pubs radio, non?
Beni muhtemelen radyo şovum "Çılgın Ira ve Denyo" dan tanıyorsundur.
Tu dois connaître mon émission radio sur 93.7 : Ira le taré et le Crétin.
Sen radyo ve televizyon programları yaptın.
Vous aviez une émission à la télé et à la radio.
Evet, aynen radyo programındaki dinleyicilerine 3 dakika da yardım ettiğin gibi mi?
Comme vous aidez les gens à la radio pendant trois minutes.
Görünüşe göre Brutus bizim ona verdiğimiz radyo pillerini yutmuş.
- Bonne chance! Apparemment, Brutus a avalé les piles de la radio qu'on lui a donnée.
10 kiloluk dinamiti radyo sinyali tetikleyecek.
9 kg d'Emulex déclenchés par radio.
Breen, Edie'nin radyo dinlemen için para verdiğini sanmıyorum.
Breen, je ne crois pas qu'Edie te paie pour écouter la radio.
Bak, teröristlerin radyo üzerinden bodrumdan bahsettiklerini duydum.
Regardez, j'ai entendu certains gloussement radio sur les terroristes
Gizli servisin dikiz aynalarında radyo transmitörleri var.
- Les services secrets ont un émetteur - qui fait ça, sur leur rétroviseur.
Mancow'la Radyo Experience'dasınız.
Vous écoutez le Mancow Show.
Radyo programını arayan adam çoğumuzun adına konuştu.
L'anonyme parlait pour la majorité d'entre nous.
Ve belki de tüm radyo.
Et peut-être pour toutes les radios.
Radyo lâzım bana. Bir fikrim var.
Une radio, j'ai une idée.
O zaman radyo frekanslarının, mikrodalga ışınlarının ve cep telefonlarının seni ne kadar kötü etkilediğini nasıl bilebilirsin ki?
Toutes les fréquences radio, les micro-ondes, les portables, tout ça...
V8 motor, 470 beygir 50 santim jantlar uydu radyo, bluetooth 100 kilometreye 4.7 saniyede çıkabilme.
V-8, 470 chevaux, jantes de 20 pouces, Radio par satellite, Bluetooth, 0 à 60 en 4,7 secondes.
Artık radyo dalgalarını göremiyorum.
Je ne vois plus les ondes radio.
Nerde bu radyo kulesi?
Où est la station de radio?
Bugünlerde bir radyo lambasını bulmak ne kadar zor biliyor musun?
Tu sais combien c'est devenu difficile de trouver un tuyau d'aspirateur?
Bu tek yönlü bir radyo verici GPS'si de var.
Voilà un receveur radio, avec GPS.
Eve dönüyorduk. Arabayı kullanıyordum. Radyo dinliyorduk.
On rentrait à la maison, on roulait, on écoutait la radio.
Acele ettirdiğim için affedersin ama 9 : 00, 9 : 30 ve 10 : 00'da radyo röportajın var.
Désolé, tu passes à la radio à 9 h, 9 h 30 et 10 h.
John Walter'ın şovunda, Revocation Radyo'sunda, sizin gerçek...
Ici Jon Walden à Radio Révocation, votre...
Radyo sinyali gibi çevremizde mi dolaşıyor yani?
Qu'elle flotte dans l'air, comme les ondes radio?
Radyo sinyali ; ... zayıflıyor, iletimde zorlanıyor olabilir.
Comme une onde radio qu'on aurait du mal à capter.
Ne ses, ne bir radyo dalgası.
Pas un son, pas une onde radio.
XM radyo, seyir kontrolü, bluetooth.
Radio XM, contrôle de vitesse, Bluetooth.
Her şey olabilirdi. Radyo paraziti ya da bunun gibi şeyler.
Ca pouvait être n'importe quoi - - des interférences, ou autre chose.
Kahve içişini, radyo dinleyişini...
Il buvait son café et écoutait la radio.
Radyo kanalımı da değiştirmeyin.
- Compris?
- Radyo imdat çağrısı geldi.
J'ai reçu un appel de détresse.