Vucudunun traduction Français
13 traduction parallèle
Ve sizler onun vucudunun kılıca göre nasıl kıvrıldığının farkedeceksiniz Kılıcın eğriliğine göre boynu nasıl şekillenecek.
Vous remarquerez qu'elle doit tordre son corps pour que l'épée puisse passer par son cou.
Vucudunun duruş şekli. Bu düşmanın sana saldırmasını kolaylaştırıyor.
Ton art n'est pas sans points faibles, tu es vulnérable.
Vucudunun ve beyninin... Sadece küçük bir yüzdesini kullanıyorsun.
Tu n'utilises qu'une fraction du pouvoir de ton corps et de ton esprit.
Vucudunun nerede durdugunu biliyorum.
Je sais bien où se trouve ton corps.
Doktorlar, "Evet, ben hayatımı insan vucudunun belli bir bölgesine her gün, her saat, her dakika adıyorum."
Les médecins disent : " Je consacrerai ma vie entière à une partie, même la plus repoussante, du corps humain. Jour et nuit.
Ve sonra bir araba çalacağım ve Jersey'e süreceğim ve vucudunun her bir küçük parçasını toplayıp... plastik bir torbaya koyup eve getireceğim... ve şömineye atıp yakacağım.
Je prendrai ma caisse et j'irai ramasser tous les bouts de ton corps. Je les ramènerai chez moi et je les brûlerai dans la cheminée!
Çünkü bu büyük "beni sinek gibi ezebilirsin" vucudunun arkasında, bir kalp var.
Vous savez pourquoi? Parce que derrière ce badge et le fait que vous pourriez m'écraser comme une mouche,
- Vucudunun en üstündeki bölüm. - Head ( Kafa ) İngilizce Taxi.
Merde, j'ai un trou.
Tim'in vucudunun kötü durumu Cherly'yi canlı bulma ümidimizi azalttı.
Vu l'etat du corps de Tim. Nous ne pensions pas trouver Cheryl vivante
Polis, kocanın vucudunun yakınında seni bulmuş ve aynı zamanda çocuğunun kanını.
La police vous a trouvée à côté du corps de votre mari, il y avait aussi du sang de votre fils.
- Yani, sana vucudunun üstünde duracak en sıcak şeyi verdim.
- Quel rapport? - Le rapport c'est que je t'ai offert la chose la plus chaude qui n'a jamais été sur ton corps.
İNCİL, İNSAN VÜCUDUNUN ANATOMİSİ UYGULAMALI MATEMATİK...
LA SAINTE BIBLE Anatomie du Corps Humain
İnsan vucudunun çok sayıda savunmasız yeri vardır :
Le corps humain a de nombreux points vulnérables :