Beyaz diş traduction Français
150 traduction parallèle
Şu "Signal" denilenler. Normalde bildik beyaz diş macunlarıyla aynıdır ama içinde ince, kırmızı şeritler var.
C'était comme du dentifrice blanc ordinaire sauf qu'il y avait deux minces bandes rouges.
Bak. Beyaz diş.
Regarde ce croc blanc.
- Bu beyaz diş. - Kalk kurt!
C'est Croc-Blanc!
Hey beyaz diş. Hey.
Croc-Blanc!
Beyaz diş.
Croc-Blanc!
Beyaz diş bunun altına gir.
Croc-Blanc! Cache-toi là-dessous!
"Vahşetin Çağrısı," "Beyaz Diş."
Vous savez, L'Appel de la forêt, Croc blanc.
"Beyaz Diş" in ilk baskısı, orijinal kapaklı.
L'édition originale de Croc blanc. Vous savez quoi?
Abdul, Hymandis şefine geldiğimizi haber versin. Beyaz maymunu yakaladığımızı söylesin.
Dis au chef des Hymondies que nous tenons singe blanc!
Boğazıma bak ve beyaz bir tabaka görürsen söyle.
Regarde ma gorge et dis-moi si tu vois une pellicule blanche.
O beyaz deriye ne yaptığını hemen söyleyeceksin.
Dis-moi ce que tu as fait de la peau!
Beyaz olduğunu söylersin olur biter.
Tu leur dis que t'es blanc.
Beyaz adama birini çok mutlu ettiğini söyle.
Dis à l'homme blanc... que je suis très heureux.
Beyaz şarap ve...
Tout serait plus facile Dis oui, crocodile! Unissons-nous, ouh, ouh, ouh
Ben siyah dedim, onlarsa bana beyaz dedirttiler.
Je dis noir et ils me font dire blanc
Şimdi ona ağzını burnunu nasıl dağıtacağımı söyle Herkes görsünki Beyaz adam onu nasıl becerdi.
Dis-lui que je vais lui fendre le nez. Tout le monde verra qu'un Blanc l'a souillée.
Çünkü gökyüzü oldukça beyaz.
Le ciel est si blanc. Dis...
Beyaz araba mucize sahtekarın katkılı Crelm diş macununu temsil ediyor.
La voiture blanche est le dentifrice Crelm avec son ingrédient miracle, la frauduline.
Beyaz olmayan araba da bir başka diş macununu.
L'autre voiture est une autre marque de dentifrice.
Beyaz olmayan araba yarış dışı. Crelm diş macunu % 100 koruma ile yarışı kazanıyor!
L'autre voiture s'est arrêtée et le dentifrice Crelm l'emporte avec 100 % de protection!
Beyaz araç, mucizevi Frauduline içeriğiyle Crelm diş macununu temsil ediyor.
La voiture blanche représente le dentifrice Crelm. avec l'ingrédient miracle Frauduline
Beyaz olmayan araba başka bir diş macununu temsil ediyor.
La voiture grise représente un autre dentifrice.
Beyaz olmayan araba bitti ve Crelm diş macunları yüzde yüze kadar gidiyor.
- Attendez! C'est fini pour la voiture grise... "100 % de Protection" et le dentifrice Crelm gagne avec 100 % de protection
Sarhoş olduğumu biliyorum ama yine de şehirdeki en beyaz zenci o ve bu konuda fikrimi değiştirmeyeceğim, haberin olsun.
Je sais que je suis bourré mais n'empêche que c'est le nègre le plus blanc de la ville et vous ne me ferez pas changer d'avis, je vous le dis.
Damarlarında beyaz kanı akıyor mu Halsey? Halsey, şefine söyle önünde duran bu insanlar şov dünyasının en iyi gösterilerinin parçasıdır.
Halsey, dis à ton chef que les gens en face de lui... font partie du meilleur spectacle... de l'histoire du monde du spectacle.
Onlara de ki, uzak bir nehrin içinden beyaz adamın dünyasına getirildim.
Dis à mes parents... qu'on m'a fait traverser un fleuve sans rivage jusqu'à la terre du Blanc.
Sen söyle - "Beyaz Albüm"?
Dis-moi. L'album Blanc?
Beyazıd de ki ; azamet ve zafer sadece rüzgarda savrulan bir dumandır.
Bayezid, dis-moi que le pouvoir et les louanges partent en fumée.
Dinle, seni Balkan halı satıcısı senin deyiminle, benim beyaz avcı rolüm beni ilgilendirir.
Ecoute, marchand de tapis levantin. Mon numéro de Grand Chasseur, comme tu dis, ne regarde que moi.
Leo. Çocuklara söyle. Beyaz kanepelerimde kırmızı şarap içmek yasak.
Leo, dis à tes hommes : pas de vin rouge sur mes sofas blancs.
Büyük beyaz adam. Kırmızı burun yaklaşık 2 metre boyunda. bir ağız dolusu jilet gibi keskin diş.
Un grand type tout blanc, le nez rouge, environ 2 mètres, la bouche pleine de dents en lame de rasoir.
Beyaz olduğu için performansını beğenmediğini söyle.
Dis-lui que r aimes pas son rravail parce qu'elle esr blanche.
- Beyaz diş.
"Croc-Blanc".
- Haydi beyaz diş.
Viens, Croc-Blanc.
Beyaz diş!
Croc-Blanc!
O beyaz saçlı ihtiyar hanımla tanışırsan, Bayan Başkan'la iyi birine benziyor, ondan mutfağa gidip bir şeyler hazırlamasını ister ve babana getirir misin?
Si tu vois la dame aux cheveux blancs, tu sais, Mme Président... Elle a l'air gentille. Entraîne-la dans la cuisine et dis-lui de préparer un encas pour ton père.
Lütfen Hz. Elijah Muhammed'e hayatımı, beyaz şeytanın yüzüne gerçekleri vurmaya, adadığımı söyle.
Dis à Elijah Mohamed que je voue ma vie à dire au démon blanc sa vérité en face
Ne diyorsan öyle olsun beyaz adam.
Si tu le dis, pequenot.
Beyaz Saray'dan Dick Taradisian'ı ara. Olanları söyle.
Appelle Taradisian à la Maison-Blanche et dis-lui.
Daha siyah perspektif şudur : Tanrıya şükür, Tanrıya şükür, Tanrıya şükür, o beyaz insanları öldüren beyaz bir adam.
Le point de vue plus sombre, c'est que je dis merci à Dieu... Merci, mon Dieu... que ce soit un blanc qui tue tous ces blancs.
Çünkü çürük dişlerle dolu bir ağızdaki beyaz bir diş dolgusu gibi dururdu.
Ca aurait l'air d'un gros plombage au milieu de dents pourries.
Size beyaz ışıklardan bahsedeyim mi?
Je vous dis nos offres spéciales?
Eğer önemliyse, herkese ipe gitmek üzere olan zengin bir beyaz oğlan diye söyle.
Si ça t'arrange tant que ça, dis qu'un blanc friqué bosse pour toi. Je m'en fous.
Kansas'dan beyaz, sıska bir sürtük taa Luisiana Purchase'den bizi buralara sürüklüyen bu kadın neyi simgeliyor?
Dis-moi ce que cette pétasse du Kansas, une Blanche en plus, qui nous fait courir partout... peut bien représenter?
" Diyorum ki,'Fakat üstümde sadece beyaz yün bir sutyen ve külot var.'
" Je lui dis :'Je suis en soutien-gorge de coton et en culotte.'
Beni tanıyan beyaz mehtabı anlat!
Dis à cette lune blanche que tu me connaîs!
- Yüzüme karşı söyle, seni beyaz piç!
- Dis-le-moi en face, blanc-bec!
Kimseye tılsımdan bahsetme, beyazışığına bile.
Ne dis rien à personne pour l'amulette, pas même à ton être de lumière.
Hazır olmasaydın vermezlerdi. Bunu hem kocan hem de beyazışığın olarak biliyorum.
Ils pensent que tu es prête, je te le dis en tant qu'ange gardien et mari.
Bobby'den. Hatırla, küçük beyaz yalanlar söylediğinde.
C'est de Bobby Vee. " Souviens-toi quand tu dis ces mensonges...
Beyaz bir pisliğim ben Gururla söylüyorum
Je suis un crève-la-faim blanc Je le dis fièrement!
dışarı 1436
discovery 28
dışarıda 424
disneyland 54
dişçi 33
dişi 48
dışarda 41
dışarıya 59
dışarıdayım 29
dışarı çık 478
discovery 28
dışarıda 424
disneyland 54
dişçi 33
dişi 48
dışarda 41
dışarıya 59
dışarıdayım 29
dışarı çık 478
dışarı çıkıyorum 69
dışarı çıkacağım 19
dışarı çıkalım 87
dışarı gel 90
dışarıdaydım 29
dışarı çıkma 37
dışarı çıktı 86
dışarı mı 28
dışarısı çok soğuk 29
dışarıda bekleyin 38
dışarı çıkacağım 19
dışarı çıkalım 87
dışarı gel 90
dışarıdaydım 29
dışarı çıkma 37
dışarı çıktı 86
dışarı mı 28
dışarısı çok soğuk 29
dışarıda bekleyin 38
disiplin 65
dışarıdalar 31
dışarıda mı 50
dışişleri 20
dışarı çıkarın 30
dışarı çıkmak istiyorum 32
dışarı bak 28
dışarı çıkıyor 17
dışarı çıkın 228
dışarı çıkıp 51
dışarıdalar 31
dışarıda mı 50
dışişleri 20
dışarı çıkarın 30
dışarı çıkmak istiyorum 32
dışarı bak 28
dışarı çıkıyor 17
dışarı çıkın 228
dışarı çıkıp 51