Rahatsız ettiğim için üzgünüm traduction Français
853 traduction parallèle
Rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Désolé de vous déranger.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Merci d'avoir pris la peine de venir ici.
Seni rahatsız ettiğim için üzgünüm Alice.
Je vous ai manquée, ainsi qu'Oliver.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm, Christine.
Désolé de vous déranger mais il faut que je voie christine.
Nasılsınız? Rahatsız ettiğim için üzgünüm.
- Pardon de vous déranger.
Böyle erken saatte rahatsız ettiğim için üzgünüm Bay Newland ama sizi görmem gerekiyordu.
Excusez-moi de vous déranger.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm Doktor, ancak Bay Talbot'u ve evdeki herkesi derhal görmeliyim.
- Désolé de vous importuner, docteur... mais j'aimerais voir M. Talbot et tout le monde de la maison de suite.
Sizi bu şekilde rahatsız ettiğim için üzgünüm, ama Eve'in durumu.. .. beni çok endişelendirdi, yarın da New Haven'a gidiyor.
Ça m'ennuie de vous déranger ainsi, mais vu l'état d'Eve, j'étais morte d'inquiétude.
Sizi tekrar rahatsız ettiğim için üzgünüm, Bay Bryne ama bu davanın sonuçlanmaktan çok uzak olduğunu anlamışsınızdır.
Vous vous doutez que l'enquête n'est pas close.
Bu saatte rahatsız ettiğim için üzgünüm ama hanımefendi gitmiş.
Excusez-moi, mais Madame vient de partir.
Bu saatte rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Désolé de vous faire travailler si tard.
Sizi bu saatte rahatsız ettiğim için üzgünüm Bay De La Cruz?
Je vous dérange à cette heure...
- Rahatsız ettiğim için üzgünüm albay ama tekrar başlamadan önce biriniz General Gordon'u tutabilir mi acaba? Ona ilacını vermem gerekiyor ve tek başıma pek beceremiyorum.
Navree de vous deranger, mais avant de recommencer, pourriez-vous me tenir le general Gordon pendant que je lui ferai prendre son medicament?
Rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Excuse-moi de t'avoir dérangé.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Désolé de vous avoir ennuyé.
Bu kadar yorgunken rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Pardon d'être venu alors que vous êtes si fatigué.
Affedersiniz, monşer. Rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Désolé de vous avoir dérangés.
Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Pardon de vous déranger.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm ama yapacak çok şey ve az zaman var.
Je vous dérange de grand matin. Mais il y a tant à faire...
Sizi bu şekilde rahatsız ettiğim için üzgünüm.
- Je m'excuse de vous déranger.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm ama bu gece büyük bir hata olmuş.
Désolé de te déranger, mais il y a eu une erreur.
Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm, madam, fakat onu okul için hazırlamamı istemişti.
Je suis désolé de vous avoir dérangé. Elle me l'a demandé pour aller l'école.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm evlat ama, küçük hanım galoşlarını unutmuş.
Désolé, mon petit Buddy, mais la petite dame a oublié ses galoches.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Désolé pour l'intrusion.
Bu geç saatte rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Désolé de vous importuner en cette heure tardive.
"Rahatsız ettiğim için üzgünüm" deyip... gideyim.
"Excusez pour le dérangement. Je pars."
Rahatsız ettiğim için üzgünüm ama bir şey oldu.
Je vous dérange, mais il est arrivé quelque chose.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm, ama...
Excusez-moi de vous déranger.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Désolé de vous avoir dérangé.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm, fakat konuşmanızı dinlemek için kalamayacağım.
- Excusez mon audace, monsieur Lachenay, je vous admire tant. Je ne pourrai pas assister à votre causerie etje voulais absolument vous voir.
Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm ama bu bayanın konuşmak istediği...
Cette dame dit avoir des informations...
Rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Je suis navrée de vous déranger.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm ama kapıyı açar mısınız?
Pardon de vous déranger à nouveau. Pourriez-vous m'ouvrir?
Diğerlerini rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Désolé de vous décevoir, Messieurs.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm. Onu bulmak zor olmaz.
Excusez-moi... mais c'est facile, c'est un coureur.
Sizi bu saatte rahatsız ettiğim için üzgünüm, ama sizinle konuşmalıydım.
Je suis désolé de vous déranger à une heure pareille, mais j'ai à vous parler.
Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm Bay Hendrix...
Pardonnez mon intrusion Mme et M. Hendrix...
Rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Pardon de vous déranger. Je dois parler à votre mari.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm efendim.
- Oui. Désolé de vous avoir ennuyé.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Excusez-moi.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm ama bir imzanız lazım.
Une signature urgente.
Rahatsız ettiğim için çok üzgünüm tatlım ama....
Ca m'embête drôlement de t'ennuyer, tu sais.
Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm ama Lord Kikukoji sizi görmek istiyor.
Je m'appelle Katsunosuke.
- Rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Excusez-moi :
Rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Pardon de vous avoir dérangé.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm efendim.
Désolé de vous déranger.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm.
J'en suis désolé.
Sizi rahatsız ettiğim için gerçekten üzgünüm.
Na vré, en quelque sorte, de vous déranger.
Seni rahatsız ettiğim için çok üzgünüm.
Je suis terriblement d... désolée de vous déranger.
Bay Nordling, sizi rahatsız ettiğim için çok üzgünüm ama kocam Fresnes hapishanesinde.
M. Nordling, pardon de vous déranger : mon mari est à la prison de Fresnes.
Tekrar rahatsız ettiğim için çok üzgünüm ama sanırım gerçekten bir şeyler oluyor!
Qui est-ce? - Désolée de vous déranger, mais il se passe vraiment quelque chose!
rahatsız ettiğim için özür dilerim 156
rahatsız ettiğimiz için üzgünüz 17
rahat 453
rahat ol 368
rahatladım 62
rahatsız mı ediyorum 24
rahatsız ettim 55
rahat bırak beni 249
rahatlayın 102
rahatsız ediyorum 27
rahatsız ettiğimiz için üzgünüz 17
rahat 453
rahat ol 368
rahatladım 62
rahatsız mı ediyorum 24
rahatsız ettim 55
rahat bırak beni 249
rahatlayın 102
rahatsız ediyorum 27
rahatsız etmek istemedim 25
rahatsız etmeyin 24
rahat bırakın beni 59
rahatsız mı oldun 22
rahat bırakın 25
rahatsız mı ettim 20
rahatsız olmayın 47
rahat dur 117
rahatla 772
rahatsız etmek istemem 22
rahatsız etmeyin 24
rahat bırakın beni 59
rahatsız mı oldun 22
rahat bırakın 25
rahatsız mı ettim 20
rahatsız olmayın 47
rahat dur 117
rahatla 772
rahatsız etmek istemem 22