Sessiz olalım traduction Français
90 traduction parallèle
- Lütfen, oturun. Şimdi sessiz olalım.
Bien silence, s'il vous plaît.
Sessizlik. Sessiz olalım lütfen.
Silence, silence s'il vous plaît.
Sessiz olalım, hanımefendi.
Ne faites pas de bruit, M'dame...
Zevkten dört köşe olacaksın! Lütfen beyler sessiz olalım.
Moins fort je vous prie, je risque d'avoir des ennuis.
Sessiz olalım!
Silence dans la salle!
Biraz sessiz olalım. Şimdi, en baştan başlayalım.
Le silence, volontiers.
Pekala, sessiz olalım.
Silence demandé.
Lütfen biraz sessiz olalım, millet.
Silence, s'il vous plaît, les amis!
Sessiz olalım. Yol verin.
Je vous en prie.
Sessiz olalım.
Un peu de silence!
Lütfen sessiz olalım. Sizlere birkaç soru soracağız. Adınızı ve adresinizi aldıktan sonra evlerinize gidebilirsiniz.
On va vous interroger, prendre vos noms et vous pourrez rentrer.
Biraz sessizlik lütfen. Sessiz olalım lütfen.
Un peu de silence!
"Mahkemede sessiz olalım" rolüm.
J'ai fait mon "silence dans la salle".
Sessiz olalım, çıt çıkmasın!
Je demande au public le plus grand silence.
- Sessiz olalım.
- Je ne sais pas.
- Sessiz olalım.
- Maintenant, je crois.
Biraz sessiz olalım.
Faites ça pour moi.
Baylar bayanlar, sessizlik. Sessiz olalım, lütfen.
Un peu de silence, je vous prie...
Sessiz olalım.
Doucement.
Sessiz olalım lütfen.
Un peu de silence, s'il vous plaît.
Tamam, sessiz olalım.
Très bien, un peu de silence.
O zaman sadece oturalım ve sessiz olalım, tamam mı?
On attend patiemment. Sans un mot. Comment ton oncle Doug est mort?
Gecenin kalanında sessiz olalım.
Ne bougeons pas de la nuit.
Sette sessiz olalım!
Silence sur le plateau!
Biraz daha sessiz olalım.
Parlons plus doucement.
- Sessiz olalım lütfen.
- Un peu de silence je vous prie.
Bayanlar ve baylar, sağdıç için sessiz olalım.
Mesdames et messieurs, faites silence pour le garçon d'honneur.
Sessiz olalım.
Restons discrets.
Herkesin dikkatine. Mr Burns için lütfen sessiz olalım.
Veuillez faire un accueil craintif et respectueux à M. Burns.
Şimdi, eyaletimizde mahkeme salonundan görüntü almak yasak o yüzden sessiz olalım.
Dans cet état, il est interdit de filmer les procès. Soyons discrets.
Sessiz olalım da Misato-san uyanmasın.
Faut pas la réveiller, alors ne faisons pas de bruit.
Sessiz olalım lütfen.
Faisons silence.
Lütfen sessiz olalım :
On applaudit la merveilleuse...
Lütfen sessiz olalım!
Mais tais-toi donc!
Lütfen sessiz olalım millet, ve jakovazorlar. Şimdi, bildiğiniz gibi, bu küçük yarışmanın galibi her şey dahil bir tatil kazanacak ve en yakın 50 akrabasıyla güzel Fransa'ya gidecek.
Comme vous le savez, le vainqueur gagnera pour lui-même et 50 de ses proches, un voyage en France.
Nihai protesto için haydi sessiz olalım
Se taire. C'est l'ultime protestation.
- Evet haydi sessiz olalım
- Oui. Se taire.
Sessiz olalım... 68 mayısında insanların bunu yapması, güzeldi, romantikti
Alors taisons-nous. Ouand les gens descendaient dans la rue en 68, c'était romantique.
- Sessiz olalım arkadaşlar. Evet, hadi çocuklar, sessiz olalım.
On se calme, les gars.
Sessiz olalım.
Doucement. Je ne veux pas le réveiller.
Pekâlâ, lütfen arkadaşlar, sessiz olalım lütfen!
S'il vous plaît, tous, silence.
Hepimiz sessiz olalım, eminim ki, zamanında teslim etmek için... gereken tüm bilgiyi alacaksınız.
Asseyez vous, s'il vous plaît, Vous allez avoir toutes les informations nécessaires pour ecrire vos articles.
- Evet, süper sessiz olalım.
- Oui, alors ne faisons pas de bruit.
"Süper Sessiz Olalım" diye bir oyun oynuyormuşuz gibi.
On va jouer à un jeu qui s'appelle : "Ne faisons pas un bruit",
Sessiz olalım.
Quel silence!
Tamam, içeri girdiğinde sessiz olalım ve pür dikkat onu izleyelim.
- C'est vrai. Quand elle arrivera, taisons-nous et donnons-lui toute notre attention.
Biliyor musunuz? Hastanın dinlenmesi gerek, sessiz olalım mı?
Il a besoin de repos, laissons-le.
Duydunuz mu? Sessiz olalım.
Ne faites pas de bruit.
Sessiz olalım.
Apportez le vrai whisky.
Sessiz olalım, çocuklar.
Il vous fera alors signe d'allumer les cierges des garçons. Les garçons, prenez place.
- Sessiz mi olalım?
- Se calmer?