Sen konuş traduction Français
523 traduction parallèle
Sen konuş, para veririm.
Vous parlez, je paye.
- Önce sen konuş.
- Parle-lui d'abord.
O halde Bay Wharton'la sen konuş.
Voulez-vous parler à M. Wharton?
- Elim, sen konuş benim yerime!
- Parlez pour moi, mes mains!
- Harry, seni arıyor. - Onunla sen konuş.
- C'est Harry, pour vous.
Sen konuş ben dinleyeyim.
Vous parlez, et j'écoute.
- Onunla sen konuş Tony. - Ben mi? Neden ben?
- C'est toi qui parles Tony.
Sen konuş, büyük olan sensin.
Allez, viens...
Sen konuş, Grubb.
Dites quelques mots, Grubb.
Sen konuş dur, kardeşim.
Parle toujours, frérot.
Onunla sen konuş.
Va lui parler toi.
Sen konuş! Burada beklerim!
J'attends ici.
- Teşekkürler, al sen konuş!
- Je ne comprends pas, tenez, alertez! Allo, ici Tom Smith!
Önce sen konuş
D'accord.
Sen görüş, sen konuş.
Voyez-le et parlez-lui.
Sen konuş.
Vous parlerez.
Hayır, hayır Doolittle, sen konuş onunla.
Non, Doolittle, c'est toi qui dois lui parler.
Sen konuş, ben de işime bakayım.
Toi tu parle et moi je travaille.
Onunla sen konuş.
Va lui parler, toi.
Sen konuş ki ben de konuşayım.
Si tu parlais, je te le dirai.
Sen gidip onunla konuş.
Dis-lui ta façon de penser.
Ama sen 10 dakika konuş, ateşe bile atlarlar.
Toi, en dix minutes tu y es parvenu.
Sen gidip Charlie Dayınla konuş.
- Va donc parler à Oncle Charlie.
Sen bilgili adamsın, konuş onunla.
Parle-lui, cher Horatio.
Sen konuş!
elle m'attend pour se coucher.
Ve sadece sen Riton'un beni bırakmasını sağlayabilirsin. Onunla konuş.
Il n'y a que toi, pour lui faire comprendre qu'il doit me laisser.
Sen daha konuş da payını iyice geç al.
Continue, ça t'arrivera plus tôt.
Sen onun ağabeyisin, onunla konuş.
Mais tu es son frère, tu peux lui parler.
Sen burada kalıp Sarah Kardeş'le konuş.
Restez là et parlez à soeur Sarah.
İstersen sen konuş.
Vous pouvez parler.
Anne lütfen sen mantıklı konuş bari!
Maman, tu as aussi perdu la tête!
Sen, elinde yiyecek olan, konuş!
Vous là, avec la nourriture, parlez!
Sen de konuş.
Dis-lui aussi!
Sen konuş, Mamma Roma.
Persuade-le!
- Sen de hep konuş, konuş, konuş!
- Des bla-bla, bla-bla, bla-bla...
Sen babasıyla konuş.
Informez-vous de son fils. Pas de photo récente?
Git sen de bir konuş, delikanlı.
Voyez ce que vous pouvez faire.
Matt, sen de Doktor lsdell ile konuş.
Matt, va voir le docteur lsdell.
Sen bir konuş, ha?
Tu veux faire un discours?
Sen konuş. Ben üstümü değiştireceğim.
Tu fais le discours.
Sen, mera, konuş benimle!
Toi, herbe, parle-moi!
Sen, taş, konuş benimle!
Toi, pierre, parle-moi!
Takma kafana, sen içinden geldiğin gibi konuş.
Ne vous inquiétez pas.
Bugün sen Tim'le bir konuş.
Parlez-en à Tim ce soir.
Onunla sen konuş.
Viens!
Onunla sen konuş.
Parle-lui, toi.
En iyisi sen bürodaki avukat meslektaşlarınla konuş.
Je m'en fous. Mais fixe ton prix.
Sen Carlo ile konuş.
Toi, occupe-toi de Carlo.
- Sen kendi adına konuş.
vraiment?
O zaman sen git konuş ne de olsa senin fikrin.
- Faites-le. C'est votre idée.
Polly bir iki kişiyle konuş, Sen benimle gel.
Vous, parlez à Poly, vous, venez avec moi.
sen konuşuyorsun 18
konuşacağım 73
konuşmak 63
konuşalım 186
konuş 892
konuşmalıyız 270
konuşacak 21
konuşacağız 38
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşacağım 73
konuşmak 63
konuşalım 186
konuş 892
konuşmalıyız 270
konuşacak 21
konuşacağız 38
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşuyor 62
konuşma 379
konuşmuyor 31
konuştuk 50
konuşmak istemiyor musun 16
konuşsana 113
konuş benimle 497
konuşacaksın 18
konuşmuyoruz 17
konuşuyor 62
konuşma 379
konuşmuyor 31
konuştuk 50
konuşmak istemiyor musun 16
konuşsana 113
konuş benimle 497
konuşacaksın 18
konuşmuyoruz 17
konuşuyoruz 54
konuşur 18
konuşabiliriz 58
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşur 18
konuşabiliriz 58
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43