Viv traduction Français
374 traduction parallèle
Tanrı'ya şükür ettiğim şeyIerin bir Iistesini yapmam gerekirse... ... Viv'i becermek bu Iistenin en basında oIurdu.
Si je devais faire la liste des bienfaits de notre Seigneur... baiser Viv serait à la première ligne.
- Viv, eve gitmeden önce bir içkiye ne dersin?
On prend un verre, sur le chemin du retour?
Öğrenme zamanı, Viv.
- On va s'en assurer.
- Sabırlı ol, Viv.
Un peu de patience!
- Viv'i gören oldu mu? - Kim dedin?
Qui a vu Vivian?
- Viv!
- Viv!
VIV SAVAGE Klavye
VIV SAVAGE Keyboards
Bu Viv'in görünümü.
- C'est le décor de Viv, une Balance.
Afedersin, Viv. Bir bas bölümünü çalabilir misin... Nigel'in "Büyük Kıç" ta çaldığı gibi?
Excuse-moi, peux-tu jouer la basse comme Nigel dans "Big Bottom"?
Ne işler çeviriyorsun, Viv? Küçük fingirdek hizmetçi?
Vous faites un peu de ménage?
İnan bana harikaydın, Viv.
Tu étais géniale, à l'époque!
- Elbette, Viv.
- Bien sûr.
Yeni kadınım Viv'le tanışın.
Voici ma nouvelle femme, Viv.
Barış. Viv, bu iki kardeşin bir dakika yalnız kalmama izin verir misin?
Viv, ru peux laisser les deux frères deux minures,
- Evet! Viv!
Yo, Viv!
Viv'le birlikte renkli televizyon içiyoruz.
Elle esr là! Moi er Viv, on la fume cerre purain de rélé.
- Lanet olası! Seni... - Viv!
Enculé, ne...
Viv! Sakın ol! Dokunma bana!
- Viv, calme-roi, bébé.
- Sen ne dersin Viv?
A ton avis?
Sanırım, ilişkimiz öyle bir noktaya geldi ki artık sana sadece Viv diyebilirim ve adının "ica" kısmını atabilirim.
Je pense qu'on a passé un cap, je peux t'appeler Viv, maintenant.
Değil mi, Viv?
Non, Viv?
Viv, saplantılısın.
C'est une obsession chez elle!
Sürekli çalışmak Viv'i sıkıcı yapıyor.
Viv travaille trop et ne se détend jamais.
Vivian ile tanış... tın mı?
Tu connais Viv... ian?
Viv'in de dediği gibi, doluyuz.
Et le groupe est complet.
Tanrı'ya şükür ettiğim şeyIerin bir Iistesini yapmam gerekirse... ... Viv'i becermek bu Iistenin en başında oIurdu.
Si je devais faire la liste des bienfaits de notre Seigneur... baiser Viv serait à la première ligne.
Viv, harcama alışkanlıklarını araştır.
Viv, cherche dans ses dépenses courantes.
Viv'in onun geçen ay limiti doldurduğunu söylediğini hatırladın mı?
Viv a dit qu'elle était plus valable, hein?
Güzel. Yanına Viv'i al.
D'accord, vas-y.
Ben ofise geri döneceğim.
Emmène Viv. Je retourne au bureau.
Hayır, bence Viv haklı.
Non, je pense que Vivian a raison.
"Baba" buluşmak için Amarillo'dan yola çıktı.
Viv', appelle Santa Fe pour les prévenir de mon arrivée.
Viv, Santa Fe'yi aramanı ve yola çıktığımı söylemeni istiyorum.
Martin, toi aussi.
Viv, Samantha hastane morglarını kontrol edin.
Viv, Samantha, vous faites la morgue des hôpitaux.
Alton, Viv'i FBI'a girdiği için hiç affetmedi.
Alton n'a jamais pardonné Viv d'être un Fédéral.
SPK'daki kaynklarını kullanmanı ve onun hakkındaki herşeyi bulmanı istiyor.
Viv, sers-toi de tes contacts à la SEC, trouve ce que tu peux sur lui.
- Ne düşünüyorsun Viv?
- Qu'en penses-tu, Viv?
Benimle gelir misin?
Viv, tu peux venir avec moi?
Evet, Viv Westwood, tasarımı.
Vivienne Westwood.
Martin, Viv, sizden etraftaki çete ve seks suçlularına bakmanızı istiyorum.
Martin, Viv, occupez-vous de la question des gangs et des pervers.
Bekle Viv. Buna bakmam gerek.
Reste là, Viv, je vais répondre.
Ne yapmamı istiyorsun Viv?
Que veux-tu que je fasse, Viv?
- Viv, Clare'in yüzüğünü buldum.
- Viv? J'ai retrouvé la bague.
- Buradayım, Viv.
lci, Vivian!
Hazırım, Viv.
Je suis prêt, Vivian!
Hazır mısın, Viv?
Je suis prêt.
Ben Viv.
- C'est Viv.
Haydi, Viv!
- Me rouche pas!
Ama Viv sana güveniyor.
Mais Viv te fait confiance.
- Kaybolduğundan beri kredi kartlarında tren istasyonlarında, otobüslerde, kiralık araba ya da hava yolu şirketlerinde bir hareket yok. - Viv?
- Viv?
- Viv.
- Viv.