Unutmalısın traduction Français
253 traduction parallèle
Unutmalısınız.
Il faut oublier.
Ve sende seninkileri unutmalısın. Çünkü ister inan ister inanma, eşinin eve gelmesini bekleyen ve bebekleri ile ilgilenen kadın olduğunu düşünürsek, iki hafta içinde çıldırmaya başlarsın.
Alors il vaut mieux que ça te passe aussi parce que, crois-moi, deux semaines à jouer les bonnes épouses qui attend son mari à la maison et qui fait des bébés, et tu deviendrais folle.
Ama bütün bu olanları unutmalısın.
Il faut te changer les idées.
Ama onu unutmalısınız, ekselansları.
- Mais vous devez l'oublier, Votre Altesse.
Ama unutmalısınız.
- Il le faut.
Söylediğinizi unutmalısınız.
Il faut oublier que vous l'avez dit.
Onu unutmalısın.
Oublie ta tante.
Savaşta bu tarz şeyleri unutmalısın ve yapabileceğin en iyi şekilde gömülmelisin.
En temps de guerre, il faut oublier tout ça... et être enterré de la meilleure façon possible.
Helen burada gördüğün her şeyi unutmalısın.
Vous devez oublier ce que vous avez vu.
- Olanları unutmalısın.
- Oublie ce qui s'est passé.
Böyle bir şeyin olduğunu unutmalısınız.
Oubliez ce qui s'est passé ce jour-là.
Geçmişi unutmalısın.
Tu dois oublier le passé. Tu dois le faire!
Unutmalısın.
Il faut m'oublier.
Güzel kızlardan oluşan bir kabile bulsan bile umurumda değil. Unutmalısın!
Et même si vous êtes tombé sur une tribu de belles filles, filez!
Beni artık unutmalısın. Conchita ile evleneceğim ve evimin erkeği olacağım.
Je vais épouser Conchita et je serai l'homme de la maison.
Sağlıklı olmalı ve onu unutmalısın.
Vous devez vous rétablir et l'oublier.
Ama onu sevdiğini unutmalısın, çünkü evleneceğin adam benim.
Vous pouvez aussi bien l'oublier parce que je serai celui que vous épouserez.
- Bunu unutmalısın artık.
- Vous devez oublier le passé.
Bir sinir krizi geçirmiş olduğunu söylemek mümkün. Ancak şimdi her şeyi unutmalısın.
C'est normal d'avoir un choc nerveux, mais maintenant vous devez tout oublier.
Kocam haber verdiğinde neredeyse bayılıyordum. Ne dehşet verici Çok korkmuş olmalısın. Ancak artık olanları unutmalısın.
Quand mon mari me l'a dit, je n'y croyais pas, pauvre chérie, quel effroi, cela a dû être terrible pour vous, mais vous devez oublier.
Nora tüm bunları unutmalısın.
Nora doit oublier...
Bence bu iş bitene kadar sen de unutmalısın onu.
Je crois que vous devriez l'oublier jusqu'à ce que ce soit fini.
Bu yönde isteklerin olduğuna inanıyorum Stachel. Onları unutmalısın.
Si vous pensez à poser des jalons, abandonnez cette idée.
Paulette, artık bunları unutmalısın.
Paulette, il faut faire une croix sur le passé.
Bunu unutmalısın.
N'y pensez plus.
- Bunu unutmalısın.
- Oubliez donc.
Onları unutmalısın.
Oublie-les.
Biliyorsun, o melekleri unutmalısın, Whinner, ve sadece memeleri çiz.
Oublie les anges et dessine donc des nibards.
Her şeyi unutmalısın.
Tu dois les oublier.
Her şeyi unutmalısın, dans studionu, her şeyi ve yalnızca gösteriye odaklan.
Oublie ton studio de danse, tout! Concentre-toi sur le spectacle.
Onu unutmalısın.
Tu le dois.
Genichiro Miki'yi unutmalısın.
Genichiro... Tu devrais oublier Miki.
Mikiyi unutmalısın.
Je te l'ai déjà dit!
Nefretini unutmalısın. İntikam duygunu kontrol etmelisin.
Vous devez oublier votre haine, Maîtriser votre désir de vengeance,
Bütün olanları unutmalısın.
Tu dois m'oublier.
O zaman dışarı daha sık çıkmalısın tatlım... ve küçücük tefecik sorunlarını unutmalısın.
Tu devrais sortir pour oublier tous tes petits problèmes.
Neden? Çünkü zamanı unutmalısın.
Tu dois oublier la notion de temps.
Belki de beni unutmalısın.
Peut-être ce serait mieux que tu m'oublies.
Artık unutmalısın bu konuyu.
Tu dois t'en remettre.
- Onun için seçimi unutmalısın.
Ne vous mêlez pas des élections, il a déjà assez d'ennuis
Bence unutmalısın.
Je pense que tu devrais oublier.
Tüm olanları unutmalısın ya da bir psikiyatriste görünmelisin.
Tu dois oublier tout ça, ou bien aller voir un psychiatre.
Fakat bütün gücünü kanuna vermelisin ve önemsediğin insanları unutmalısın.
Tu es un grand avocat. Mais tu donnes tout à la justice.
Bir film yazmak için, izleneceğini unutmalısın.
Pour écrire un film, il faut oublier qu'il sera vu.
Bu saçmalığı unutmalısın!
Il faut que tu arrêtes ce délire!
Onu gördüğünü bile unutmalısın.
Oublie que tu l'as rencontré.
Elbette onları unutmalısın.
Bien sûr.
Bence sen de unutmalısın.
Vous devriez l'oublier aussi.
- Mantığı unutmalısınız belki.
- Vous devriez oublier la logique.
Unutmalısın, Lollia.
Tu dois oublier, Lollia.
Onun hayatta nasıl biri olduğunu unutmalı ve şimdiki haliyle hatırlamalısınız.
Ecoutez, il faut oublier ce qu'il fut de son vivant et se rappeler ce qu'il est maintenant.
unutmayın 637
unutmayacağım 56
unutmadım 116
unutma 1527
unutmam 161
unutmuşum 444
unutmuştum 37
unutma ki 32
unutma bunu 38
unutmadan 76
unutmayacağım 56
unutmadım 116
unutma 1527
unutmam 161
unutmuşum 444
unutmuştum 37
unutma ki 32
unutma bunu 38
unutmadan 76