English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ S ] / Sana yardımcı olamam

Sana yardımcı olamam traduction Français

230 traduction parallèle
Sana yardımcı olamam.
Je ne peux pas t'aider.
Ama ikinci kez aynı duruma düşersen sana yardımcı olamam.
- Une fois. Si tu y retournes, alors là, je ne peux pas t'aider.
Hawk akıntı istikametinde bekliyor. Orada sana yardımcı olamam.
Hawk t'attend en aval, je ne peux pas t'aider pour ça.
- İşte bu yüzden sana yardımcı olamam.
- Donc, je ne peux pas vous aider.
Üzgünüm, bu konuda sana yardımcı olamam.
Désolée. Je ne peux pas vous aider.
Söylediğim gibi, sana yardımcı olamam.
Je te répète que je ne peux pas t'aider.
Sana yardımcı olamam.
Je peux pas vous aider.
Bu durumda sana yardımcı olamam.
Alors, je ne saurais me commettre avec vous.
Üzgünüm, sana yardımcı olamam.
Navrée mais je ne peux rien faire.
- Hayır, bu konuda sana yardımcı olamam.
Désolé.
Sana yardımcı olamam.
Et je ne pourrai pas t'aider!
Ayaklarım artık yere sağlam basmıyor. Sana yardımcı olamam Doc.
Je n'ai plus assez de terre où tenir debout en paix, Doc!
- Sana yardımcı olamam, Sam.
- Je ne peux pas t'aider, Sam.
Data, sana yardımcı olamam.
Data, je ne peux pas vous aider.
Eğer Sato'yu arıyorsan, sana yardımcı olamam.
Si vous cherchez Sato, je ne peux pas vous aider.
Ne söyleyebilirim ki? Bu konuda sana yardımcı olamam.
Je regrette, je peux rien pour toi dans ce domaine.
Bu olayda sana yardımcı olamam.
Mais pour ça, je ne peux pas t'aider.
Eğer konuşmazsan, sana yardımcı olamam.
Je ne pourrai pas t'aider si tu ne parles pas.
Bana doğruyu söylemediğin sürece sana yardımcı olamam.
Mais je ne peux pas t'aider si tu ne me dis pas tout.
Bana yerini söylemeden, sana yardımcı olamam.
Pour vous aider, je dois savoir où vous êtes.
Biliyorsun eğer bana ne istediğini söylemezsen sana yardımcı olamam.
Tu sais, je ne peux rien pour toi si tu me dis pas ce que tu veux.
Anlıyorum, ama sana yardımcı olamam, burada tam kadroyuz ve - dürüst olmak gerekirse, garson olmak için çok yaşlısın.
Je ne peux pas t'aider, j'ai déjà assez de personnel et tu commences à être vieille.
Sana yardımcı olamam. Terzim öldü.
Navré pour toi : mon tailleur est mort.
Karıştırmış olmalısın. Sana yardımcı olamam.
Vous vous trompez.
Alex, o konuda sana yardımcı olamam.
Alex, je n'y peux rien.
Tavsiye olmadan sana yardımcı olamam.
Sans sa recommandation, je ne peux rien faire pour vous.
Üzgünüm, Kramer, sana yardımcı olamam.
Navré, Kramer.
Bunu anlamıyorsan, sana yardımcı olamam.
Si tu piges pas ca, je peux pas t'aider.
Çoğunluk yüzünden sana yardımcı olamam.
Je ne peux vous aider en dehors de la majorité.
Oyalanacaksan, sana yardımcı olamam.
Si vous faites le con, j'arrête.
Sana yardımcı olamam.
Je ne sais pas.
Sana yardımcı olamam ama onları bırakmak zorundasın.
C'est précisément pour ça que tu dois me laisser les graines.
Sana yardımcı olamam.
C'est tout ce que je sais.
Sana yardımcı olamam o zaman.
Je ne peux rien y faire.
Şu an sana yardımcı olamam!
Je ne peux pas t'aider maintenant.
Sana yardımcı olamam.
- je peux pas t'aider.
Üzgünüm sana yardımcı olamam.
Je suis désolé, je ne peux pas te le dire.
Sana yardımcı olamam.
Je ne peux rien faire.
- Dinle, Bauer, istersen beni çiğneyebilirsin, ama sana yardımcı olamam.
Sauf si l'ordre vient d'en haut, je ne peux pas vous aider.
Uyanmadan sana yardımcı olamam.
Je ne peux pas t'aider quand je dors.
Kaçak olduğum için, sana daha fazla yardımcı olamam.
Étant un fugitif, je ne peux vous soutenir.
Şimdi biliyorsun ki sana daha fazla yardımcı olamam, Mr. Cadwalader e fikrini değiştirdiğini söyle istersen.
Maintenant que vous savez, dites à M. Cadwalader que vous avez changé d'avis.
Sana o konuda yardımcı olamam.
Hélas, ma chérie, je peux pas t'aider là-dessus.
Bak, üzgünüm. Sana yardımcı olamam.
Je regrette...
Sana o konuda yardımcı olamam dostum, neredeyse gece olacak.
Désolé, vieux, la nuit va bientôt tomber.
Sonsuzluk konusunda yardımcı olamam ama sana şu an için bir amaç verebilirim.
L'éternité, je n'y peux rien, mais je peux vous donner un but.
Bunun için sana yardımcı olamam.
J'y peux rien.
Sana yardımcı olamam.
Je travaille là-dessus depuis cinq ans.
Sana orada yardımcı olamam... ancak senin için de af dileyebilirim.
Je ne peux pas t'aider, mais je peux t'accorder mon pardon.
- Gail, sana burada yardımcı olamam.
- Gail, je ne peux rien pour toi.
Sana bu konuda yardımcı olamam... o harika bir kadın.
Vous n'y pouvez rien. Elle... Elle est "La femme".

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]