Savcı bey traduction Français
113 traduction parallèle
Pekala, Bay Savcı Bey. Sıra sende.
J'en ai terminé, maître.
Efendim, savcı bey tanığı sorgulamıyor.
Le procureur ne fait pas de contre-interrogatoire, il pérore.
Savcı bey kötü niyetini sergiliyor.
Le procureur commence à être méchant.
Memur Peters, ben de bu konuyu pek önemseyen savcı bey gibi... sizi karınız ve çocuklarınızdan uzak tutmak istemem... ama size bir tek soru sormak istiyorum.
Agent Peters... je ne veux pas vous éloigner de votre famille... tout comme le procureur, qui se soucie tant d'elle. Mais je voudrais vous poser une question.
Savcı bey değerlendirme yapıyor...
- la préméditation? - Le procureur pérore.
Efendim, lütfen jüriye şunu açıklar mısınız? Savcı bey beni tanık kürsüsüne oturttuğuna göre... savunma avukatı olarak, kendi kendimi sorgulamaya da hakkım olmalı.
Votre Honneur pourrait-elle expliquer aux jurés... que puisque le procureur m'a fait appeler en tant que témoin... je peux faire un contre-interrogatoire de ma propre personne?
- Savcı Bey!
M. le Procureur!
Savcı bey! Frak giymiş!
Le proc en costume de pingouin!
Savcı bey boşanmanın nedenini bilmek istiyorsa, soruyu öyle sorsun.
Si l'accusation veut savoir le motif du divorce, qu'elle pose la question.
Günaydın savcı bey!
Bonjour, Mr le Procureur!
Güzel bir büronuz varmış savcı bey büyük, ferah ve hatta havalandırma sistemli.
Magnifique bureau, Mr le Procureur grand, spacieux et aéré!
Savcı bey eşinizin ayakkabı numarasını söyleyin derhal bir çift getireyim. Hemen dönerim.
M. le Procureur, donnez-moi la pointure de Mme et... dans un moment, je ramène une paire.
Savcı bey, saygılar sunarım.
M. le Procureur, mes salutations et bons voeux.
Teşekkür ederim savcı bey.
Merci, M. le Procureur.
Aklıma gelmiyor, Savcı bey.
je m'rappelle plus monsieur le procureur.
- Şimdi gidebilir miyim, savcı bey?
- Je peux partir, M. Le procureur?
Bu hesap çoktan kapandı savcı bey.
Ce compte est à découvert depuis longtemps juge.
Neden narkotik, savcı bey?
Pourquoi les stups?
Aldığımız sonuçlara göre değerlendiriliyoruz, savcı bey.
On juge nos résultats.
Savcı Bey, lütfen yorum yapmayın.
Monsieur le procureur, veuillez vous abstenir d'émettre des opinions personnelles!
Savcı bey beni, insanların arzu ve korkularını bilip kalıcılaştırmakla suçlayıp, şarlatan diyor.
Pourquoi Monsieur le Procureur m'accuse-t-il d'imposture? Parce que je prétends connaître les voeux et les peurs des gens? Oui, je les connais!
Savcı Bey, açılış konuşmanızı yapın.
M. le Procureur, à vous la parole.
Bilmiyorum savcı bey. Alışılmadık bir şey istiyorsunuz.
Votre requête est surprenante.
Savcı bey, burada neler oluyor?
Vous pouvez m'expliquer?
Çok iyiydin savcı bey.
Bien joué, Maître.
Gel buraya savcı bey.
Dans mes bras, Maître.
- Size gelince Savcı bey size göstermek istediğim bir şey var.
Et vous, maître, je voudrais vous faire remarquer un passage du code pénal.
O sabah Savcı Bey eşiyle tartışmışsa başın belada demektir.
Et si l'épouse de M. Le Procureur lui a cassé les couilles ce matin-là, t'es baisé. Tu disparais pour de bon. Si t'as de la chance...
Savcı bey, bu şerefi neye borçluyuz?
M. le procureur, que nous vaut l'honneur?
Affedersiniz savcı bey, majör hiç açıklama istemedi.
Le commandant n'a pas demandé d'explications.
15 saatten fazla orada, savcı bey.
Il est là depuis plus de 15 h, M. le Procureur.
Koruma görevinden dolayı göz altına alındı savcı bey.
Il a été arrêté dans le cadre d'une mission de protection.
Savcı bey.
M. le Procureur.
Onu siz mi atadınız, savcı bey?
C'est vous qui l'aviez désigné?
Evet, Savcı Bey?
Oui, M. Le Procureur.
Aslında Savcı Bey, kırsal kesimden geliyor. Yaşlı anne-babası için...
En fait, le Procureur est venu de la campagne pour les pauvres personnes âgées, il...
Bu adam sizi rahatsız mı ediyor savcı bey?
Ce type vous importune, maître?
Savcı bey.
Mr. le Procureur.
Böylesine yanlış bir şey yaptığım için üzgünüm savcı bey.
Désolé pour tout ça, Mr le procureur. J'ai fait tout un foin pour pas grand chose.
Savcı bey.
Oui, Procureur.
Savcı bey, kendi işinizi yapın!
Procureur, est votre vrai travail?
Çok anlayışlısınız Savcı Bey. Ama ben yine de belediye meclisine ortada silah yokken birinin.... neden "silah" diye bağırdığını ya da yangın çıkmamasına rağmen neden yangın alarmının çalıştırıldığını açıklamak zorundayım.
Eh bien, c'est très compréhensif de votre part, Mr le Procureur, mais je dois tout de même expliquer à mes boss de la mairie pourquoi une personne crie "pistolet" quand il n'y en a pas
- Ama Savcı Bey -
- Mais, Mr le Procu...
Affedersiniz Savcı Bey.
Excusez moi, Mr le Procureur.
- Savcı Bey.
- Mr le Procureur.
Savcı Bey, biraz vaktiniz var mı?
Mr le Procureur... Vous avez un moment?
İtiraz ediyorum. Savcı Bey, bu davayla bağlantısı olmayan bir konuda fikir soruyor.
Objection votre Honneur, le Procureur demande une opinion qui n'a rien à voir avec cette affaire.
Bu bey de kraliyet savcısı.
Oui. Et ce monsieur est le procureur.
Şurada oturan bey savcı.
Cet homme ici est le Procureur de la République.
- Günaydın Savcı bey.
Bonjour, M. le Procureur.
Ne dersiniz savcı bey?
Qu'en dites-vous, Procureur?
beyefendi 782
beyaz 290
beyler 4544
beyazlar 25
beyin 112
beyim 187
beyaz saray 195
beyaz adam 58
beyinsiz 40
beyaz diş 24
beyaz 290
beyler 4544
beyazlar 25
beyin 112
beyim 187
beyaz saray 195
beyaz adam 58
beyinsiz 40
beyaz diş 24
beyaz çocuk 22
beyaz şarap 29
beyzbol 41
beyfendi 31
beyaz mı 31
beyrut 53
beyefendiler 51
beysbol 33
beytüllahim 20
savcı 50
beyaz şarap 29
beyzbol 41
beyfendi 31
beyaz mı 31
beyrut 53
beyefendiler 51
beysbol 33
beytüllahim 20
savcı 50