English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ S ] / Sessiz gece

Sessiz gece traduction Français

171 traduction parallèle
Sessiz gece
Douce nuit
Burada, beraber birçok sessiz gece geçirdik.
Nous avons passé de douces soirées ici.
Otello Martelli'ye saf gümüşten hatıra madalyası, 2 saat 20 dakikayla 1960'in sessiz gece yarışmasının rekorunu kırdığı için.
O.Martelli : médaille en argent massif pour avoir battu de 2 heures 20 le record 1960 du concours "la nuit du silence".
Sessiz gece, kutsal gece. Her şey sakin, her şey parlak.
Voici Noël, ô douce nuit...
L.A. Polisinde Sessiz Gece.
"Douce nuit avec la police de L.A."
"Sessiz Gece" mi?
"Douce Nuit"?
"Sessiz Gece" caz mı?
"Douce Nuit", c'est du jazz?
Eğer "Sessiz Gece" yi bir daha duyarsam etraftakileri rehine olarak alacağım.
Si j'avais dû supporter "Douce nuit" une fois de plus, j'aurais pris des otages.
Benimle övünün, Sessiz gece! Uh Noel Baba, uh!
Sainte nuit, douce nuit Tout est calme, dans le soir...
Sessiz gece, kutsal...
Douce nuit, sainte...
Papaz Dave, geçen seneki Sessiz gece, Caz Gecesi'ne bayılmıştım.
Oh Pasteur Dave, j'ai adoré le "Douce Nuit, Nuit de Jazz" de l'année dernière.
Sessiz gece...
Douce nuit
"Sessiz Gece" adında bir Sovyet biyokimyasal silahı olabilir.
Nous pensons qu'il y a un lien avec une arme biochimique soviétique appelée "Douce Nuit".
Şimdi buna niye "Sessiz Gece" dediklerini anladım.
Je comprends pourquoi ils l'appelaient "Douce Nuit".
Denizaltının amacı Sessiz Gece adındaki bir sinir gazını dağıtmak.
Le sous-marin a pour but de déployer un gaz qui s'attaque aux nerfs, appelé "Douce Nuit".
Maymun, Sessiz Olan, Psikopos, Hemşeri Zoya, Bulldog, Tilki, Terzi, Çoban, Baykuş, Gece Uçan.
Le Singe, le Silencieux, le Patriarche, le Pays, Zoïa, le Bulldog, le Renard, le Tailleur, le Hibou, L'Inattendu.
Bu gece ortalık ne kadar sessiz.
Comme la nuit est silencieuse.
Emredersin komutanım! Yıldırım kadar hızlı,... gece kadar sessiz bir kuryeyim ben!
Je suis un messager, rapide comme l'éclair... silencieux comme la nuit même.
Yanlış anlaşılmış, güçlü ve sessiz adamı dün gece ormanda ne olduğunu açıklayamayacak kadar gururlu olan yaralı aslanı biliyorum.
Le lion blessé, incapable de décrire sa vie dans la jungle, la nuit.
Sessiz bir gece yarısı bir çocuğun ağlama sesi duyuldu.
Jadis, à minuit, On entendit les pleurs d'un enfant.
Sessiz bir gece yarısı... bir çocuğun ağlama sesi duyuldu.
Jadis, à minuit, On entendit les pleurs d'un enfant.
Bu gece burası sessiz olacak.
Ce sera un monastère ici, ce soir, je te le promets.
Ama Teğmen Roget o gece devriyesinde Lejeune'u öldürdü... sonra da bana sessiz kalmam için şantaj yaptı.
Roget a tué Lejeune et il m'a fait chanter pour que je me taise.
Yoshida, bu gece tamamen senin sessiz tekniğini kullanabilirsin.
Yoshida! C'est le moment de nous montrer ta garde silencieuse.
Sessiz bir gece.
C'est calme.
Amacımız, gece yarısından önce onu etkisiz hale getirmek... ve onu sessiz tutmak... ta ki Teğmen bizim telsizden kendi mesajını gönderinceye kadar.
Idéalement, il faudrait le neutraliser avant minuit puis attendre que le lieutenant ait envoyé son message avec notre poste émetteur.
Yalnızca 3 gün kalacaksın. Her gece sessiz sinema mı oynayacaksın?
Tu n'es là que pour trois jours, tu vas jouer aux devinettes tous les soirs?
Şövalyenin kendisi ise önceki gece sınırı sessiz sedasız geçmişti.
Le chevalier, lui, l'avait franchie sans encombre la nuit précédente.
"SESSİZ FİLM" BU GECE GÖSTERİME GİRİYOR
A VANT-PREMIERE DE "FILM MUET" CE SOIR
- Dahası bence O ve Sonia gece gündüz düzüşebilecekleri sessiz, güzel bir yere gitmeliler.
Sonia et lui devraient avoir un joli nid d'amour où ils s'en donneraient à gogo.
Bu gece sessiz olmalı ama yarın olmayabilir.
Cette nuit - rien. Mais demain... Bonne soirée.
Onun dışında, sessiz bir gece.
A part ce patient, c'est calme.
Gece yarısı, çok sessiz.
Minuit, on dort profondément.
Bir kaza olup olmadığını öğrenmek için polise kadar gittik ama domuz taşıyan bir kamyonun devrilmesi ve adamın boynunu incitmesi dışında çok sessiz bir gece geçirmişler.
Regarde où tu es exactement. Je viens de passer un Motel 6. Ils tiennent une convention d'apiculture.
Az önce kendine sessiz odada bir gece kazandın!
Tu viens de gagner une nuit en chambre d'isolement!
Simms, Kristen'i gece için sessiz odaya koymuş.
Simms a isolé Kristen.
Sessiz bir gece geçirdi. "
Je connais ces sornettes!
Gece şuan sessiz.
La nuit tombe
Bu gece her zamankinden sessiz görünüyorsun.
Tu sembles bien taciturne.
"İtalya, o gece beni o kadar karanlık ve sessiz olan nereye götürdün?"
"Ltalie, où m'as-tu emmenée en cette nuit si noire? " Et pourtant,
Kanal 9'lu, sessiz bir gece planlamıyor muydun?
Je croyais que tu avais prévu un feu virtuel?
Genellikle sessiz olurdu, ama o gece değildi.
Tranquille en général, mais pas ce soir-là.
Yılda tek bir gece her şey sessiz sakin olacaktı.
La seule nuit de l'année censée être calme.
Bu yüzden bu gece, yapıyoruz. O büyük, sessiz çoğunluk. Fedakârlık yapıyor.
Aussi ce soir... la majorité silencieuse... sacrifice, sacrifice, sacrifice... sacrifice, sacrifice.
Sessiz bir gece.
La nuit devrait être calme.
Latham bu gece oldukça sessiz..,... şehirlerinde meydana gelen olağan dışı olayları ve medya ordusunu tartışmaktalar.
Latham est assez calme ce soir, malgré le cirque médiatique qui s'est installé dans cette petite ville.
Evde sessiz bir gece geçirmeyi düşünüyordum... karımla.
Je pensais passer une soirée tranquille avec ma... -... femme.
O zaman, epey sessiz bir gece olacak. Ben gelmiyorum.
- Alors ce sera une soirée très calme.
Bu gece sessiz. Evet, pek müşteri yok.
C'est calme ce soir Ouais, y a pas beaucoup de clients
Bu gece herkes çok sessiz.
Tout le monde est calme, ce soir.
O bunun yanında, kütüphanede geçirilen sessiz bir gece gibi kalır!
Ce serait sympa, la bibliothèque. Tu parles!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]